14' sleep together

93 12 36
                                    

Merhabalarrr,
Farkettiniz mi bilmiyorum, bölüm başı ya da sonu konuşmalarına pek alışık değilim. Ama şu an yazıyorum. Çünkü moralim bozuk. Az önce bilgisayarıma bir şeyler oldu ve internette çıkan hiç bir yöntem işe yaramıyor, ne yapacağımı bilmiyorum. Bölüm bu yüzden büyük ihtimal geç gelecek. Şu an dediğim gibi moralim bozuk ve yazdığım kelimeler bu yüzden kötü olabilir. Moralim düzenlene kadar bu bölüm taslakta sizi bekleyecek. Normal psikolojime kavuştuğumda ise bölümü duygularıma göre değil de, önceki bölümün gidişatına göre düzenleyip paylaşırım.
Buraya kadar okuduysanız teşekkür ederim.
Iyi okumalarr.

••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••

Sarhoştuk, hem de çok fazla. Çılgınlar gibi eğlenmek istese de hücrelerim, sarhoş beynimin içinde parlak bir yıldız duruyordu. Tuvalette öpüşmemizden sonra Felix, elimi tutup çıkarmıştı bizi oradan. Bizimkilerin yanına geçerken ise elimi asla bırakmamıştı. Felix yerine göre utangaç, yerine göre çok cesur biriydi. Çok saf bir kalbe sahipti, bana aşık olduğu için çok şanslıydım. Yıllarımı onla kaybetmek istiyordum.

Kafam da sarhosluğun etkisiyle bin kat daha fazla düşünce vardı. Ama bunlar öncekiler gibi değildi, dalıp gitmemi değil aklıma geleni yapmamı istiyorlardı, aklımdan ise sürekli Felix'i öpmek geçiyordu. Masadakiler kendi haline eğleniyordu, bizi umursamıyorlardı bile. Felix'e baktığımda bana her zamankinden daha fazla ışıldayan gözlerle baktığını farkettim. Yavaşça yaklaştım ve kulağına fısıldadım:
-Seni öpebilir miyim?

Kulağıma eğildi ve fısıldadı:
-Sesin çok tatlı çıktı Hyunjin, biliyorsun değil mi? Evet, beni öpebilirsin.
Ve dudaklarına eğildim. Pembe dudakları dolgun dudaklarımı ısırıyordu. Ellerim nereye gideceğini bilemiyordu fakat şu an belini sarıyordu. Felix'in elleri ise boynumdaydı. Felix üst dudağımı ısırdığında belini sıktım hafifçe. Sonrasında hızına yetişmek için ben de alt dudağını dişlemeye başladım. Bu sırada dilini dudaklarımın arasından ağzıma göndermiş ve dilimle dans etmeye başlamıştı. Bu sırada Jisung'dan bir bağırış sesi geldi, şahsi olarak umursamamıştım fakat Felix gözlerini kocaman açarak o tarafa bakmıştı.

Dudaklarımızı ayırdım ve konuştum alnına alnımı yaslayarak:
-Ne oldu güzelim?
-Jisung bağırdığı için baktım Hyun.
Bu sırada 3. Bir ses geldi:
-Hey hey hey, ne oluyor orada?
-Minhocum, canım kuzenim. Minicik beynin ve gözlerin varsa anlarsın ne yaptığımızı.
Minho'nun sorusuna Felix çıkışarak cevap vermişti.

-Felix, sen Hyunjin'le öpüşüyorsun, farkında mısın?
Minho çok şaşkın konuşmuştu. Felix yine cevap verdi:
-Ne yani sen Jisung'la hiç öpüşmedin mi?
-Yani, şey. Konu onla alakalı değil ki.
-Konu bizim öpüşmemize nereden geldi ya?
Jisung sormuştu bunu. Ekledim Jisung'a:
-Eğer sizin öpüşmeleriniz hakkında tartışmayacaksak ben Felix'i alayım.

Jeongin sordu bu arada:
-Felix, siz Hyunjin'le sevgili misiniz?
-Ah, hayır değiliz. Neden sordun ki?
Chan konuştu:
-Fazla sarhoşsunuz Felix, büyük ihtimal sabaha yaşadıklarınızı hatırlamayacaksınız.

Aklıma yeni gelen bu şey değişik hissettirmişti, bu gece Felix'le beraberdik ama sarhoştuk. Bu anları unutacaktık. Acaba Felix sarhoşluğun etkisiyle mi böyle davranıyordu?

-Aa, bu şarkı çok güzel. Hadi Hyunjinn, şarkı söyleyelim. Felix şarkıyı söylemek için can atıyordu. Onu reddetmedim ve şarkıyı söylemeye başladık.

(Stacy ile takılıyordum)
I've been hаnging out with Stacy

(Herkes çıktığımızı düşünüyor)
Everybody thinks we're dаting

Love Isn't Real | Hyunlix MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin