44

42 19 4
                                    

Sonra aklım katile geri döndü

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Sonra aklım katile geri döndü.

O akşamüzeri masamda, katille ilgili aldığım tüm notları çıkardım. Üzerlerinden geçtim, karakter özelliklerini, ipuçlarını ayıkladım ve adamın kimliğini bulmak için işe yarayacak şeyleri belirledim. Tüm bunlardan ayrı bir liste yaptım ve listeye baktım.

En başta Tek Çocuk yazıyordu.

Gençliği Mapo'da geçmiş. Ergenliği şehirde.

Babası, kinci, zayıf. Annesi, baştan çıkarıcı, güçlü.

Ordu.

Acımasızlık.

Diğerleri de en yakın zamanda yaptığımız konuşmalardandı. En alta şunu ekledim: kimse muaf değil.

Sonra, yazdıklarımın altını çizdim. Tüm haberler, tüm kelimeler, gazetenin sütunlarını dolduran tüm cümleler; hiçbirinin bir anlamı yoktu. Ortada somut hiçbir şey yoktu. Yazdıklarıma
baktım ve sayfaya kocaman bir soru işareti çizdiğimi gördüm.

Gülümsedim. Uygun, dedim, ama diğer muhabirlerin duyamayacağı kadar kısık sesle. Tüm olanlara, tüm gördüklerime rağmen aslında hiçbir şey bilmiyordum. Polis ressamının çizimine baktım ve katille yaptığım konuşmalarl düşündüm. İlk başlarda
cinayetlerle ilgili söylediği bir şeyi hatırladım: Yalnızca sen ve ben, demişti. Bunu şimdi anlıyordum.


Kapısından içeri girdiğimde silah mağazasının müdürü kafasını kaldırıp bana baktı. İçeride, kilitli bir cam mekanın içinde sergilenen av tüfeklerini inceleyen iki adam dışında başkası yoktu. Mağaza müdürü gülümsedi ve Journal okuduğunu
gördüm. Elini uzattı. "Ben de tam son haberinizi okuyordum. Sizi burada göreceğimizi biliyordum. Adam şansını yeniden deneyebilir, hazırlıklı olmalısınız, değil mi?"

"Evet," dedim.

Ellerini ovuşturdu. "Buraya sizin gibi genç tipler çok gelmez," diye devam etti. "Yani, bir sürü genç müşterimiz var ama sizin gibi değil. Eğitimli, demek istiyorum, beyaz yakalılar değil. Sizin yaşınızdaki müşterilerin çoğu inşaat işçileri, polisler, arada bir atış yapmayı seven itfaiyeciler. Ördek avı
veya geyik. Tabii katil şehre geldiğinden beri her türlü müşterimiz oldu. Ama sizin gibisi yok."

Cevap olarak bir şey söylemedim, o da konuşmaya devam etti. "Sanırım savaşla ilgili, bilmem anlatabiliyor muyum... Silahlara merak duymuyorlar. Tabancalar, tüfekler, lanet olsun, güzel bir sapana bile ilgi duymuyorlar. Sadece bir teori tabii, bir gözlem. Silah mağazasında bir sürü farklı hayat görüyor insan."

"Evet," dedi. "Bu defa hikaye yok, hı? Gazete de kullanacak alıntılar aramıyorsunuz. Peki ne istersiniz? Belki bir Magnum üç elli-yedi. Galiba size daha önce bir tane göstermiştim, değil mi? Hayır mı? Eh, bence aradığınız o olmalı." Kafamı iki yana salladım.

sıradaki sensin✧svt✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin