4' guilty

110 12 15
                                    

Felix'in ise eli ayağı titriyordu. Gözleri dolu doluydu. Konuştum neredeyse bağırma düzeyinde:
-Aramızda bir şey olmadı. Ne saçmalıyorsunuz bilmiyorum ama onun yanına gelmeyi istedim. Biz sadece arkadaşız!

Minho bağırdı bize:
-Tamam, öyleymiş bay Hwang Hyunjin ve Lee Felix.
Felix'e döndüğümde gözleri hâlâ doluydu ve bir kaç şey daha deseler ağlayacaktı. Buna izin veremezdim, bu yüzden konuştum:
-Evet, biz sadece arkadaşız Lee Minho. Ister kabul edin, ister etmeyin.
Minho bir şey diyecekken Jisung susturdu ve büyük ihtimal beni geçiştirmek için konuştu:
-Peki Hwang Hyunjin, öyle olsun.

Sonrasında hiçbirimizden ses çıkmadı. Sadece bakıştık. Minho en sonunda kendi kendine sinirini yenmişti. Bu iyi haberdi çünkü Felix de onun sinirinin geçtiğini anlayarak ferahlamıştı.Minho bir anda güldü ve konuştu:
-Ne yani Lee Felix? Seni yanında olmamasını istediğimiz biriyle gördüğümüz için bizi eve almayacak mısın?
-Ah, buyrun geçin. Kusura bakmayın. Yeniden hoşgeldiniz.
Bir ağızdan "hoşbulduk" dedikten sonra Jisung Felix'e yaklaşıp sarıldı. Jisung ve Felix arasında başka bir bağ vardı ama Felix benden hoşlanıyordu. Jisung'da büyük ihtimal Minho'dan hoşlanıyordu ama yine de ilişkileri akıl karıştırır şekildeydi. Ben hâlâ ayrılmayan Felix ve Jisung ikilisine bakarken Minho seslendi:
-Hyunjin hani bu evde sende varsın ve biz sadece arkadaşız demeyi biliyorsun, bir hoşgeldin mi desen?
-Üzgünüm Minho. Hoşgeldiniz, nasılsın?
-Hoşbuldum Hyunjin, hoşbuldum. Iyiyim, iyiyim.
Tavrı değişik gelmişti. Zaten geldikleri an bana kızgınlardı. Ilerde işim zor diye düşündüm. Felix'le sevgili olsam ve kavga etsek bu elemanlar net Lix'i tutardı. Çok şükür hanımcıydım.

Düşüncelerim komik gelince gülmemek için kendimi sıkmaya başladım. Bu sırada Minho bir türlü ayrılamayan Jisung ve Felix'e yaklaşıp "yeter ya! Bir saattir sarılıyorsunuz. Çekil bakıyım şuradan." Jisung'u çekti ve Felix'e sarıldı. Felix gülünce ben de güldüm. Aslında kahkaha atacaktım ama bu sefer Minho beni döverdi. Birazcık agresifte kendisi. (Dikkatli bakarsanız anlarsınız)

Jisung yanıma geldi ve sarıldı.
-Hoşgeldin Hanji.
-Hoşbuldum Hyunjin.
Gülümseyerek ayrıldık birbirimizden.
Felix konuştu:
-Buyrun, geçin içeri. Salona geçelim.
Salona geçmiştik. Koltuklar ciddi rahattı. Minho kahkaha atarak konuştu:
-Hyunjin yani yayıldın koltuğa. Sanki ilk defa oturuyorsun.
Gülmeye başladı. Gülmesi hafifleyince cümleye devam etti:
-Pardom siz hep yatak odasındaydınız.

Felix Minho'ya yaklaştı ve omzuna bir yumruğu geçirdi. Minho bağırdı anında. Felix ise derin sesiyle sinirli sinirli konuşuyordu:
-Ya bu çocuk büyüdükçe komikleşiyor. Dünya komiklik birincisi falan mı karşımdaki?
Jisung'la beraber gülüştük bu duruma. Felix sinirli durarak kuzeninin omzundan tutmuş minicik bedeniyle kızıyor, Minho ise onu çıldırtmak için her şeyi deniyordu.

Minho ve Felix kuzendi ama daha çok kardeş gibilerdi. Minho ve Felix ilk aynı evde yaşamayı düşünmüş sonrasında Felix bu evi isteyip durduğu için Minho'da bu evden biraz uzakta bir apartmandan ev tutmuştu. Minho motor sürmeyi sevmediği için Felix'le beraber geliyorlardı okula.

Felix Minho'yu bırakıp Jisung'a yöneldi. Jisung bağırdı:
-Ya ben bir şey demedim! Bırak beni!
-Dövmeyeceğim gel. Mutfakta yardım edeceksin.
Biz gülerken Felix yine konuştu:
-Hyunjin yatak odasındaki tabak bardak ne varsa al gel.
Jisung'la "tamam patron" diyip güldük yine. Felix ise sinirli görünse bile gülüyordu.

Yatak odasına gidip bardakları tabakları toplamaya başladım. Yatağın üstü fazla dağınıktı. Tabak ve bardakları hallettikten sonra odadaki masanın üstüne bıraktım. Yatağı düzeltmeye başladım. Odayı düzeltirken aklıma az önce burada yaşadığımız olaylar geldi. Hafifçe sırıttım. Cidden iyi hissetmiştim ama Felix'i bilemiyordum. Beni seviyordu ve ona dokunmamdan da etkileniyordu ama ben aramızda bir şey olamayacağını, sadece arkadaş olduğumuzu söyleyip duruyordum. Aslında bu cümleler onun içindeki duyguları değil benimkileri bastırmak içindi.

Love Isn't Real | Hyunlix MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin