SELAM KİZLARRR BEN GELDİMM!!
Nasilsiniz bugunn, nasil gidiyo hmm?
Ben cook iyiyim, siz de iyi olun cabuk 😾😾 Ama durust olayim, bu bolum uzulucez biraz :((
OZUR DİLEİRM 🙏🏻
O zamann, oylariniz verildiyse,
İyi okumalarrr!!!
***
6 gün sonra
Taehyung, kucağındaki bedeni sarsmamaya dikkat ederek uzanıp kumandayı aldı ve televizyonda oynayan Harry Potter'ı kapattı. Ardından arkasına yaslanarak kucağındaki bedenin saçlarına bir öpücük bıraktı.
"Endişelendiriyorsun beni..."
Başına tüy hafifliğinde öpücükler bırakmaya devam ederken sarf ettiği cümlenin elbette bir sebebi vardı. Çünkü Jungkook uyuyordu. Yine uyuyordu.
Bu aralar, Taehyung'un ailesi gittiğinden beri yani beş altı gündür, Jungkook gerçekten çok fazla uyuyordu ve kırmızı çizgilerinden birini aşıp ilk kez Harry Potter açıkken de uyumuştu, anormal derecede fazla olan uykusuysa Taehyung'un endişelenmesinin sebebiydi.
Bunun dışında kafasına takılan daha çok şey vardı elbette, neredeyse bir haftadır doktorun dediğinin aksine geçmeyen bacağındaki morluklar ve hatta son zamanlarda kollarında da rastladıkları, bunlardan biriydi.
On-on beş dakika ayakta durunca pilinin bitmesi, normalde bıcır bıcır sürekli bir şeyler anlatmasına rağmen son zamanlarda birkaç kelimeden sonra enerjisinin bittiğini hissetmesi, iştahının olmayışıyla beraber çok az yemek yemesi, baş dönmelerinin artışı ve gözlerinin sık sık kararması, onu korkutuyordu.
Ancak Jungkook, inatla asla bir şeyinin olduğunu kabul etmiyor, sadece bu aralar bağışıklığının zayıfladığını, olabilecek bir şey olduğunu söyleyip duruyordu. Taehyung tüm bunlara rağmen üzerine titriyordu çünkü farkındaydı.
Her gülümseyişinin son zamanlarda yorgun olması, evde şort geceliklerin aşığı bir insan olmasına rağmen artık uzun pijamalar giyinmesi, hala soğumayan havalara rağmen uzun kollu tişörtler tercih etmesinin farkındaydı.
Yine de ısrar edip onu üzmemeye çabalıyordu elbette. Ne yaptıysa Jungkook'u doktora gitmeye de ikna edememişti zaten, ancak tüm bunlar kafasına takmasına engel değildi.
Kucağında oturmuş, yüzünü boynuna gömmüş ve stabil, sıcacık nefeslerini hissettiği bebeği uykusunda hafifçe ağızını şapırdattığında gülümsemiş ve kalçasından destekleyerek ayağa kalkmış, odalarına girmişti. Ardından onu dikkatlice yatağına yatırdı ve yumuşacık dudaklarına kendi dudaklarını bastırdı.
Uyumasına rağmen dudaklarını büzen Jungkook ise gülüşünü büyütmüştü.
Ardından sevgilisinin yanına uzandı ve kolunu, son günlerde kilo verdiği için iyice incecik kalan bele atarak yüzünü beyaz tenliye döndü ve gözlerini kapattı. Nefeslerini yüzünde hissetmeye bayılıyordu.
Kısa süreliğine, sevgilisiyle beraber güzel bir uyku uyumayı amaçlayarak kafasındakileri bir kenara kaldırmayı denedi ve yavaş yavaş uykuya teslim olduğunu hissederken, beyaz tenlinin düzeni nefes seslerini dinledi.
Böylece ikili, saat daha öğlen 12 olmasına ve uyanmalarının üzerinden daha tam 3 saat bile geçmemiş olmasına rağmen birbirlerinin kolları arasında uykuya dalmışlardı.
---
Jungkook sevgilisinin sesiyle gözlerini araladığında, gözüne giren güneş tekrar göz kapaklarını birkaç saniyeliğine indirmesine sebep olmuştu. Ardından tekrar gözlerini açıp saati kontrol etti, öğlen iki buçuk civarıydı. Tekrar uyuyakaldığını anlayınca morali biraz düşse de, bozuntuya vermemeye çalışarak sevgilisine çevirdi bakışlarını.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Love Between Universes | taekook
FanfictionSıradan bir hayat süren ve sevgilisi Jeon Jungkook'u yıllar önce kaybetmiş Kim Taehyung, bir iş dönüşü duyduğu ağlama seslerinin ve bir gurup bilim insanının yaptığı çalışmanın hayatında neleri değiştireceğinden habersizdi... Evrenlerarası açılan r...