11' bookshelf

99 14 25
                                    

Minho'dan

Chris ile Seungmin'in sevgili olduğunu Felix bize dediğinde inanmamıştım, ya da benim Jisung'dan hoşlandığımı söyleyince. Fakat Felix zekiydi ve ileri görüşlüydü. Hyunjin de ondan hoşlanıyordu. Hyunjin'in aşka olan önyargısı engel oluyordu onlara. Felix başından ona açılmayı düşünmüştü, engel olan bizdik ama bununla iyi yapmıştık.
Hyunjin çünkü büyük ihtimal onu reddeder fakat Felix yine de ondan hoşlanırdı. Ve sonrasında Hyunjin duygularına isim verirdi. Baştan reddettiği için de başlangıcı olmayan bir son olurlardı. Felix'in kararlarına göre pek mantıklı kararlar veremezdik, Jisung'la ben. Ama verdiğimiz bu karar çok mantıklıydı. Şu an da Hyunjin'e çektirmeye çalışıyor gibi görünsek de aralarının olmasını en çok isteyen iki kişiydik. Seungmin ile Chan'ı da Felix shipler dururdu. Ama Seungmin'le aynı Taehyung ve Jungkook gibi sadece sınıf arkadaşıydık. O kadar da yakın değildik. O yüzden çok konuşmazdık.

Şahsi olarak sevgili olmalarına sevinmiştim. Chris abi çok iyi biriydi ve Seungmin onu üzecek biri değildi. Ya da Seungmin adına Chan sadece lise aşkı olmazdı. Ben Chris abiye bakarak dalmışken Jisung konuştu:
-Bir sıkıntı mı var sevgilim?
-Ah, hayır. Sadece Chris abi bize bu kadar yakınken niye ilişkisini söylemedi diye düşünüyorum.
-Peki, sana Felix'in kitaplığından bir şey gösterecektim. 2 dakika gelebilir misin?
-Tabi, hemen bakalım.
Ayağa kalktığımız sırada Jisung Felix'e döndü ve birbirlerine göz kırptılar. Farketmemiş gibi yaptım. Çünkü Jisung farketsem o kitabı bana göstermezdi. ;)

Salondan çıktığımızda konuştum:
-Ne kitabıymış bu sevgilim?
-İngilizce bir kitap. Sen de var mı diye soracağım.
Bilmiyormuş gibi hmm'ladım.
Içeri girdiğimde Jisung kitaplığa yaklaştı. Ben de tam arkasına geçtim ve konuştum:
-Hangi kitap?
-Birazdan yazacağımız.
Ve bana doğru döndü. Dudaklarını dudaklarımda hissettim. Beklediğim bu hamleye ilk uyum sağlayamamış olsam da sonrasında sert öpücüklerine uyum sağladım. Üst dudağımı dişliyordu bu sırada. Ben de onunla uyumlu olacak şekilde dudağını dişlemeye başladım. Jisung bir de bilerek ıslak sesler çıkarıyordu. Şu an  18 yaşımızda başka şeyler yapabilirdim ama kendime engel olacaktım.

Zaten Felix aşık olduğu bu odasında böyle bir şey yaptığımızı görürse bizi burada canlı canlı si-
-Seleme cenemeler, AA pardon böldüm mü?
Arsız arsız sırıtan Hyunjin şu an tam karşımdaydı.
-Napıyorsun şero!?
-Aaa Minho, sevgilinin yanında küfür, hiç yakışıyor mu?
Jisung'a döndüm ve konuştum:
-Özür dilerim sevgilim.
-Ah, boş versene. Zaten hakediyor.
Dedi Hyunjin.
-Hyunjin ne halt yiyorsun burada!?
Jisung çıkışmıştı bu sırada.
-Jisung tam yerinde böldüm de mi? Ohh.
Hyunjin intikamını almıştı ama Jisung da ben de sinir olmuştuk. Jisung konuştu:
-Şerefsiz.

-Bana çok sövüyorsunuz abi. Yeter.
Hyunjin sanki hiçbir şey yapmamış gibiydi. Dışarıdan görsem masum sanardım.
Bu sırada mutfaktan bir ses geldi:
-Hyunjin!
-Efendim Lix?
-Acaba gelip bulaşıkları kaldırmama yardım eder misin? Saat akşam 6 olmuş, vaktimizi burada öldürmeyelim.
-Geliyorum.

Felix'le olan odalar arası bağırmalı sohbetini bitirince bize döndü:
-Eğer gelip bölerseniz ciddi si- anladınız.
-Böleceğim abi. Sana inat böleceğim.
Dedim Hyunjin'e karşı. Jisung da bana katıldı:
-Evet Minho. Kapıda bekleyelim gerekirse tam yaklaşınca böleriz.
Hyunjin konuştu;
-Sırf size inat yaklaşmayacağım hayatımın aşkına.
-Aşka inanmıyorsun sen?
-Inaniyorum Minho. Sadece korkuyordum.

-Öyle olsun Hyunjin.
-Ben gidiyorum kocamın yanına.
-Git hadi git. Kimseyi de gönderme buraya.
Hyunjin odadan çıkınca konuştum:
-Nerede kalmıştık?
Jisung göz kırparak gülümsedi:
-Şu koltuk güzelmiş.
Ne dediğini anlamadım ama devam etmesi için kafamla işaret ettim.
-Ama ikimiz için küçük gibi. Otur da dene bir.
Kuzenimin evindeki koltuğun neyini deneyecektim bilmiyordum ama yine de kendimi Jisung'un planına bırakarak koltuğa oturdum.
-Rahatça otur Minho, çekinme.

Love Isn't Real | Hyunlix MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin