Dalalım yine hayallere.....
♫♬♬
~Sertab Erener~: "Kime diyorum"
~ATE~: "Diğer Yarim"
~Batuhan Kordel~: "Sıcak Şarap"
~Mabel Matiz~: "Aşk Yok Olmaktır"
~Simge~: "Öpücem"♫♫♫
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~"Aylin, kızım hadi. Aylin?"
Aylinden ses gelmeyince ben de çantamı alıp odasına gittim.
"Aylin, kızım noldu ?"
Hazırlanıp yatağına oturmuş kollarını bir birine dolamış yataktan sarkıttığı ayaklarını sallıyordu. Hafif kaşlarımı çattım ve yanına gittim. Eğilip çantamı da yatağın üstüne bıraktıktan sonra bir birine dolamış kollarını tutup açtım. Küçük ellerinden tuttum.
"Bebeğim, neyin var ?"
"Kreşe gitmek istemiyorum"
Büzük dudağını daha da büzmüştü. Aynı şekilde ben de dudaklarımı büzüp yüzümü yaklaştırdım yüzüne.
"Neden, hanımefendi ?"
"Anne, babamı özledim ben"
Yüzümdeki gülümseme silindi. Bir kaç gündür huysuzluğunun sebebi buymuş demek ki.
"Tamamm, bebeğim söylerim kreşten gelip alır seni. Hm? Olur mu ?"
Saçlarını okşayıp, bukleleriyle oynarken demiş, sesimi oldukca ikna edici çıkmasını sağlasam da ikna olmamıştı. Omuzlarını bana ne der gibi kendine çekti.
"Şimdi gelsin. Şimdi istiyorum"
"Aylin, kızım...."
"Anne, biz neden hep birlikte yaşamıyoruz ? Sen ben babam ?"
Yutkunup kendimi gülümsemeye zorladım. Ben de bilmiyorum kızım.
"Nerden çıktı bu ?"
"Her kesin anne babası aynı evde yaşıyorlar, odaları var. Bazı arkadaşlarım anne ve babasıyla uyuyor. Ama siz ayrı yaşıyorsunuz ve biz hiç beraber uyumadık"
Artık büyüyordu ve bunu sorgulayacak yaştaydı haklıydı, fakat bunu tek başıma açıklamam doğru olmazdı. Kucağıma aldım Aylin'i ve oturdum yatakta onu da dizime oturttum.
"Hop. Babayı arayalım mı, güzelim ? Hm ? Bu gün parka gidelim üçümüz hep birlikte."
"Sonra ?"
"Sonra da istediğini yaparız. Tamam mı ?"
Uslu şekilde başını tamam anlamında salladı ben de yanağından öpüp, yanağımı yanağına yasladım.
"Arayalım o zaman"
Güven açınca hoparlöre aldım.
"Efendim, güzelim"
"Merhaba, Güven."
"Merhaba...."
"Güven bu gün müsait misin ?"
Bir taraftan Güven'le konuşurken dikkatlice kızımı izliyordum babasının cevabını merak ettiğini gözlerinden anlaşılıyordu.
"Sana her zaman müsaitim, noldu ?"
Boğazımı temizleyip konuyu çıtlatmaya çalıştım.
"Güvenciğim, şu an kızımız da seni duyuyor ve bu gün dedim birlikte zaman geçirelim, parka gidelim mesela yemek falan yeriz. İşin yok dimi ?"
"Hmm, prensesimm neden konuşmuyorsun babayla ? Güzel hanımefendilere eşlik etmekten şeref duyarım. Hastahanedeydim, fakat patronum Neslihan hanım izin verse ışınlana bilirim sizin yanınıza"
"O zaman izin verdim, Güven bey. Bekliyoruz sizi!"
Aylin alkış yapıp kocaman gülümsedi.
"Olleey! Seni seviyorum, babacığım!"
"Ben seni daha çok seviyorum, sevgilimm"
"Görüşürüz, babam"
Güven de görüşürüz dedikten sonra kapattım telefonu. Aylin de boynuma sarılıp boynumdan öptü.
"Seni de seviyorum anneciğim"
Saçlarından öptüm.
"Ben de sizi seviyorum, Aylin hanım. O zaman ben öğretmeninle de konuşayım baban gelsin çıkalım olur mu ?"
Tamam anlamında başını salladı ben de ayaklanıp Aylin'in öğretmeni ve bir kaç kişiyle konuştum rahatsız etmemeleri için. Aylin'e baktım çok mutlu olmuştu onun bu haline buruk şekilde gülümsedim. Onun bir yaşı olduğu zaman Güvenle ayrıldık. Daha doğrusu ben istedim ayrılmayı, o dirense de bir süre sonra kabul etti. Şimdi bu durumu anlatsam ki, anlatacaktım- anlatsam hemen tekrar evlenelim diye tutturacaktı. Ona hâlâ aşık olduğumu bildiği için ekstra ısrar edecektir. Zaten evli bir çiftmişiz ki gibiymiş gibi davranıyor sürekli. Kapının çalınmasıyla Aylin hemen koşarak kapıyı açmak için gitti, ben de arkasından.
"Babacığıımm!"
"Sevgilimm"
Güven eğilip Aylin'i kucağına almasıyla o da kollarını Güven'in boynuna sardı.
"Hoş geldin"
"Hoş buldum, canım."
Uzanıp iki yanağımdan da öptü. Kaç kere artık ayrıldık aramıza mesafe koy desem de pek anlamış gözükmüyordu ben de artık alışmıştım açıkcası hoşuma da gidiyordu böyle yapması.
"Hemen mi çıkalım yoksa"
"Hemen çıkalım!"
"Aylin hanım hemen diyorsa, hemen çıkıyoruz o zaman"
"Peki, ben de çantamı alıp geliyorum."
Çantamı ve Aylin'in tavşanlı küçük çantasını alıp hemen aşağı indim. Arabaya geçince Aylin'in yanına geçmek için arka kapıya uzanacaktım ki, Güven ön kapıyı açtı.
"Buyrun, Neslihan hanım"
Başımı yelledim ve oturdum.
"Teşekkürler, Güven bey."
Güven de kendi tarafına geçti ve yola çıktık.
"e nereye gidiyoruz şimdi ?"
Dikiz aynasından bir Aylin'e sonra bana baktı.
"Lunaparka gidelim"
"Hemenn gidiyoruuz!"
Güven bir az hızını artırdı ve çokta uzak olmayan lunaparka geldik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~GüvNes~/ "Tek Bölümlük Hikayeler"
ChickLitAşk okyanusları aşamayacak kadar değil, cehennemin dibine bile gidecek kadardır. Umarım beğenirsiniz, her salı paylaşmaya çalışacağım.🫂