Çat diye telefonu suratıma kapatan Riley'e aklıma gelen bütün argo kelimeleri sayıyordum.Şaka yapıyor olmalıydı diyeceğim ama gayet ciddiydi hayır yemek yapmayı bilmediğimden değil sadece şu halde uğraşamazdım. Gerizekalı Riley ne olacak beni aldatmış eline beni ve kendini rezil etmekten başka ne geçmişti anlamıyorum. Her neyse kendimi toparladım.Hayie Riley neden aslında konuşmadığımızı söylememişti ana kuzusu ne olacak annesinden korkuyor işte. İşın kötü yanı iyice gerilmiş ve ne yemek yapacağımı düşünüyordum. Hızla çantamı elime alıp oturduğum banktan kalktım ve adımlarımı okula doğru yöneltttim. Ders saatime baktım ve daha yarım saatim vardı yürüsem zaten yetişirdim. Çantamdan kulaklık ve mp3 ümü çıkarıp rasgele bir şarkı açtım hafifçe mırıldanırken yolda ilerliyordum. Uzun bir süredir bu halde ilerliyordum ve aynı zamanda elimde olan telefonumdan kafamı kaldırdım ve kulaklıklardan birini çıkardım. Her zamanki gibi topuklularımın çıkardığı tok seslerden keyif alarak yüzümdeki ciddiyeti bir kenara bırakıp sahte tebessümümle ilerlemeye devam ettim. Üniversitenin bahçesine girdiğim gibi Amy'nin ve Serena'nın ani bir hızla önümde durmasıyla irkilerek tiz bir çığlık attım. Şu okula bir normal bir giriş yapamazmıydım acaba ?
"Manyak mısınız siz ya ?"
"Tabi kızım senin manyağın." Serena kahkaha attı.
Gözlerimi devirdim. " Çok komik ya sen ve bu iğrenç esprilerin olmasa ."
Tabi beni dinleyen yoktu ve her zamanki susmayı bilmeyen Serena hala konuşuyordu.
Derin bir nefes aldım ve ellerimle Serena' nın ağzına bastırdım."Şu çeneni kapasan olmaz mı ? Şuan daha önemli şeyler var ve beni oyalıyorsunuz."
Yanımdaki bankın birine oturdum ve etrafıma bakınıyordum.Amy'nin cırtlak sesiyle korkuyla sıçradım.
"Louis daha gelmedi." Gülümsedi.
"Biliyorum az önce beraberdik."
"Ne.. bir daki.. bir dakika yakınlaşıyor musunuz neler oluyor hemen anlat."
"Serena saçmalama arkadaşça takılıyoruz."
"He tabi canım Louis'te öyle diyordu zaten.Sana aşıkkkkk Lydia"
"Bana herkes aşık" gözlerimi devirdim.
"Ne ?" Serena ve Amy aynı ayna cırlamışlardı.
Kahkaha attım. " Şakaydı cidden tepkinizi mera ettim"
"Kate 'e benzeme lütfen."
"Serena cidden şakaydı." Gülümsedi. Hafifçe bana sarıldı.
Tamam çok da şey yapmayalım. Kahkha attım.
"He evet biz yapmayalım. Nasıl olsa Louis ile şey yaparsınız.
Bu sefer Amy ile aynı anda gözlerimizi açarak Serena diye bağırdık.
Serena hayali bir fermuarla dudaklarını kapattı. Buna memnun olmuş bir şekilde konuşmaya başladım.
"Kızlar ya ben Louis'ten emin olamıyorum."
Şaşkınca bana bakıp ayni anda yanıma oturdular cidden şaşırıyordum bunu nasıl beceriyorlardi.
Serena lafa atladı. " Bir dakika durum ciddi olay ne ?"
"Olay yok zaten ortada bir yakınız bir uzak aptal oldum iyice. Bir yanda da Riley kafamı karıştırıyor.Yani olan hiçbir şey yok." Ayağa kalktım ve bahçenin girişine doğru ilerledik.
Hafifçe hala kulağımdaki kulaklıkta çalan şarkıyı mırıldandım. Serena bir şeyler söylüyordu ki Louis'in vurdumduymaz tavrıyla yanımdan geçmesi beni iyice sinirlendirmişti. İç sesim kafasını duvara sürt kıvılcım çıksın diyordu aah ah iç sesim bir katildi sanırım. Tekrar derin bir nefes aldım. Sinirden başımın döndüğünü hissediyordum Amy anlamış olacak ki hafifçe kolumu tuttu ve belime kolunj koydu. Dünya resmen hızla dönüyor gibiydi ve benim hemen sakinleşmem gerekiyordu. Gözleriminde dolduğunu hissediyordum ve sakinleştiğimi hissedip yavaşça Amy e beni bırakmasını söyledim dolan gözlerimle hızla lavaboya neredeyse koşarak girdim. Peşimden Riley her ne kadar bağırsada duymazdan geldim şuan hiç iyi değildim ve okulun önünde ağlamayacaktım en azında öyle umuyordum. Yüzümü yıkayıp kuruladım ve lavabodan çıkıp Riley in yanına ilerledim Louis çaprazımda bir çocukla konuşuyordu. Ben ise gözyaşlarımı geri itiklediğimi düşünürken yeniden gün yüzüne çıkmasıyla Riley'e zoraki bir şekilde gülümsedim. Ellerinin terziyle gözyaşlarımı sildi ve ben tepki vermemiştim sadece Louis'e bakıyordum. Riley'in ellerini itiklediğimde Riley ilk defa zorluk çıkarmamıştı. Dudaklarımı birbirine bastırdım ve hayranlıkla Riley'e teşekkür ettim. Yalandan da olsa gulümsedim her ne kadar ne yaptığımı anlamış olsada sorun çıkarmadı fakat kendime gelmek yerine gözlerimden akan yaşı durduramadım ve kızarmış gözlerimle lavaboya ilerlemek için arkamı döndüm. Tabiki Riley 'in bilegimi tutmasıyla gidememiştim. Lütfen diye dudaklarımı kıpırdattım.
Bileğimi bıraktığı gibi gözyaşlarımı bıraktım ve lavobaya tekrar girdiğim sırada Riley bağırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ESKİ SEVGİLİMİN KUZENİ
Teen FictionLydia Riley'e sürpriz doğum günü yapıp tüm okulu Riley'in evine çağırmışken Riley'in kendisini aldatmasıyla bütün okula rezil olmakla birlikte o günki kurtarıcısı Riley'in kuzeni olur ve o günden itibaren kendine bile itiraf etmeye korktuğu Louis'e...