Hayallerimiz hayal olarak kalmasın
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Gün ışıklarının daha yeni yeni dolduğu odada yatakta anne ve kız bir birine sarılı şekilde uyuyordu. Kadının göğsüne başını yaslamış sarı saçları ise annesinin yüzüne yayılmıştı. Gözünü açıp gün ışıkları yüzünden gözlerini kırpıştıran kadın yüzündeki saçı da dikkatlice çekmiş ve kızının saçlarına öpücük kondurmayı unutmamıştı. Göğsünden kızının başını kaldırıp yastığa koyan kadın bacaklarının uyuştuğunu hiss etti. Ağzında acı dolu kısa inleme dökülürken yatağın başında koltukta uyuyan adam irkilerek uyanmış endişe barındıran sesiyle konuşmuştu
"Hı ne oldu ? Mercan iyi mi ?"
Hemen karısından uyarı alan adam susmuş ayaklanınca acıyan boynunu tutup sıkmıştı.
☆☆☆"Baba! Baba!" diye yeni uyumasına rağmen uyanan kız mızmızlanmaya başlamıştı. Adamın odaya girmesiyle kollarını ona doğru uzatıp ellerini açıp kapatıyordu.
"Noldu benim prensesime."
Elinden tutup öpünce çocuğun vücudundaki ısı değişikliğini fark eden adam kızının saçlarını alnından çekerek dudaklarını bastırdı. Ateşinin olduğunu fark edince bir az telaşlanmış sonra ise durumu öğrenince kendisinin de telaşını yaşayacak olan kadını sakinleştirmek için sakin kalmayı seçmişti.
"Baba gözleyim acıyo" (Baba, gözlerim acıyor)
Diyen çocuğun gözlerinden öptü adam.
"Tamam, babacığım bir dakika bekle hemen geliyorum"
Gidecekken işaret parmağına sarılan parmaklarla durmuştu. Gitme diye bakış atan kızına baktı adam;
"Bir tanem," saçlarını okşayarak devam etti.
"Gözlerinin acısı geçsin diye ilaç almam lazım"
Gözlerinin ateşten dolayı kapanmasını bile umursamayan küçük kız daha da nazlanıyordu.
"Sen ditme buyda kal" (Sen gitme burada kal)
Bu işi karısına belli etmeden çözemeyeceğini anlayan adam derin nefes verip karısına seslendi.
"Hayatım, bakar mısın?"
Nöbetten yeni gelen kadın üzerine sabahlığını geçirip kızının odasına gitmişti. İçeri girer-girmez kızında bir değişiklik sezen kadın kocasına baktı.
"Noldu ? Bir sorun mu var?"
Aynı zamanda kızının yatağının yanına giden kadın adamın;
"Sakin ol hemen telaşlanma. Ateşi var bir az" -demesiyle elinde olmadan telaşlanmıştı. Hemen dudaklarını kızının alnına dokunduran kadın;
"Bir az mı ? Çocuk yanıyor, Güven." -dedi.
"Hayatım tamam adı üstün---"
Cümlesini tamamlamadan kadının çoktan ilaç ateş ölçen gibi şeyler almak için gittiğini gören adam iç çekmişti.
"Ne zamandır ateşi var ? Yatırdığında var mıydı ?"
Ateş ölçeri elinde hafif ileri geri salladıktan sonra kızının kolunun altına koydu. Sonra saçlarını okşadı.
"Hayatım, bir tanem, sence ateşi olsa onu öyle uyutur muyum?"
Derin iç çeken kadın kızının alnına tekrar öpücük kondurmuştu.
"Anneciğim benim. Ya ben neden gittim ki nöbete."
Oflayan kadının boşta kalan eliyle elini tutan adam onu rahatlatıcı ses tonuyla demişti.
"Neslihan, lütfen çocuklar her hastalandığında kendini suçlamaktan vazgeç. Önemli bir şey yok. Çocuk bu ateşlenmesi normal."
"Ne yapayım Güven, vakit ayıramıyorum onlara çok. Bebeğim, kolunu kaldır bakalım"
Kızının zar-zor kaldırdığı kolundan öpmüş ve ateşine bakmıştı.
"38! Ah, Güven geçen gün su savaşı yapmayın diye söyledim ama dinleyen kim"
Söylenirken şurubu kaşığa döküyordu aynı zamanda.
"Hadi anneciğim, iç bakalım bunu"
Başını hayır anlamında sallayan çocuk babasına sokuldu. Nazlı kızının altın sarısı saçlarını okşayan adam ikna etmek için boğazını temizlemişti.
"Babacığım, iç ki hemen iyileş"
Fakat küçük kız dinlemiyordu bile başını hayır anlamında sallayınca adam bu sefer hayır diyemeyeceği teklif sunmuştu.
"Canımın içi, şu ilacı iç iyileş seni gitmek istediğin oyun parkına götüreceğim"
Yorgun gözleri parlayan kız babasına bakmıştı hemen.
"Sen içiy o şaman" ("Sen içir o zaman")
"Hemen prensesim ver bakalım annesi"
Kaşığı kadından almıştı. Neslihan kızını doğrulmasına yardım etmişti. İlacı içen kızına ardından iki kaşık su da vermiş tekrar yatırmıştı babası. Yine babasına sokulan kızın saçlarına arka arkaya öpücük kondurmuştu Güven.
İlaç etkisini gösterene kadar sirkeli suyla ıslatmış olduğu bez parçalarını kızının alnına koltuk altına koymuştu kadın.
"Anne ne oldu ? "
Uykusundan sese uyanan çocuk gözlerini ovalayarak çıplak ayağının zeminde bıraktığı sesle annesinin yanına geldi.
"Aşkım, uyandırdık mı seni "
Oğlunun omzundan tutup kendine çeken kadın saçlarından öptü.
"Kardeşin ateşlenmiş"
Dudağını büzen kız abisini görünce gözleri dolmuştu.
"Abiş"
Kardeşinin yanına hemen giden Ali elinden tutup öpmüştü. Eliyle gözlerini gösteren küçük kız.
"Açıyo" -demişti.
Bu sefer aynı babası gibi kardeşinin gözlerinden öpen çocuk;
"İyileşeceksin, annem iyileştirecek seni" - dedi
"Aliciğim, bir tanem, kardeşine çok yaklaşma sana da bulaşır hem ayaklarında çıplak gelmişsin sende hastalanacaksın git odana uyu, merak etme, biz buradayız"
Annesine usulca başını sallayan çocuk kardeşinin yanağından öpüp odadan çıktı. Kızının yanına tekrar oturan kadın ellerinden tutup öptü. Sabaha karşı ateşi düşen küçük kızın yanına geçmişti kadın. Hemen annesinin göğsüne başını yaslayıp saçlarına ise elini dolayan kız hastalığın vermiş olduğu uyku ile uyumuştu. Karısının ve kızının saçından öpüp koltuğa oturan adam ise başını geri doğru yaslamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~GüvNes~/ "Tek Bölümlük Hikayeler"
ChickLitAşk okyanusları aşamayacak kadar değil, cehennemin dibine bile gidecek kadardır. Umarım beğenirsiniz, her salı paylaşmaya çalışacağım.🫂