"Binlerce kez beter olsun gece,senin ışığın yoksa."
~William ShakespeareAsena'dan;
Ben de fazla üstelemeden yeniden kıçımı yaya yaya kanepeye oturmaya başladım.
"Kanka film izleyelim mi?"
" Olur."Olur olur da içimdeki ateşi kim söndürecek?Netflixten bir film açtı.Üstünde 'Romantik Komedi' yazıyordu ama romantik bir filmde komedi mi olurmuş.Tamamen saçma buluyorum bunları.Filme baktığımda Barbie filmini açmıştı.Cidden mi?
"Aylinn."
"Efendim?"
"Bunu izlersem bulaşıkları sen mi yıkayacaksın?"
"Hayır."
"İzlemiyorum o zaman üç haftadır bana kitliyorsun bulaşıkları pis mızıkçı."
"Canım arkadaşım 6 tıp okumuşsun en yüksek puanla,bulaşıklar mı sana zor gelecek?Ha güzelim?"
"Tamam."Bulurum bulaşıkları kitlenmenin yolunu.Zaten hiç izleyesim yoktu.Filme bakarken,bakın izlemiyorum bakıyorum gözüme televizyondaki bir çizik geldi.Acaba Aylin ne yaparken çizdi burayı.Bizi de bir gün masrafa sokma be kanka.
Bunları düşünürken aklımın bir kenarına attığım Gökmenim geldi.Metehan kamuflajsız yüzünü göstertmemişti kanunlarca.Açıkçası merak ettiğim de yoktu.İyi bir adama benziyordu.Acaba beni de Gökmen'e göstermişler midir?
"Asenaaaaaaaaaa."Lan bu ne ara mutfağa gitti?
"Ne vaaarrr."
"Canım arkadaşım benim flörtüm var acaba bu gün de sen yıkar mısın tabakları?"
"Tamam ama bi üç gün başka yerde zıggımlan lütfen."
"Gülüm benim ya."
"Gülün ömrü az olur."
"Edebiyat yapacağına git hastaneye.Ne olur ne olmaz."
"İyi hatırlattın.Gelince yıkarım bulaşıkları."
"Tamam.Hadi ben çıkıyorum daha okula da gideceğim."Şu kızın öğlenci öğretmen olması kadar güzel bir şey yok ya.
(Temsili.)
Elime geçen güzelleri kombinleyip giyindim.Zaten hastanede önlük giydittiriyorlar.Sanki böyle gitsek..Neyse.Arabama binip hastaneye gittim.Hastaneye gittiğinde:
"Asena hanım,Asena hanım.Sizin acil bir ameliyata gitmeniz gerekli.İki yaralı asker var.Yedi tane kurşun yemişler ikisi de.Siz 459 numaralı hastaya bakacaksınız."
"Acil önlükleri getirin."Hemen giyinip gittim.Baktığımda Gökmen vardı.Hayır,heyecanımın bir hastayı katletmesine izin vermeyeceğim.Kurşunları ince bir işçilikle almaya başladım."Cımbız."
...
"Makas."
...ALLAH KAHRETSİN.İki tane kurşun kalbinin altına gelmiş.Yapabilirsin Asena.
Ameliyattan sonra:
Dışarı çıktım ve yakınlarının yanına gittim.
"Ne oldu oğluma doktor hanım?Ne oldu?"Bir kadının acı feryatları.Sanırım annesi oluyor.
"Hanımefendi,öncelikle sakin olun.Hastayı kurtardık.Kalbinin altındaki kurşunları almak zor oldu ama çıkardık bütün kurşunları.Şu an normal odada serum veriliyor."
"Allah senden razı olsun doktor hanım." Bu sefer mutluluk göz yaşları.Bak baba,ilk defa bir askeri kurtardım bu sefer.
"Ne demek,görevimiz."Giderken biri kolumdan tuttu.Tuatan kişiye baktığımda annesi olduğunu gördüm.
"Kızım,bir kafeteryaya çıkabilir miyiz."
"Tabi ki."
Asansöre binip kata çıktık.Herhangi bir masaya oturduk."Bak kızım,oğlum nadiren yaralanırdı.En fazla iki kurşun yerdi.Götürdüğümüz doktorlar onu da çıkaramazdı.Yurtdışından doktor getirtmek zorunda kalırdık.Fakat sen tek bir ameliyat ile yedi kurşunu çıkardın.Çok teşekkür ederim.Doktorların hakkı verilmez ama senin bize yemeğe gelmeni istiyorum."
"Size yük olmak istemiyorum.Oğlunuz vurulmuş zaten."
"Lütfen kızım."Yorgun gözlerle bana baktı.
"İyi tamam."
"Numaramı vereyim ne zaman istersen söyle gel."
"Tamam."10 dakika sonra:
Yemeği yarına ayarlamıştık.Biraz daha sohbet edip ayrılmıştık.Kendi odama geldim.Kapım tıklatıldı.
"Geeel."Sanırım Ahmet gelmişti.Size tanıyanım.Ahmet 5 yaşında bir yakışıklı.Fakat çok saçma sebeplerden dolayı annesi ile bana geliyorlardı.Mesela dün başı ağrıyordu.
"Abla karnım çok kötü ağrıyoo."
"Tamam gel bakalım kucağıma."Onu kucaklayıp sedyeye koydum.Yanına da ben oturdum.Stetoskop ile kalbini dinlemeye başladım.Kalbi düzenli atıyordu."Ahmet'im bi karnına bakabilir miyim?"
"Tamam abla."Karnını açtı.Bir morluk vardı.İyice inceledikten sonra Ahmet'i gıdıklamaya başladım.Tek bir çocuğun kahkahası bile yüzümde gülümsemeye sebep oluyor.
"Ablacım karnın bu gün mü ağrımaya başladı akşam mı?"
"Bu sabah abla."
"Hmm.Sabah oyun oynarken karnını bir yere çarpmış olabilir misin?Yada düşmüş?"
"Aaa evet koltuğun kenarına çarptım."
"Tamaaam o yüzden ağrıyormuş karnın.""Hemen iyileşmesi için bir şey yapamam lakin bir krem verebilirim."
"Tamam Asena hanım."Gidip reçeteye ağrı kesici bir krem ismi yazdım ve Mercan hanıma verdim(reçeteyi.).Çekmecemden de bir oyuncak çıkartıp Ahmet'e verdim(oyuncağı ismi lazım değil birileri yanlış anlayabilir.)."Teşekkür ederim abla."
"Rica ederim."Kalktılar ve gittiler.Kapıya baktığımda Gökmen'in gözleri kısılmıştı.Bekle,insanların bir tek gülümserken gözleri kısılır.Ayayayay.Gökmen kapıyı tıklatıp içeri girdi.
"Merhaba,isminiz Asenaydı değil mi?"
"Evet.Siz de Gökmen olmalısınız."
"Evet.Aslında ben bir şey konuşmak için gelmiştim."
"Sizi dinliyorum."
"Duyduğuma göre annem sizi yemeğe çağırmış.Gelmek zorunda değilsiniz.Zorunlu gibi hissetmeyin kendinizi."Ay bende teşekkür edecek sandım.Götüm."Hayır hayır zorunda olduğumdan değil.Annenizle konuştuk anlaştık.İstemesem bile şu andan itibaren reddetmem olmaz."
"Siz bilirsiniz.Bu arada teşekkür ederim ameliyat ettiğiniz için."
"Rica ederim."Konu bul Asena konu bu-
"Az önce yanınızda bir çocuğu gördüm.Merak ettim çok yakın görünüyor-öhhö yani abla kardeş gibisiniz."
"Hastam.Her gün beni ziyaret etmeye geliyor."
"Anladım."Kalktı.Ayakları hiç gitmek istemiyormuş gibiydi."Biraz daha kalsaydınız.Çay kahve içerdik."
"Olur."Gökmen'den;
Ne?Bunu ben mi söyledim.İyi de ben çay kahve sevmezdim ki.Neyse ayıp olmasın.Asena çayları söyledi ve anında geldi.Bir erkek çaycı tarafından geldi.Benim hemcinsim?Bu devirde hırlısı var hırsızı var be."Sağol canım."dedi Asena?Ne demek canım
"Rica ederim Asena."BUNUN HANIMI NEREDE?Delireceğim.Asena'dan Devam;
"Bir şey mi oldu.Betiniz benziniz atmış."
"Yok ya olmadı bir şey."Dedi ve çayı tekledi.Lan kaynıyor çay.
"Ben artık gideyim Asena.Bu arada artık size bize gerek yok.Sen diye hitap etsen tamamdır."
"Tamam Gökmen."
"Hadi eyvallah."diyip çıktı.
"Eyvallah bizden."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kayıp Kız
RandomBabasını ve annesini kaybettiğinde bulduğu aşkta daha çok kaybolan kızın hikayesi. Küfür bulunur.Kitabın ismi şahsımızadır. Kitabı üç arkadaş yazıyoruz. Hepimizin fikirleri farklıdır saygı duyunuz....😀