Eve girdiğim gibi mutfağa yönelip kendime bir kahve yaptım ve balkonuma yöneldim.Anlaşılan Stiles yoktu.Balkondaki puflardan birine oturdum.Gökyüzüne bakıyordum.Adeta yıldızlar sanki elimi uzatsam tutacakmış gibiydim.Burayı seviyordum sanki nefes alma yerim gibiydi.Bu ev her ne kadar kazayı unutturmasada benliğimi hatırlatıyordu anılarım vardı ve tabi birde arda kalan bir Stiles. Kardeşim benim için her şeydi. Kapının çalmasıyla kahvemi bir kenara bırakıp alt kata yöneldim. Kapıyı açtığımda Riley ile karşılaşınca hem sevindim hem de şaşırmıştım.Elindeki paketi uzattı.
"Beni içeriye almayacaksın galiba?"
Ani bir hareketle kapıyı sonuna kadar açıp onu içeriye davet ettim.
"Riley"
"Hıı " diye cevap vermesiyle gözlerimi devirdim.
" Kahve "
"Olur"
Çoktan üst kat balkonuna yönelmişti.Yaptığım kahveyi ve çerez tabağını alıp balkona doğru yöneldim.Yanına oturup kahvemden bir yudum aldım.
"Özlemişim bunu"
Gülümsedi.
"Galiba bende"
Her ne kadar Riley'e karşı bir şey hissetmesemde her haltımı biliyor ve düşüncelerime saygı duyuyordu.Riley'in seslenişiyle düşüncelerimden sıyrılıp ona baktım.Belimden tutup hafifçe beni kendine yasladı.Tedirgin olduğumu fark ettiğini anlamıştım.
"Kasma kendini"
Kendimden emin bir şekilde göğsüne yaslandım ve bu arada kahvelerimiz yudumluyorduk.
Sevgili olmamıza rağmen düşüncelerime saygı duyarak bana dokunmamıştı ve en çok bu özelliğini seviyordum Riley'in.Beni hiçbir konuda zorlamamıştı.Hiçbir zaman sevgili değilde sanki arkadaştan öte değişik bir şeydik ne olduğumuz hakkında hiçbir fikrimiz yoktu yinede beni asla bırakmayan bir insana sahiptim.Ne kadar zamandır bu haldeydik bilmiyordum telefonumun çalmasıyla aynı anda gözlerimizi açtık.Yanıp sönen ekrana baktığımda Louis arıyordu.Yuh bu saatte insan aranır mıydı gece saat 01.20 ydi.Aramayı reddettim ve yeniden eski halimizi aldım.Riley ise buna karşı tebessümle cevap verip Stiles'i sormuştu."Arkadaşında."
"Anlaşılan kız arkadaş bu saate kadar gelemediğine göre."
Kahkaha attı.
Omuzları silktip ve gözlerimi kapadım.Susadığımı fark edip uyandığımda sanırım Riley beni yatağıma yatırmıştı.Ee peki bu neredeydi ? Sessizce ayağa kalktıp ve alt kata yöneldim suyumu içip yeniden üst kata çıkıp diğer odalara baktığımda her zaman ki yattığı odalardan birine yatmıştı.Pencerenin açık olduğunu fark ederek onu kapamaya yöneldiğim sırada "çok sıcak" demişti.
Ona döndüğümde gözleri kapalıydı."Havayı diyorum pencereyi kapama."
Güldü.Onu onaylayıp odadan çıktım.
Sabah her gün çalan o iğrenç sesiyle uyandım.Tabi bugün farklı olarak Riley'in de yan odadan mırıldayan sesleri geliyordu.Tebessüm ederek uyandım ve hızla duşa girdim.Havluyu vücuduma sarıp giysi dolabıma yöneldim. İlk olarak gözüme çarpan jean şort ve beyaz renkteki kalın askılı v yaka bluzumu giyip jean şortumla aynı renkte olan ceketimi elime alıp ayakkabı dolabımdanda beyaz ince topuklu mu ayağıma geçirdim.Hızla saçıma şekil verip Riley'e seslendiğimde o da duşunu alıp burada olan kıyafetlerinden giymişti."Günaydın"
Nefes nefeseydim. Yanlış anlamayın çantamı nereye koyduğumu arıyordum sadece.Riley'in çantamı bulmasıyla ıvır zıvırlarımı çantaya atıp 10 dakika içinde evden çıktık.Kahkaha atarak arabaya bindiğimizde telefonumun çalmasıyla kendimi toparlayıp ekranın yanıp sönen ışığına baktım her zaman ki okulun ayaklı gazetesiydi.Kendimce gülümsedim ve telefonu açtım.Jenna ise nefes nefese olayı anlatıyordu.Jenna diye tısladım.Karşımdaki ses "hı" deyince "sakin ol anlamıyorum" dedim ciddiyetle.
Karşımda ses yeniden konuşmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ESKİ SEVGİLİMİN KUZENİ
Teen FictionLydia Riley'e sürpriz doğum günü yapıp tüm okulu Riley'in evine çağırmışken Riley'in kendisini aldatmasıyla bütün okula rezil olmakla birlikte o günki kurtarıcısı Riley'in kuzeni olur ve o günden itibaren kendine bile itiraf etmeye korktuğu Louis'e...