"Ben üçüncü çocuğu istiyorum, Neslihan"~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Şaşırmış ve kaşlarını çatmış şekilde kocasına bakan kadın en sonunda kahkaha atarak gülmüştü. Sonra adamın yüzündeki ciddiyetin farkına varıp;
"Sen...sen ciddisin? Yok gerçekten ciddisin..." -dedi
Bu sefer adam şaşırarak bakmıştı kadına
"Şaka olduğunu nerden çıkardın?"
"3. çocuk meselesini nerden çıkardın sen?"
Kadının elindekileri tezgaha bırakan adam beline sarılıp, iyice kendine çekti ve saçlarına burnunu daldırdı.
"Hayatım, bir kaç gündür düşünüyorum"
"Bir kaç gündür düşünüyorsun ? Bildiğim kadarıyla bebeği yanlız yapamıyorsun, Güven. Bana ne zaman söyleyecektin ?"
Kocasının göğüsünden hafif ittirip kaşlarını çatarak bakmıştı.
"Neslihan, şimdi söyledim işte. Hem sen istemiyordun düzgün zaman bekledim ben de"
"Hm aferin, Güven. Ne dedin az önce ? İstemiyordun dedin. Hâlâ aynı fikirdeyim. Çekil"
Adamı ittirip yanından çekip giderken kadını kendine çekti.
"Sevgilim, tekrar anne baba olsak, bir çoçuğumuz daha olsa nolur ki"
Kadını ikna etmek için tüm şirinliklerini yapmaya çalışıyordu adam. Elini kadının karnına sarıp okşadı.
"Ha-hayır. Hayııır! Asla!"
"Neden, Neslihan ? Ne güzel 3 tane çocuğumuz olur. Belki kızımız, belki oğlumuz nolucak kii?"
Adama sen çıldırmışsın bakışlarını atan kadın tezgaha bıraktığı tepsiyi alıp mutfaktan çıktı. Adam da oflayarak kadının arkasından baktı.•••••
Hep birlikte kahvaltı yaparken sürekli Güven'le göz-göze gelmemeye çalışıyordum zira gözleriyle üçüncü çocuğu ima ediyor, eliyle üç tutup konuyu sürekli üç rakamıyla ilgili konulara getiriyordu.
"Bu gün kızımın saçına 3 tane toka takacağım. Dimi, babacığım ?"
Mercan hemen alkış yapmaya başladı.
"Şaşasınn"
"Oğlum, sen de bu gün üç tane ata binersin artık öğrendin"
Derin nefes verip Güven'e baktım. Yeter artık desem de o durmuyordu.
"Baba Rüya'larla da gideriz dimi ?"
"Gideriz, paşam gideriz. Yaman, Rüyalar üç kardeşdi dimi ?"
Yaman başını evet anlamında sallayınca artık dayanamadım.
"Güven, üç saniye içinde susmasan eğer, çok kötü şeyler olacak."
Zararsız tehditime başını sallayıp elini ağzına götürüp fermuar yaptı. Ben de Mercan'ı yedirerken Mercan da babasının yaptığını yapınca güldük hepimiz.Güven'le Ali ata binerken ben de oturup onları gülümseyerek izliyordum. Çok güzel manzaraydı. İki aşık olduğum adam yan yanaydı. Ata binmek isteyen fakat ata yaklaşınca korkan Mercan en sonunda oyalanmaya bir şeyler bulduğu için oyun parkındaydı. Bakışlarımı ona çevirince oturduğu yerden kalkıp paytak paytak yürüyerek yanıma geliyordu. Ben de hızlı adımlarla yanına giderken son anda düşmesine mane olarak kucağıma aldım. Kıkırdayarak bana elindeki küçük çiçeği uzatan küçük kızım çiçeği alınca yanağını uzatmıştı öpmem için. Kahkaha atıp tombul yanaklarından öptüm. Elindeki çiçeğin birini alıp onun kulağının arkasına diğerini de kendi kulağımın arkasına koydum. Sandalyeye oturup onu da dizime oturttum. O sırada Mercan hevesle gömleğimi çekiştirerek açmaya çalışıyordu. Ne zaman gömlek giysem onun düğmelerini açıp göğsümü emiyordu uzun süre önce süt emmeği bırakmasına rağmen hâlâ boşu boşuna emiyordu.
"Anneciğim, tamam bırak"
"Ane"
"Mercan tamamm"
Elinden tutup durdurdum sonra ellerinden öptüm. Dudaklarını büzünce burnunu sıktım. Bir süre düşündükten sonra hevesle bana seslendi.
"Ane! Ane"
"Efendim, kızım"
Saçlarını okşayarak yüzünden çekip gülümseyerek cevap verdim.
"Ane baba bana şaymayı öyetti" (Anne, baba bana saymayı öğretti)
Kaşlarımı belli-belirsiz çattım ancak Mercan yüz şeklimin değiştiğini fark edip küsmemesi için kocaman gülümsedim.
"Öyle mi, prensesim. Say bakalım"
Mercan uzun kollu üstünün kollarını sıvamış ve parmaklarını sayıyormuş gibi devam etmişti.
"Biy, üş üş üş üş" ("Bir, üç, üç, üç üç")
Demiş önce teker teker sonra iki iki saydığı parmaklarını sayıp bitirmişti. Of, Güven of. Zaten tahmin etmeliydim böyle olacağını. Mercan'ın heveslenmesi için alkışlamaya başladım tabi bunun hesapını da soracaktım Güvenden
"Aferin, birtaneme. Ne güzel saydın sen öyle"
Kıkırdayarak kollarını boynuma sardı. Başını yanağıma sürerek ensemi de küçük elleriyle okşuyordu.
"Ane, meme"
"Mercan, sen artık büyüdün, kızım olmaz"
"Ane"
Dizlerimin üstünde doğrultup yanağından öptüm.
"Anneciğim, sen abla oldun"
Abla mı ? Saçmaladın iyice Neslihan
"Abya mı ? Kimin abyası ?" (Abla mı ? Kimin ablası ?)
"Kimsenin yani abla olu---"
Derin nefes verip gözlerimi anlık kapatıp açtım. O sırada Ali koşarak geldi yanımıza.
"Anneciğimmm"
Sol tarafıma geçip boynuma sarıldı ve omzumdan öptü.
"Gördün mü ne güzel at bindim?"
"Gördüm, bebeğim"
Ensesinden kendime çekip öptüm. Mercan kıskanmış olacaktı ki minik ellerini yüzüme sarıp kendisine dönmemi sağladı. Mercan'a bakınca kocaman gülümseyip başını göğsüme yasladı.
"Ane"
"Olmaz, Mercan. Hadi, oğlum gel otur"
Yanımdakı sandalyeni çekip oturdu. Bir süre sonra Güven de geldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~GüvNes~/ "Tek Bölümlük Hikayeler"
ChickLitAşk okyanusları aşamayacak kadar değil, cehennemin dibine bile gidecek kadardır. Umarım beğenirsiniz, her salı paylaşmaya çalışacağım.🫂