~GüvNes~/ "Tek Bölümlük Hikayeler"

26.2

Ellerini teslim oluyormuş gibi havaya kaldırıp odadan çıktı adam kadınsa, elindeki davetiyeye baktı.

Mabel Matiz: "Kömür"
Kirli: "Ah Aman Aman"
Sena Şener: "Teni Tenime"

elifabisi ithafen 🌼
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Davet salonuna giren kadın ayağına dolanan elbiseni bir az eline toplayıp ileriledi. Yüzündeki maske yarım yamalak yüzünü kapatırken sarı saçları omuzlarından aşağı sarkıyordu. Elbisesinin yırtmacı oldukca derin göğüs dekoltesi de  açıktı. Gözlerin balo salonunda gezdirip adamı ararken yanındaki karısı olduğunu tahmin ettiği kadınla bir masa da sohbet ettiklerini fark etti. Bakışları önce saate sonra kapıya kayan adam kapının önündeki kadını görmesiyle nutku tutuldu. Kuruyan dudaklarını diliyle ıslatıp baş selamı verdi. Adamın selamını alan kadın tam adamın masasında yalnız olduğunu düşündüğü adama yaklaştı. Kaçamak bakışlarını Güven'in masasına çevirince yanındaki kadının belinden tutup kulağına eğildiğini fark etti. Elindeki çantanı sımsıkı sardı.
"Kendine gel, kendine gel"
Yanındaki adama bakıp gülümsedi.
"Merhaba"
"Merhaba"
Adamla karşılıklı gülümseyip içkilerini yudumladılar. Karısının kulağına bir şeyler fısıldayıp yan masaya geçti.
"Geldin demek"
Kadının tam dibinde durup giydiği işlemeli, ince ve dirseklerine kadar uzanan eldivenin üstünden kadının koluna dokundu. Bir süre ikisi de adamın parmağında gezdirdi gözlerini.
"Geldim"
Kolunu çekip bakışlarının kesişmesini sağladı kadın.
"Sana gerçekleri kanıtlamak için, geldim"
"Gerçekler.....bana aşık olmadığın bir gerçek mi, Neslihan ?"
Bir az başını kadının başına yaklaştırdı.
"Yan masada karın varken bu kadar cesaretli olman, saçma"
Yandan gülümseyen adam burun buruna gelecek kadar yaklaştı kadına.
"Cesur adamları sevmez misin sen ?"
Kahkaha atarak gülen kadın bir adım geriledi.
"Bu cesur adamlık değil, hatta bu adamlık değil bilmiyor musun sen ?"
"Ayıp ediyorsun"
Maskeden belli olması mechul durumken kadın gözlerini devirdi.
"Düşündüğün gibi değil, Neslihan. Ben asla sana ihanet etmedim"
"Pardon ? Yıllar önce olan çocukca bir ilişkide ihanet etsen ne olacak ? Sen karına ihanet etme"
Parmaklarını eldivenin bitiminden yukarı çıkarıp kadının tenine dokundu.
"Kalbimde, aklımda sadece sen varken birine dokunmamı düşünmen saçma bir durum. Keşke sen de benim kadar cesur olsaydın da itiraf etseydin gerçekleri"
"Ben seni kalbime gömdüm evli olduğunu öğrendiğim gün! Buraya da onu kanıtlamaya geldim"
Kadının elini tutup baş parmağıyla okşadı.
"Ne yapıyorsun ? Yan masada karın var farkında mısın ?"
Karın kelimesinin üstüne bastırarak söylemişti.
"Bilmediğin şeyler var"
"Anlat o zaman!"
Elini adamın elinden çekip çantasını iki eliyle tuttu. Derin nefes veren adam çalan müzikle kadına baş selamı verip masasına gitti. Karısının elinden tutup piste çıkardı. Aralarında mesafe koyan kadının belinden hafifce kendisine çekti.

•••••

Kendisine itiraf edene kadar böyle yapmak zorundaydım. Eğer itiraf etmese, ona yaklaşmama asla izin vermezdi.
"Ne oldu ? Konuştun mu ?"
"Konuşnaya çalıştım. Bir kere seni kıskanıyorum, seviyorum dese anlatacağım gerçekleri"
Cansu elimi iyice omzuma yerleştirip küçük bir adım daha attı.
"İstersen ben konuşayım"
"Hayır, ben çok iyi tanıyorum. Şu an damarlarında kan yerine öfke akıyor"
Gülüp koluma hafifce vurdu.
"Eh iyi madem öyle diyorsan"
Cansu elimi bırakmadan benden uzaklaşıp tekrar yaklaştı. Koluma dolanan belinin yardımıyla hafifce eğip tekrar kaldırdım. Neslihan'ı göz hizama getirip haraketlerini izledim. İçtiği şarap kadehini masaya bırakıp yanından geçen garsonu durdurdu. Tekrar içtiği şarapla dudağını yaladı.
"Ne oldu ?"
"Bir az daha yakın davranır mısın bana, lütfen"
Cansu elini omzumdan boynuma doğru sürükledi ve parmaklarıyla okşamaya başladı. Neslihan'ın gözlerindeki o ateşi maske olmasına rağmen his ede biliyordum.
"Güzel"
"Güven, iki yetişkin gibi konuşmak yerine çocuk gibi oyun oynuyorsunuz"
Gülüp yüzümü Cansu'nun yüzüne yaklaştırdım.
"Bizim farkımız işte. Hanımefendinin damarı atmadığı sürece gerçekleri görmeyi red ediyor"
"Aşık mısın ?"
Bakışlarımı tekrar Neslihan'a çevirdim. Aşık olmak bile az kalırdı.
"Pardon, yanlış soruydu. Deli gibi aşıksın"
"Aynen öyle"
Cansu'nun belindeki elimi elbisesinin üstünden gezdirmemle Neslihan salondan çıktı.