☆
"Yıldızlar parlatmak için gölgelere sığınır..."
Jessica geçmişinin intikamını almak için savaş verirken en büyük korkusuna aşık olacağını hiç düşünmemişti.
☆
NOT:
*Olaylar ve zamanlar MCU ile orantılıdır.
*Kitap End Game'den bir yıl sonrasında g...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
17 Eylül 2024 Bucky __________
"Bucky bunu nasıl söylemezsin?"
"Asıl bana niye söylemez? Biz birlikte girdik bu işe."
Buraya geleli daha bir gün olmuştu ve ertesi günün sabahında işler karışmaya başlamıştı bile. Aldığı kararları önceden iyice düşünmesi gerek çünkü sonunda hep pişman oluyor.
"Söylemesini geçtim Zemo gibi tehlikeli birini çıkarmaman gerekiyordu. Ve şimdi kaçmış. Bunu nasıl düzeltmeyi düşünüyorsun Asker?"
Yerleşkenin ortak geniş salonunda oturmuş Sam, Steve ve Tony'den azar işitiyordu. Evet yaptığı yanlış bir şeydi, inkâr etmiyordu.
"Biliyorum haklısınız, amacım Jessica'yı kendime çekmekti. Başarısız oldu ve kızın yaralanmasına sebep oldu. Şimdiye kadar Bay Janson'ın gözetimi altında olması gerekiyordu ama."
"Janson mı? O adamı hiç gözüm tutmadı. Bence onun da altından bişeyler çıkacak. Buraya yazıyorum."
Tony az rastlanan ciddi tavrıyla konuştuğunda diğerleride onu onaylar gibiydi.
Sam ve Bucky arasında da bu konuşma geçmişti. Kimsenin gözü tutmamıştı o adamı zaten.
"Her neyse bunu düzelticem."
"Umarım asker, aramızın tekrar bozulmasını istemem."
Tony Bucky'nin omzuna vurup, ortak salonun cam kapısına yöneldi.
Tony çıkarken Steve'de dostuna yaklaştı.
"Sen ona bakma. Zemo işini biz Sam ile hallederiz."
Sam ise beklemediği için ben ne alaka der gibi ikiliye baktı. Bucky sırıtmasını tutamadan dostunu dinlemeye devam etti.
"Yenilmezler'in bu işe girmelerine izin vereceklerini sanmıyorum. Bu yüzden bu örgüt ve kızlada sen ilgilen."
Kızı dün toplantıdan beri hiç görmemişti ve galiba bu işte görevli olarak Bucky'yi seçmeye karar vermişlerdi.
Hala kız hakkında hatırladıkları kesitli sahneler ve emin olamadığı bilgilerdi. Dün toplantıda onu hatırlamak için bolca fırsat geçmişti eline.
Yüzünü hatırlıyordu ve onunla olan geçmişinden artık emin olmuştu ama yinede neden onu hatırlamakta bu kadar zorlandığını bilmiyordu.
"Galiba birileri bu fikri çok beğendi. Geçmişte güzel şeyler yaşadınız, ha?"
"Kes sesini Sam. Öyle bişey yok."
Koltukta iyice yayılan ve sırıtarak konuşan Sam'e göz devirdi ikisi birlikte.
