Gözlerimi açtığımda nerede olduğumu anlayamıyordum. İlk kez görüyordum burayı. Kendime geldiğimde annemi aradım fakat ortalıkta benden başka hiçbir canlı yoktu. Kardeşlerim veya annem... Hiçbirini göremiyordum. Neredeydim ben acaba? Bir şekilde sesimi duyurmam gerekliydi acıkmıştım ve anneme ihtiyacım vardı. İncecik yavru sesimle olabildiğince güçlü havlıyordum ama sesim sadece ince bir viyaklama gibi çıkıyordu. Yorulmuştum ve dinlenmem gerekliydi. Uzandım ve kısa bir uyku çektim. Ta ki birilerinin ayak seslerini duyana kadar...
Ayak seslerini duyuyorum. Korkuyordum sesler yüzünden. Bu yüzden o küçücük karanlık odada en kuytu köşeye kaçıp gizlemiştim kendimi. Sonunda ayak sesleri durmuştu. Kapının önündeydi sanırım ayak sesinin sahibi olan gürültülü kişi. Ben bunu düşünürken kapı açılmıştı ve içeri bir ışık girmişti. Gürültüyü çıkaranın kim olduğuna bakıyordum. Küçük bir insandı ama bu. Bana yaklaştıkça korkup geri gidiyordum. Sonunda konuşmuştu...
"Sakin ol ufaklık sana zarar vermeyeceğim korkma."
Ona yaklaşmaya başladım ve beni kucağına alıp karanlık odadan çıkarttı. Bir yandan da tüylerimi okşuyordu. Bu hoşuma gitmişti...
/*/ Yorumlarınızı alabilir miyim ona göre devam edeceğim hikayeye... /*/
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sahibim ve Ben
PertualanganBir köpeğin hayatı, değişen yaşamı, başına gelen olaylar, hayatla arasında geçen ölüm kalım savaşı... ... Ayak seslerini duyuyorum. Korkuyordum sesler yüzünden. Bu yüzden o küçücük karanlık odada en kuytu köşeye kaçıp gizlemiştim kendimi. Sonund...