Mezun olup aylarca şu lanet sınava hazırlanıp sonunda bir şehire yerleşmiş olmanın mutluluğunu yaşıyorum. Ben Ahu Yılmaz. Çevremdeki herkesin bundan bir şey olmaz dediği zamanlarda biricik babamın aşık olduğu edebiyat bölümünden mezun olup kendimi edebiyat öğretmenliğine adadım. Yarın minik ailemle vedalaşıp atandığım şehire gitme günüm. Bakmayın mutlu olduğuma içimde buruk bir köşe var. Sevgili anneciğimin böreklerini, babamın okuduğu şiirleri,öküz kardeşimin futbol aşkını özleyeceğim. Şimdi ise bir çay demleyip kıymetli (!) akrabalarıma hizmet etmekteyim. Senden bir şey olmaz diyenlere gururla çay hizmeti yapacağım. Ah senden mutlusu olamaz Ahu."Ahuuuuu annecim şu çayları getirsen mi artık?"
Kendinle anca bu kadar yalnız kalırsın işte "geliyorum anne."
Tepsiye bardakları özenle koyduktan sonra limonsuz asla çay içmeyen halamıda unutmadım.Odaya girdiğim gibi günlerin meşhur patates salatası ve annemin böreklerinin kokusu her yeri sarmıştı. En sevdiğim ortam. Fakat kişiler için aynısını söyleyemeceğim."E Ahu elin mardinin de ne yapacaksın şimdi, nereler de kalacaksın. Bizim komşu kızı atandım gidiyorum diye kocaya kaçtı. Bak başımıza bela getirme sonra" bende ne zaman halam sabrımı sınayacak diye bekliyordum. Başladı yine benim cinnet mekanizması.
"Nurtennnn yine boşboğaz konuşmaya başladın. Ahu öyle bir kız mı? Bakma sen buna yengecim. Biz seni biliyoruz. Şimdi yarın gidince nerede kalacaksın? Okula gidişin gelişin nasıl olacak anlat bakim sen"
Ayy en kıymetli yengem annemin biricik sırdaşı.Herkese her şeye rağmen beni hep savunur."Gidince öğretmen evine yerleşeceğim yenge okulla mesafesi 20 dakika diyorlar. Pek bilmiyorum daha sonrasında uygun bir ev bulup yerleşirim."
"Oy benim güzel kızım. Ne zaman bir şeye ihtiyacın olursa ara çekinme. Sen evi tutunca biz ahiretliğimle geliriz yanına dimi Ayşe"
"Gideriz tabi. Sen bunları dert etme hemi kızım. Biz her şeyini hallederiz."
Onlara gülümseyip odama doğru giderken mahalleye son ses 'Gidiyorum bütün aşklar yüreğimdeee' müziğiyle biri giriş yaptı. Bu benim deli kuzenim Umut'dan başkası olamaz. Koşarak kapıya çıktım.
"Umuttt kapat şunu umuttt" beni asla dinlemeyip yerimde duramayacağım EDALI DA MODALI YAAR eşliğinde arabadan indi."ELLERRR, EY MAHALLELİ İNİN İNİN KUZENİM GİDİYOR KALKIN. Kaldır kız kollarını"
Deli manyak bir kuzenim var arkadaşlar. Severim bunu be. Annem ve halamlar da gülerek kapıya çıktılar. Halam hemen Umut'un yanındaki yerini alarak göbek atmaya başlamıştı. Bizde gülerek onlara eşlik ettik. Mahallemizin dedikoducusu Neriman teyze de dahil herkes başımıza gelmişti. Az önceki beni sıkan kasvetli ortam gitmiş yerine kulüpte hissettiğim bir ortama giriş yapmıştım sanki. Biraz daha kurtlarımızı döktükten sonra hepimiz bahçeye devrildik.
"Umut kapat artık şu müziği valla mecalim kalmadı oğlum""Yaşlandınız Nurten hanım kabullenin artık"
"Ben 3 tane çocuk doğurdum Umut bey seni de oğlum diye bağrıma bastım keşke az abinlere benzesen"
"Aman anne dalga geçiyorum alınma hemen gel barışalım."
Umut ve halam hep böyleydi. Umut halamın oğulları arasında en çok sevdiğim kuzenimdir. Hiçbirine benzemez. Halamın aksine her daim yanımda olup beni desteklemişti. Umutla biraz muhabbet ettikten sonra vedalaşıp evlerimize dağıldık. O kadar yorgun geçti ki günüm. Annemle son kez valizlerimi kontrol ettik o sıra canım babamda gelip bize eşlik etti. Ardından annem ve ben yemeği hazırlamaya indik.
Sevgili öküz kardeşim Efe yine hiçbir şey yapmayıp playstation başında oturuyordu. Gidip televizyonun fişini çekince daha yeni varlığımı farketti.
"Ablaa ne yapıyorsun ya gol atıyordum yaaa""APTAL şu lanete değer verdiğin kadar bize de değer versen ya. Babaaaaa artık şunu yasaklasan mı derslerine de hiç çalışmıyor "
"Abla tamam tamam söz az oynucam yasak koymayın ya."
"Ahu, Efe hadi bırakın kavgayı yemeğe geçin." Annem yine efenin oyun aşkına göz yumuyordu.Sonradan dizlerini dövecek demedi demeyin.
"Abla babama deme bir şey lütfen ya. Bak sende gidiyon sıkılırım abla""Efe derslerini ihmal etmedikçe tabiki oynayabilirsin ama sen bırak dersleri uyumayı bile unutuyorsun. Sen derslerini aksatmadığında oynamaya devam edersin ablacım."
"Abla söz valla çalışcam nolur deme bir şey babama "
"Ne oldu yine kerata, ablan ne diyecekmiş bana?" Babam merdivenlerden inerek yanımıza gelmiş ikimizide kolunun altına almıştı. Efe babamın kolunun altından öyle masum bakıyordu ki yüzüme kıyamadım yine. Ama son şans Efe bey.
"Hiç baba yarın gidiyorum ya onu konuşuyorduk. Sen boşver onu da söyle bakim ben gidince bu sığırı daha çok sevmezsin dimi?""Manyaklar ikinizinde yeri ayrı. Ama merak etme ilk göz ağrımın yerine kimseyi koymam"
"Bende buradayım baba ayıp olmuyor mu?"
"Yürü kerata otur yerine hadi" Hepimiz gülerek yemeğe oturduk. Biraz Mardin de yapacaklarımı konuştuktan sonra odalarımıza dağıldık. Uzun bir ara onları göremeyecek olmanın burukluğu ile yatağa geçtim. Ne kadar dönüp dolansam da uyku tutmadı. Odamın kapısını yavaşça açıp iki oda ötedeki annemlerin odasına girdim.
"Anne" Annem her uyurken seslenişim de verdiği tepki gibi sıçrayarak kalktı."Hiihhh! Noldu kızım bir şey mi var?"
"Anne sakin ol. Uyuyamadım sizinle yatabilir miyim?"Annem tövbe çekerek tekrar yattı.
"Koca kız oldu utanmıyorda sıpa git yatağına."
"Hanım kay bakim biraz. Gel benim güzel kızım. Anana bakma sen" Babam yine kıyamamıştı bana. Annem oflayarak köşeye kaydı. Aralarına girip babama sıkıca sarıldım. Çocukluğumdaki gibi saçlarımı severek uyuttu beni. Biri saçlarıma dokunduğu gibi mayışırdım. Babam böyle alıştırmıştı.
______
Sabah yoğun kızartma kokusuyla uyandım. Anlaşılan annem gitmeden bana ziyafet veriyordu. Kalkıp hızlıca hazırlanıp aşağı indim. Babam baş köşede yerini almıştı. Hatta öküz kardeşim bile masadaki yerini almıştı. Gerçekten veda zamanı gelmiş. Hepsini öperek ben de yerime geçtim. İlk defa masa bu kadar sessizdi. Kahvaltı masasını toparlayıp valizlerimi indirmek için efeyle yukarı çıktık. Sırıtarak bakıyordu yine ne tilkiler geçiyor acaba aklından. "Ablammm merak etme annem ve babamla ben yatarım senin için" kafasına bir şaplak yiyip hızlıca valizleri aşağı indirmeye başldı. Bende bilgisiyarımı alıp odama şöyle göz gezdirdim. Canım odam kavuşacağız.
Valizleri arabaya yerleştirip yola koyulduk. Allahtan bu yolculuğu uçakla yapacaktım. Uzun uzun yol çekecek bir modda değilim şuan. Havaalanına gelince bol bol nasihat dinleyip her birine sıkıca sarıldım. El sallayarak cam kenarındaki yerimi aldım.Kısa sürede kavuşacağız Yahya Kemalin tutkusu olan İSTANBUL.
———————————————————
İlk bölümle karşınızdayım efenim.
Hoşgeldiniiiiizzzzzzzzz 🥹
Umarım içinizde bir yerlere dokunabilmişimdir. Bol bol güleceğimiz, zaman zaman da ağlayacağımız bir kitap olmasını ümit ediyorum.
Desteklerinizi bekliyorum.🩵
Tiktok:wty_ceylan
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CEYLAN (mahalle kurgusu)
Teen Fiction"Mezun olup aylarca şu lanet sınava hazırlanıp sonunda bir şehire yerleşmiş olmanın mutluluğunu yaşıyorum. Ben Ahu Yılmaz. Çevremdeki herkesin bundan bir şey olmaz dediği zamanlarda biricik babamın aşık olduğu edebiyat bölümünden mezun olup kendimi...