Kizlar selam
Kizlar valla
Cokozrdlrm
Oy vermeyin hakketmiyorum
Vicdansiz biriyim
İyi okumalar
Mumkunse
:(
***
"Hyung, nasıl olmuşum?"
Hazırlanıp Jungkook'un odasına gelen Taehyung, gülümseyerek beyaz tenliye bakıyordu.
"Çok güzel olmuşsun tatlım, gerçekten de parlayacaksın orada."
Aldığı iltifatla kıkırdayan ve eli istemsizce saçına giden Jungkook, kızaran yüzünü göstermemeye çabalıyordu. Hyung'undan aldığı her iltifatı zihnine kazıyor ve unutmuyordu, aklındaki o listeye yenisi eklenmişti.
"Nasıl beyaza bu kadar aşık olabilirsin?"
"Bilmiyorum ki, sadece çok güzel. Öyle değil mi ama?"
"Öyle, ama senden başkasında bu kadar güzel durmuyor inan ki."
Tanrım, listeye bir yenisi daha eklenmişti! Jungkook yüzünün patlayacağını hissediyordu artık.
"Teşekkür ederim Hyung... Şey sen anahtarını falan al, ben de geliyorum şimdi."
"Tamamdır."
Taehyung odadan çıktığı gibi yerinde mutlulukla tepinen Jungkook, son bir defa aynadan giyindiklerini kontrol etmişti. Beyaz, salaş ve saten gömleği partiye uygun bir şekilde ışıl ışıldı, altına da kalçalarını saran, fiziğini tamamen ortaya çıkartan yine beyaz bir pantolon çekmişti. İnanılmaz farklı ve güzel bir aurası vardı. Beyazı çok güzel taşıyordu, gömleğinin üzerine çektiği pantolonunun sıkı bel kısmıyla ortaya çıkan o incecik beli ise, kusursuz bir görüntü ortaya çıkartıyordu. Bir de, Taehyung'u çileden çıkartacak kadar yakışan bir tane inci iliştirmişti saçına.
Hyung'unu bekletmemek için hızlıca odasından çıktı, yanına vardığında ayakkabıları raftan kapıya çıkarttığını gördü.
"Jungkook, beyaz sporlarını çıkarttım ama bunları mı giyecektin?"
"Evet evet Hyung, teşekkür ederim."
Üzerine ceket alma gereği duymadan ayakkabılarını hızlıca giyinen Jungkook, arkada Taehyung'un ayakkabılarını bağlamasını beklemeye başlamıştı.
"Ah, anahtarı içeride unuttum. Sen arabanın anahtarını al, arabaya geç Jungkook. Ben de geliyorum hemen."
"Bekleyebilirim Hyung."
"Gerek yok canım, üç saat tekrar uğraşacağım zaten ayakkabımla. Geç sen, ayakta kalma."
"Pekala, bekliyorum o zaman aşağıda."
"Tamam, hızlı olacağım."
Taehyung'un elinden anahtarı alan Jungkook, asansöre binmiş, saçlarını düzelttiği bir 30 saniyenin ardından inip, binadan çıkmış ve arabaya binmişti. Çok geçmeden, şoför koltuğunun kapısı da açıldı ve Taehyung da geçti. Hızlı geldiğini belli den sık nefesleriyle, yanındaki bedenin uzattığı anahtarı alıp arabayı çalıştırdı.
"Hoş geldin Hyung. Yol ne kadar sürecek?"
"10 dakika kadar, yakın. Ama kemerini takmalısın."
"Of, unutuyorum. Taktım Hyung, peki ne için bu parti?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Love Between Universes | taekook
FanfictionSıradan bir hayat süren ve sevgilisi Jeon Jungkook'u yıllar önce kaybetmiş Kim Taehyung, bir iş dönüşü duyduğu ağlama seslerinin ve bir gurup bilim insanının yaptığı çalışmanın hayatında neleri değiştireceğinden habersizdi... Evrenlerarası açılan r...