5' rabbit

97 10 2
                                    

Bir sonraki hafta
Minho'dan

Bugün yine sabah Felix'i beklememiştim. Şu an depresif halinden daha iyiydi ve iyi oluyordu. Hyunjin'le basit yakınlaşmalarda bulunuyor ve kalbini hızlandırıyordu ama Hyunjin inatla sadece arkadaş olduklarını savunuyordu. Aynı Jisung gibi...

Felix'i beklememe sebebim ise Hyunjin'le her uzaklaşmalarında üzülmesiydi. Ben de trip atıyordum "o şahısa üzülemezsin" diye.

Bunları düşünürken otobüsten inmiş okula yürüyordum. Okula girince içeriden gelen sıcak havayla rahatladım. Sınıfa yürüdüm hızlı adımlarla. Sınıfa girdiğimde daha sadece Jisung ve Taehyung'un geldiğini gördüm. Taehyung kulaklığı ile müzik dinliyordu. Jisung ise...
Bana bakıyordu.
Şaşırmıştım ama gülümsüyordum. Şaşırmamam lazımdı oysa. Arkadaşım sonuçta öyle görmesem de...

Sonrasında seslendim:
-Günaydın Jisung!

-Günaydın tavşan.
Aslında bana tavşan denmesini sevmezdim ama Jisung diyince içim kıpır kıpır oluyordu. Yine de itiraz ettim:
-Ya rahat bırak beni. Ben tavşan değilim.

-Evet, benim Jungkook'um tavşan Jisung. Minho'da kimmiş tavşanımın yanında.
Taehyung müzik dinlemiyor muydu? Şaşırdım.

-Ay yemedik tavşanını Tae.
Bunu dedikten sonra Tae güldü ama trip atar gibi somurttu. Sonrasında konuştu:
-Jisung git Minho'na başka hayvan bul. Buradaki tek tavşan benimkii.
-Ya asıl sen git başka bir hayvan bul. Minho'm tavşan.
-....
-....
Tartışmaya devam ediyorlardı. Bu halleri çocukçaydı ama çok tatlılardı.
Gülerek baktım hallerine. Günaydın faslımız Tae ve Hanji'nin tavşan kavgasına dönmüştü. En sonunda konuştum:
-Jungkook'la sevgili misin Taehyung?
-Ne!?

Öksürdü ve yine konuştu:
-Hayır sevgili değiliz.
Cevap verdim:
-Üzüldüm. Çok yakışıyorsunuz.
-Ah, teşekkürler.
Güldüm ve yine konuştum:
-Jungkook'a karşı boş değilsin değil mi Tae?
Boğazını temizledi ve konuştu:
-Minho, evet hislerim var ama lütfen haberi olmasın.

Jisung heyecanla konuştu:
-Biliyordum, biliyordum!
Jisung, keşke ben de sana karşı duygularımı bilebilseydim...
Duygusallıktan vazgeçip Taehyung'a döndüm ve konuştum:
-Taehyung açıl bence. Jungkook sana karşı boş durmuyor.
-Bilmiyorum Minho, bilmiyorum. Sınav heyecanı diye sonraya bırakayım diyorum ama bilirsin ikimiz de müzik istiyoruz.

-Daha güzel olmaz mı? Şimdi çıkmaya başlarsınız, yazın da beraber şirketlere başvurursunuz. Iki aşığın olduğu bir grubu çoğu şirket bırakmak istemez. Hatta belki müzik kurslarına gitmeden direkt stajyer olarak başlarsınız.
-Bugün açılsam mı?

Jisung aceleyle konuştu:
-Hey Taehyung sakin! Çocuk kaçmadı ya.
-Ya kaçarsa?
-Aklı sende, kaçamaz.
-Neyse. Duruma göre bakarım.
-Halledersin Tae, halledersin. Aa bak aklıma ne geldi? Minho ile Jungkook iyi anlaşıyor, Minho Jungkook'u bir sorgulasın?
-Bana uyar.
dedim.

Çünkü Jisung iki aşığı birleştirmemle mutlu olurdu. Mutlu iken bana yürüyordu ama "arkadaşça". Biraz sinir oluyordum bu duruma çünkü bizi sevgili sanan çok fazla kişi vardı, üstüne üstlük ben Jisung'a karşı anlam veremediğim duygulara sahibim ama Jisung sürekli arkadaşız daha fazlası değil diyip duruyordu. Bana karşı utanıyordu ama.

Aslında ikimizde hukuk istiyorduk. Beraber okuyalım diye bahsetmiştik hatta. Hayallerimizde aynı üniversitede Jisung ve ben hukuk, Hyunjin ile Felix tıp okuyordu ve beraber bir ev tutmuştuk. Aslında hayali çok güzeldi.

Love Isn't Real | Hyunlix MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin