5. Bölüm

912 35 42
                                        


Dedi ve sert adımlarla yanımdan geçip gitti.

Niye bu kadar ağrıma gitmişti bilmiyorum ama kalakalmıştım. Selim'le yaşadığım duygusal bir şey artık yok gibiydi, bu kadar tepki vermesinin sebebi neydi? Aslında haklıydı, ailemin katili olan çocukla hala sevgiliydim. Bunu bende istemezdim ama bazı şeyler yoluna girene kadar böyle olmak zorundaydı.

Art arda bunları sorgularken Selim'in seslenmesiyle kendime geldim.

"Aşkım! Gelsene hadi."

Arabanın yanında durup gülümseyerek bana bakıyordu. Her şeyi bilmesem gerçekten aşık diyeceğim.

"Geliyorum." dedim ve yanına doğru ilerledim.

Arabaya bindikten sonra Selim direkt gaza bastı ve doğru yol aldık.

Kafamı cama yasladığım anda radyodan "Sezen Aksu - İhanetten Geri Kalan" çalmaya başladı.

İhanetinden geriye ne kaldı Selim?

Yana dönüp Selim'e baktığımda neler hissetmem gerektiğini anlayamadım. Ondan nefret ediyor gibiydim ama içimde aşamadığım bazı şeyler vardı.

Mesela ona olan sevgim gibi. 

~İstemem artık, geriye dönme.
       Dönersen bile bu evde sönme.~

Tam bu söz geçerken Selim bana doğru baktı.

"Bir sorun mu var güzelim?"

Evet, sen.

"Hayır birtanem neden sordun?"

"Hiç, suratın asık ondan sordum."

"Anladım. Bir sorun yok merak etme." diyip önüme döndüm.

Şuan bulunduğum konum o kadar saçmaydı ki. Yanımda ailemin katili, yani benim sevgilim? Benim evime gidiyorduk. Umarım bu gece bende ölmezdim.

Yolun bitmesini beklerken bacağımda bir el hissettim. Selim, elini baldırıma koymuş okşuyordu.
Önceden bunu yaptığında karnımda kelebekler uçuşuyordu. Şimdi ise o kelebeklerin içimde çoktan öldüğünü fark ediyordum...

Elleri biraz daha yukarı kaymaya başlayınca dayanamayıp elini tuttum ve sahte bir şekilde gülümseyerek konuşmaya başladım.

"Arabadayız Selim." ses tonum açıkça istemediğimi belli ediyordu ki zaten Selim'de bunun uzun bir süredir farkındaydı.

Selim'le 4 aydır çıkmamıza rağmen öpüşmenin ilerisine gitmemiştik, gidememiştik. Çünkü ben istemiyordum. Ne kadar sevsemde henüz hazır olduğumu hiç bir zaman hissedememiştim. Selim'de bunu anlayışla karşılamıştı. Fakat bu durumdan gittikçe sıkıldığını fark etmiştim.

Olanları öğrendikten sonra iyi ki de yapmamışız diye düşünmekten kendimi alıkoyamıyordum.

"Sürekli aynı bahane. Tamam Lavin." diyip elini, elimden çekti.

Zamanında böyle tavırları yüzünden onu üzdüğümü düşünüp kendimi affettirmeye çalışmıştım, şimdi ise umurumda bile değildi. Bana dokunmasını istemiyordum. En azından bana dokunacak ilk adamın Selim olmasını istemiyordum.

Tripli suratıyla yola devam ederken sonunda gelmiştik. Ona bakmadan direkt arabadan inmiş, kapıyı açmaya yeltenmiştim. Kapıyı açtığımda, geçmesi için yol verdim. Yüzüme dahi bakmadan geçip gitmişti. Bazen bu çocukça tavırları hiç çekilmiyordu.

İçeri girdiği gibi üstünü dahi değişmeden telefonunu eline aldı. Bir şeyler yazdı, güldü. Şu durumdayken bile telefonda bir şeylere gülmesi beni çileden çıkarıyordu.

Saat 23.15'ti. Ben bu saatte yemek yemezdim. Selim'e sorma gereği bile duymadım. Zaten üstünü değiştirip hemen odaya geçmişti.
Bende odaya çıktığımda, uyuduğunu sanarken hala biriyle yazıştığımı farkettim. Ben gelince gerildiğini hissettim, zaten direkt telefonunu kapattı.

Banyoya geçtim ve sıcak bir duş aldım. Bakımlarımı yaptım. Kendimi iyi hissettirmek için her yolu deniyordum.

Banyodan çıktığımda saat 00.12'ydi.
Selim çoktan uyumuştu. Komidinin üstündeki telefonunu gördüm. İçimdeki sesleri susturamayıp telefonu elime aldım. Yavaşça aşağı indim ve koltuğa oturup telefonun kilidini açtım.

Şifre tanışma tarihimizdi, lanet olsun o güne.

Hemen galeriye girdim, belki ailemle ilgili de bir şeyler bulabilirdim. Bakınırken üstten bir bildirim gelmişti. Umarım ismi yanlış okumuşumdur diye düşünüyordum ama yok, doğruydu.

Bildirim Derya'dan gelmişti.

Nefesim daralıyordu. Ellerim titremeye başlamıştı ve zihnimin içindeki sesler yine yükselmişti. Böyle durumlardan nefret ediyordum. Bu yüzden asla üzülmek istemiyordum ama bu benim hayatımda biraz imkansızdı.

Bu düşüncelerden sıyrılarak Derya'yla sohbetlerine girdim ve biraz üstlere çıkıp okumaya başladım.

~17 Kasım 2023~

Selim: Lavin'le yine kavga ettik
Selim: Moralim bozuk

Derya: Başlıcam şimdi Lavin'ine
Derya: Yeter
Derya: Bana gel hemen düzeltirim moralini

Selim: Hemennn yavrum

~29 Kasım 2023~

Selim: Bugün?

Derya: Bugün olmaz, işim var aşkıımm
Derya: Bir sonrakine sakla kendinii

Selim: Tamam güzelim

~5 Aralık 2023~

Derya: Selim bugün buluşmada baya samimiydiniz
Derya: Hani sevmiyordun?
Derya: Hiçte sevmiyor gibi durmuyorsun
Derya: Nedense beni oyalıyorsun gibi geliyor
Derya: İki aydır birlikteyiz,
Derya: İki aydır tamam ayrılıcam diyip duruyorsun
Derya: Ama sonuç hala el ele, dudak dudağasınız?

Selim: Ya kızım sevmiyorum diyorum
Selim: Anlamasın diye yapıyorum
Selim: O ve sen bir olabilir misiniz sence güzeliimm

~11 Aralık 2023~
BUGÜN

Selim: Ben Lavin'le artık gerçekten yapamıyorum
Selim: Seni istiyorum.
Selin: Keşke şuan o yerine sen olsan yanımda,
Selim: Neler neler yapardık..

Derya: Yarın gel bana
Derya: Aklında ne varsa hepsini tek tek uygulayalım :)

Daha fazla bu iğrenç mesajları okuyamadım.

Yapamadım.

Selim gerçekten iğrenç bir insandı.

Tİ AMO Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin