Final

3.3K 152 138
                                    

Bu final bölümü, bu zamana kadar sabırla okuyan, oylarını esirgemeyen, tatlı tatlı yorumlar yapan; o güzel ve benim için özel olan bütün okurlarıma ithaftır.

Final şarkıları, sırasıyla;

Cem Adrian; Beni bırakma

Adele; Hello

Birdy; Skinny Love

Kris Allen; The Truth

John Legend-All Of Me

Yorumlarınızı bekliyorum <3

Deniz'den

Kalbim, göğüs kafesimi kırarcasına büyük bir şiddetle çarpıyordu. Aldığım nefes ciğerlerime batıyordu. Gerçi nefes bile alıyor muydum ondan bile emin değildim. Eylül'ün bileğine bakıp boğazım yırtılırcasına yardım çağırıyordum. Gözlerimdeki soğuk yaşları umursamıyordum bile. Bileğinde ki kesik çok derindi ve kan bir şelale misali akıyordu. Aklıma son anda idrak eden fikirle tişörtümün alt kısmından yarısını büyük bir kuvvetle yırttım. Bezi bileğine bastırıp,"Dayan, yalvarırım!" Diye bağırdım.

"Ya biri baksın! Lütfen! Yardım edin!"

Eylül'ün kafası yana düşünce tekrar kafasını dizime koydum. Saçlarını ağlayarak öptüm. Kapı ağzından bir hemşire gözüktüğünde ürkmüş gibi bize bakıyordu.

Dolu gözlerimle,"Yardım edin! Lütfen! Yardımınıza ihtiyacım var!" Diye bağırdım.

Kafasını telaşla sallayıp,"Hemen görevlileri çağırıyorum." Dedi ve hızlıca çıkıp gitti. Ellerimle saçlarını okşayıp öptüm. Bir elimle de bileğine bastırıyordum. Yerlerde kan damlalarını gördükçe delirecektim sanki.

Sonunda buranın çalışanları gelip Eylül'ü kaldırmaya yeltenince,"Bileğine dikkat edin!" Diye bağırdım telaşla.

Eylül sedyeye dikkatlice yatırılırken,"Nasıl? Ölür mü? Ne olur ölmesin!" Diye bağırdım.

Bana bir şey söylemediler. Eylül'ün gidişini gördüm, o tekerlekli şeyin üzerinde. Hızlıca, sürülerek gittiğini gördüm baygın bedeninin. Ayaklarımı hareket ettirerek ağlayarak seke seke yürümeye başladım. Daha sonra hızlıca yürümeye başladım. Sedyenin kenarından tutup ağlıyordum. Ağlıyordum, Eylül'e baktıkça Nevin'i hatırlıyordum. Daha çok mahvoluyordum, dibe çöküyordum.

"Eylül!"

Benim hıçkırık seslerimden sonra tanıdık bir ses olaya dahil oldu. Gamze Teyze'nin sesi. İşte, hayatımızda görebileceğimiz en berbat manzaralardan. Biri kızının can çekişmesine şahit olurken, diğeri canından çok sevdiği kardeşi ölüme giderken izler, izler ve izler ama bir şey yapamayız. Aslında bu tür kötü olayları izlemek değildi insanı tüketip kahreden, izleyip de yardım etmek istediğiniz halde elimizden bir şey gelememesiydi. En kötüsü buydu işte...

Gamze Abla hastahanenin ortasında Eylül diye bağırarak ağlama krizi geçirdi. Nefesi sökülene kadar ağlayıp özürler yağdırdı kızına...

Ben ise öylece dikilmiş Eylül'ün Yoğun Bakım odasına hızlıca girişini seyrettim. Gözlerim sadece o noktadaydı. Hayattan bıkmış bir yüz ifademle oraya bakıyordum. Yutkunmak istedim ama yutkunamadım. Etrafımda ki seslere sağır olmuştum, gözlerim bulanık görüyordu etrafı. Duvara bedenimi yaslayıp, kendime gelmeye çalıştım bir süre. Başımı duvara yaslarken, "Biz bunu hak etmedik, Eylül." Dedim fısıltıyla...

BULİMİA ÇAĞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin