•Bir Şans Daha•

180 11 3
                                    

20. Bölüm
__________________

 Bölüm__________________

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

29 Eylül
Bucky
__________

"Jessica nerede?"

"Eczaneye gideceğini söyledi."

Adrian poşetleri ada tezgaha bırakırken koltukta yayılmış Bucky sorusuna cevap verdi.

"O halde gitmesine izin mi verdin? Nasıl erkek arkadaşsın sen?"

"Ne?"

Ama araya giren Yelena ile geriye attığı başını kaldırıp çatık kaşlarla ona baktı.

"Erkek arkadaşı falan değilim."

"Herkesi kandırabilirsiniz ama yemezler. Gece birlikte geldiniz duydum sizi. Kim bilir neler yapıyordunuz?"

Bucky cevap vermek yerine yüzünü elleri ile kapatıp ağrıyan başını ovuşturdu. Ona neler yaşadıklarını anlatsa dillerinden kurtulamazdı. Bu yüzden sessiz kalmayı seçti ama Yelena'nın imali sözleri odadaki herkesi şimdiden inandırmıştı.

Jessica ile gitse daha iyi olurmuş.

"Sevgili değilsenizde olun. Çok uyumlu olursunuz bence."

"Uyumlu? Aralarındaki gerginlik yüzünden neler yaşadığımı bilmiyorsunuz."

"Abartma."

Helena ve Sam abartı cümleleri ile laf dalaşına girmişken Bucky göz devirmekle yetindi. Ama yine de düşünmeden edemedi.

Jessica'nın gerçekten farklı bir havası vardı. Dışardan güçlü, dediğim dedik, soğuk biriydi. Yaklaştıkça aslında o sıcak, samimi ve içten duygularını hissedebiliyordun. Bucky'de deneyimleyebilen sayılı insanlardan biri olmalıydı.

Ayrıca zeki ve sadık kişiliği onu en çok etkileyen özelliklerinden biriydi. Seni yeri geldiğinde ölümüne koruyacak biri.

Bunlarla birlikte Bucky göz alıcı güzelliğine istemsiz dalıyordu. Bazen sert yüz hatlarının altında her an ortaya çıkmak için fırsat kollayan ve karşısındakini mayıştırabilen bir çocuk yatıyordu.

Ama hala ona karşı ne hissettiğini çözebilmiş değildi. Geçmişi boşverdi, şimdi bile aklını böyle karıştırabiliyorken net bir sonuca varması çok zordu.

Böyle bir karmaşayı eziyet gibi içinde çektiği için kedisine sinirleniyordu. Bazen düşünceli bakan ela gözleri onu bir çocuk kadar masum gösteriyor, bazen de dövüşürken kararan kahveleri onu bir katil kadar soğutuyordu.

Tokyo'nun caddelerini heyecanla izlerken parlayan gözleri ile, görevde Selby ile konuşurken Kış askerine karşı olan sahiplenici tavrı buna örnekti.

Bucky ona bütün benliğini açarken Jessica'nın kalın duvarlarını yıkmayı çok istedi. Gerçek Jessica'yı görmek istedi. Belki de başardı ama kızın kendini açmakta zorluk çektiğini görebiliyor, hissedebiliyordu.

| • Fix You • | Jessica Kaylee • Bucky Barnes|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin