43

45 18 10
                                    

Oy vermeyi unutmayınn♡♡♡

Jeonghan ertesi sabah gitti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Jeonghan ertesi sabah gitti.

Eşyalarını büyük bir valize yerleştirişini yataktan izledim. Elleri seri hareket ediyor, masasındaki ve dolabındaki eşyaları alıyordu. Onu ameliyathanede aynı verimlilikle, aynı hızlı ve kararlı hareketlerle çalışırken hayal ettim. Çok az konuştu, sadece aradığı bir eşyasını nereye koymuş olabileceğine dair merakını yüksek sesle dile getirdi. Eşyalarını toplama işi boyunca gözlerime bakmaktan kaçındı. İşi bittiğinde, valizin kapağını sıkıca bastırdı, vücudunun ağırlığını vererek kapatmaya uğraştı. Valiz aramızdaki boşluğu dolduran iki klik sesiyle kapandı. Jeonghan doğruldu, valizi yatağın köşesinden kaldırdı ve sertçe yere koydu. "Ağır olmuş," dedi, en sonunda bana doğru bakarak. Ağzının köşelerini hafifçe yukarı kıvıran ufak bir tebessüm etmeyi başardı. Gülümsemesini silmek ister gibi başmı iki yana salladı. "Gitmeliyim," dedi. "Şu anda burada kalamam. Dedektifler de öyle söyledi."

Başımla onayladım ama bir şey söylemedim.

Saatine baktı. "Beni havaalanına götürür müsün?"

"Elbette," dedim. Sesimin titrememesi için çabaladım.

Hafızamda, zaman eriyip birbirine karışıyordu. Sanki katilin telefonuyla bir yarışın başlangıç atışı yapılmıştı, ardından önce hastaneye, sonra eve, gecenin geri kalanına, şafak vaktine ve Jeonghan kendisini bekleyen uçağa doğru kapıdan adımını atarken ona el salladığım ana uzanan uzun bir yarış yaşanmıştı.

Oturma odasına polisler ve dedektifler doluştuğunda içeriye tam bir karmaşa hakimdi. Jeonghan'ın dıştan görünen
sakinliği paramparça olmuş, birkaç dakika içinde, neler olduğunu henüz bilmemesine rağmen Jeonghan hıçkıra hıçkıra ağlamaya ve kendi kendine ve bana, "Bir şey olacağını biliyordum. Biliyordum," diye sayıklamaya başlamıştı. Ona olanları açıklamam birkaç dakikamı aldı. Yanına oturdum, kolumu omzuna attım, duygularını toplamasına yardım etmeye çalıştım. Bir an için histeriye kapılmıştı, öfkeyle bana döndü ve "Sana söylemiştim! Sana söylemiştim! Olacakları biliyordum," dedi. Ani öfkesi karşısında afalladım, ama sonra başını omzuma koydu. Onu neden daha iyi teselli edemediğimi merak ediyordum. Fakat geçen her dakikayla Jeonghan biraz olsun rahatladı ve sonunda bana dönüp "Olanları anlamam için bana dikkatlice anlat. Neyle karşı karşıya olduğumu bileyim," dedi.

"Neyle karşı karşıya olduğumuzu," diye düzelttim.

Fakat kafasını iki yana salladı. Ona katilin telefonunu ve bana anlattığı kaçırma senaryosunu, ardından şehrin içinde önce hastaneye sonra eve yaptığımız koşturmacayı anlattım. Katille aramızda geçen konuşmaya geri dönmemi istedi; özellikle de bozulan aracının yanına gelen sahte doktor tarifini tekrarlamamı.

"Ama oradaydı!" dedi aniden.

Kenarda duran Soonyoung ve Jihoon aniden kafalarını bize çevirdi. Aynı anda Jeonghan da benden dedektiflere döndü.

sıradaki sensin✧svt✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin