5. Bölüm

3K 186 92
                                    

Bu arada , yorum yapmanızı çok isterim. Yani karakterlere şimdiden alışmanızı isterim. Hafızalarda kalıcı olması için uğraşıyorum. :)

Keyifli Okumalar! :)

Sabah enerjik uyanmıştım. Uyanır uyanmaz da Nisa ve Yeşimin bana verdiği makyaj malzemelerinin olduğu çantayı aldım. Aslında sürmezdim de, bugün benim duygularımı itiraf edeceğim gündü. İçimde ki heyecan o kadar fazlaydı ki !

Öncelikle yüzümü yıkadım. Sonra yüzüme orantılı bir şekilde olmak üzere , fondoten sürdüm. Gözlerime dikkaltli bir şekilde eyeliner çektim. Dün bir sürü denemeler sonucunda eyeliner sürmeyi öğrenebilmiştim. Nisa'nın dün ki bıraktığı maşa 'yı aldım. Kablosunu çözüp, fişe soktum. Maşa ısınmaya başlarken , bende yüzüme baktım. Gözlüklerimi bugün takmayacaktım. Göz numaram 3 'tü. Takmadıktan yarım saat sonra başıma ağrılar giriyordu. Ama bugün takmayacaktım.

Çünkü , Enes 'in gözlerimde ki gerçek duyguyu görmesini istiyordum. Arasında bir cam olmadan. Gözlerimin yeşilini görsün istiyordum. Ben onun mavi gözlerine aşıkken , oda benim yeşil gözlerime aşık olmasını istiyordum.

Gözlerimin yeşili çimen yeşiliydi. Aslında değişebiliyor. Güneş ışığına çıkınca mavi gibi , karanlıkta çimen yeşili gibi. Tuhaf bir rengi var.   

Hazır olduğuma kanaat getirerek , banyo'dan çıktım. Çantam 'da ki defterleri kontrol ettim. Eksik yoktu. Odamın kapısına gelip , kulpu çevirdim ve odadan çıktım.

Abimin odasına gidip , kapıyı tıklattım.

" Abi? Hazır mısın? Hadi çıkalım." Dedim.

" Bugün sen kendin git. Okula geç gideceğim." Dediğinde kafamı aşağı yukarı salladım. Sanki abim görebilecekmış gibi. Hemen sonra " Peki , sonra görüşürüz." Dedim ve kapının önünden ayrıldım.

Mutfak'ta oturup, kahvaltı eden annem ve babamın yanına çevirdim adımlarımı. Mutfak kapısının pervazından baktığımda annem babama çay dolduruyordu. Babam ise gazete okuyordu.

" Günaydın. Ben çıkıyorum." Diyerek neşeli neşeli mutfağa girdim.

Babam , " Oo! Eylül hanım. Bune neşe?" Dediğinde " Hiç. " dedim çekinerek.

Annem " İki günde baya değiştin. Makyaj yapmazdın ,birşey yapmazdın. Şimdi önüne geçemiyoruz." Dediğinde gözlerimi devirmemek için zor tuttum kendimi...

" Her neyse. Ben çıkıyorum. Hadi görüşürüz." Diyerek mutfaktan çıktım.

Sınıfa ilk girdiğimde herkesin ilgi odağı olmuştum. Sınıf arkadaşlarım bana ' Eylül, bune hal? Çok güzel olmuşsun. Çok tatlı olmuşsun.' gibi şeyler söylediler. Enes bana ' İyisin iyi.' demişti. Sahra bana ' Artık genç kız oldu. Bırakın da kendine baksın. Geç bile kaldı.' demişti. Doğukan her zaman ki gibi ' Çirkin yine çirkin. Arada pek bir fark yok.' deyip beni aşağılamıştı. Sahra ve Merve 'de katıla katıla gülmüştü. Ben de bizim kızlar yardımıyla sakinliğimi korumuştum. Şimdi ise bir saatlik teneffüste kızlar ile kantindeydik.

" Eylül , süper olmuşsun !" Dedi Yeşim.

" Gerçekten Eylül. Fıstık gibi olmuşsun." Dediğinde Nisa , aralarında  güldüler.  

" Abartmayın kızlar." Dedim başımı öne eğerek.

" Hemen de utandı." Dedi Nisa.

" Her zaman ki Eylül işte." Dedi Yeşim.

Evet , her zaman ki utangaç , ezik , çekingen Eylül!

Bu huyumdan nefret ediyorum!

" Ne zaman söyleyeceksin?" Dediğinde Nisa " Şimdi ki 15 dakikalık teneffüste." Diye sorusunu yanıtladım.

BULİMİA ÇAĞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin