Belkide yine mi sen diyeceksiniz evet ben Lydia bugün sevgilim Riley'in doğum günü o her ne kadar istemesede ona süpriz partiyi onun evinde hazırladım.Kesinlikle harika olacak yani en azından öyle umuyorum.Sabah birazcık ama sadece birazcık tartıştıkta o yüzden başka nedeni yok aslında ama ne yapayım yani ilişkimiz ilişki gibi değil ortada değer yok.Tamam hem popüler hem zekiyimde arada sevgiye de ihtiyaç yok mu kızlar? Her neyse bugün hazırlıklar tamamlandı herkes yerlerini aldı ama saat dokuz oldu hala Riley ortalarda yok. Aa evet kapı açılıyor. Sessizce işaret ederek ışıkları kapatıp her bir ağızdan İyi ki doğdun demeye başladılar. Evet mutluydum ki Riley evine kucağında bir kızla girene kadar.Yuh desem yeri nasıl bir karaktersizlik bu diyemedim tabiki aptallığa vurarak sesimi çıkartmadan ben Riley 'e Riley ise bana bakıyordu. Okula rezil olduğuma mı yanayım yoksa aldatılmış olmama mı ? Tamam aşık değilim de bu da ayıp yani. Belli etmeden üst kattaki odalar birine girdim tabiki ve ben odaya çıkana kadar süren birkaç saniyeye kadar Riley bir şeyler açıklamaya çalışıyordu ta ki ben odanın kapısını çarpana kadar.
"Ne halin varsa gör Lydia beni dinlemiyorsun bile.Gerçek bir ilişki bile değildi.Kime diyorum ben Lydiaa"
Defol diyerek odalardan birine girdim etrafı süzdüğümde girdiğim yerin Riley'in yatak odası olduğunu fark ettim. Sakince yatağa yattım ve göz yaşlarımı serbest bırakarak ağlamaya başladım. Bıkmıştım sert kız olmaktan sadece güzelliğim için değer verilmesinden neydim ben cinsel obje mi ? Riley bunun için bile değer vermemiş anlaşılan gerçek bir ilişki değildi tamam ama bütün okulun bu duruma şahit olması.. Sakinleşmeye çalışırken daha çok ağlamaya başlayınca nefessiz kaldığı mı fark ettim su içmek icin yataktan kalktığımda odada sürahi olmamasıyla bir siktir çekerek partinin olduğu yere indim. Etrafa bakındığımda ben hariç herkes eğleniyordu.Ağlamaktan mosmor olmuş göz altlarım ve kıpkırmızı gözlerim resmen ağrıyordu. Sürahilerden birine su doldurup yeniden odaya yöneldim. Aniden kapıyı açarak kendimi yatağa fırlattığımda odanın balkonundan çıkan uzuy boylu , mavi desen mavi değil yeşil desen tam yeşil olmayan gözleri , hafif yapılı ve harika bir fiziğe sahip biriyle karşılaştım.
Aptalca bakarken tişörtünün neden üzerinde olmadığını düşünüyordum. Sanki düşüncemi okuyormuş gibi
"Tişörtüme içecek döküldü Riley'inkilerden giyecektim kusura bakma" dedi gülümseyerek aniden yanıma oturdu ve Lydia olmalısın dediğinde aptalca baktığımın farkındaydım.
"Riley'in sevgilisi değil misin ? Bu odaya girme hakkın olduğuna göre."
Derken üzerini giyiyordu." Şey aslında eski " zorla gülümsedim.
"Ağlamışşın yazık etme kendine Riley değer vermez ." deyince gözlerimi devirdim.
Hayır sanki aramızdaki ilişkiyi biliyordu da.Zaten gerçek bir ilişki bile değildi.
"Okuldan değilsin " deyip bacaklarımı karnıma çektim.
"Riley bahsetmedi sanırım kuzeniyim Louis."
Ne yani bütün okulun bahsettiği yakışıklı kuzen Louis bu muydu ? Daha farklı bir şey bekliyordum tamam tamam kendimi kandırmayayım. Bir ara beni sevdiğini söylüyorlardı merak ettim ama sormaya adeta çekiniyordum. Aman banane be.
" Ne düşünüyorsun ?" derken yüzümü avuçlarının arasına aldı ve dudaklarıma hafif bir buse kondurup geri çekildi.
Yuh insan kuzeninin beş dakika önceki sevgilisine böyle yapar mı ?"Demek okulda görüp hayran kaldığım kızla aynı odadayız."
Hafif tebessümle bana bakarken daha fazla kendimi tutamayarak ağlamaya başladığım sırada yüzümü Louis' in göğsüne gömdüm.Ne yaptığım hakkında en ufak bir fikrim yoktu.Umarım hata yapmıyordum.Her ne kadar hata olsada uğraşamayacaktım.
Yoruldum çabalamaktan. Adeta paramparça olmamla Louis 'e yaslanmıştım.Bu ne kadar doğruydu, eski sevgilimin bana aşık kuzeni.Tabiki yanlıştı biliyorum.Ama ne yapmalıydım onu tanımadığım halde bile güvenli gelmişti."Lydia" seslenişiyle omzundan kalktım ve göz teması kurdum.
"Riley'i gerçekten seviyor musun ? Yoksa aldatılman mı zoruna gitti. "
Bu sorunun cevabı kendime bile açıklayamazken ona nasıl söyleyebilirdim ki.
Ufak bir tebessümle "hiçbir fikrim yok." diye cevap verdiğimde ukala bir sırıtışla "biliyordum. "Onu kim sever ki ?"
"Ee burada mı kalacaksın ?"
"Tabiki hayır." deyip hafif bir gülümsemeyle "saat kaç ?" dedim.
"Gece 02.30 'a geliyor ? "
Kendi kendime gitmeliyim artık diyerek hafifçe elbisemin eteklerini tutarak ayağa kalktığım sırada topuklu ayakkabımla birlikte nasıl becerdiysem topuğunu kırmamla birlikte ayağımın burkulmasıyla birlikte sendeledim ve yatağın üzerine düştüm.
Louis ise panikle kalkıp ani bir hareketle beni kucağına almıştı ne olduğuna şaşırsamda bozuntuya vermedim."Eve sağlam gidibilirsem iyi olacak."
Louis'in kahkahasıyla elbisemin eteklerini kapatmaya çalışırken kendimi partinin ortasında bulmuştum. Ani bir şekilde Louis'in omzundan inmeye çalışsamda çok güçlüydü ve salondakiler şaşkınlıkla bize bakıyordu.
"Louis" diye yutkundum ama beni duymazdan gelmiş ve sadece Riley'e gülümsemişti. Riley ise sadece bana bakıyordu ne yani sorun kuzeni miydi?
Derin bir nefes alıp yeniden Louis'e odaklandığımda ani bir hızla evden çıktığımızda ikimizle kahkahalara boğulmuştuk. Louis beni yere bıraktı."Eee nereye gidiyoruz ?"
Zar zor nefes aldım.
"Hiçbir fikrim yok ama eve gitsem iyi olacak Stiles merak edebilir " dedim.
Bir anda az önceki gülüşünden eser kalmamıştı ve sadece "peki" deyip arabasına bindiğimizde sadece "evin nerede ?" diye sormuş ve hiç konuşmamıştı.
Hala ne olduğunu anlamaya çalışırken "hadi in" demesiyle irkildim çantamı alıp hızla indiğimde Styles "nerede kaldın yine ?" diye bana sesleniyordu.
Stiles aniden bana sarılmıştı."Se.. sen iyi misin ağladın mı ? " demesine rağmen aldırmadan Louis'e baktığımda ani bir hareketle arabayla uzaklaşmıştı.Yarın okulda ne olacağını düşünüyordum.Yarın tek fark olacaktı ki Riley ile sevgili değil sadece en iyi arkadaşım olacaktı.Sanki her şey bir rüyadan ibaret gibiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ESKİ SEVGİLİMİN KUZENİ
Teen FictionLydia Riley'e sürpriz doğum günü yapıp tüm okulu Riley'in evine çağırmışken Riley'in kendisini aldatmasıyla bütün okula rezil olmakla birlikte o günki kurtarıcısı Riley'in kuzeni olur ve o günden itibaren kendine bile itiraf etmeye korktuğu Louis'e...