Hiç bir zaman orhanı anlamayacaktım. Onun bu davranışları beni korkutmuyordu. Aksine onu anlamak elimden geleni yapıyordum. Yapıyordum demi?
Derin bir nefes alarak karşımdaki bana bakan adama baktım. konağı gezmemiz bittiğinde bir çay bahçesine gelmiştik.
"Bana böyle bakmaya devam mı edeceksin yoksa beni öldürmek için planlar yaptığını düşünmeye başlayacağım "diyerek sırıttığında gözlerimi devirdim kendini bu beğenmişlik davranışlarına karşı.
"senin günahının vebalini alacak önemsiyor muyum oradan bakılınca "dediğimde arkasına keyifle yaslandı.
"yok oradan bakılınca kendi canını acıtan bir ergen görüyorum "dediğinde kaşlarım hafif çatıldı.
"bana diyene bak sen kendi haline bak moruk "dedim. dudakları yukarı doğru kıvrıldı.
"ama bu moruk ile evlisin unuttun mu "dediğinde çayımdan bir yudum aldım.
"unutmamak ne mümkün kendimi huzur evinde gibi hissediyorum "dediğimde kahkaha attığında ona kaşlarımı havalandırarak baktım.
etrafta bir kaç kişi bize doğru bakarken o gülümseyerek gözlerimin içine bakıyordu.
"en azından mizah anlayışın var sonuçta ortalıkta canlı bir cenaze gibi dolaşan biri ile evlenmek kulağa korkunç gelirdi demi "dediğinde ona kötü bir bakış attım.
"canlı cenaze senin an-"çay bahçesinin içine giren ikili ile lafımı tamamlayamadım. o ve karısı el ele içeri girdiğinde gözlerimiz kesiştiğinde yutkundum. bir kaç saniye bana baktıktan sonra arkasını bana dönerek bir kaç masa ötede karısı ile oturduğunda bakışlarımı kaçırdım.
orhan yüzüme kaşlarını çatarak bakarken arkasını döndüğünde onu gördü. kaşları daha çok çatıldığında bana baktı.
"istersen kalkalım "dediğinde ona baktım. "niye kalkacakmışız çayımı içiyorum "diyerek bardağımı tutarak dudaklarıma götürerek bir kaç yudum içtim.
birden yerinden kalkarak yanıma gelip oturduğunda ona baktım. kolunu arkama atarak beni kendisine çektiğinde ona bakıyordum kaşlarım havalanmış bir şekilde.
bakışlarını bize kaçamak bakışlar atan adamdan bana çevirdi "ne oldu "dediğinde ona bakıyordum.
"asıl sana ne oluyor ne bu tavırlar "dediğimde bana sırıtarak baktı "niye hoşuna mı gitti "dediğinde ona göz devirdim.
"çoook "diye alaylı bir ses ile konuştuğumda masadaki elimin üstünü tutuğunda kaşlarımı havalandırarak ona baktım.
"ne yapıyorsun sen be "diye fısıldayarak konuştuğumda kimsenin bizi duymaması için öyle konuşmuştum. yüzüme doğru eğildi.
"elini tutamaz mıyım eşim değil misin "dediğinde ona bezmiş bir ifade ile baktım. "kıt mısın ya bu evlilik kağıt üstünde "dediğimde gözlerimin içine baktı.
"kağıtsa kağıt sonuçta sen benim soyadımı taşıyorsun ne olursa olsun sen benim eşimsin "diyerek yüzüme biraz daha yaklaştığında "ve benimsin her zeren ile "dediğinde bu kadar beni çıldırttı. kaşlarımı çatarak ayağa kalkığımda masadan kalktığımda o da kalkmıştı.
çay bahçesinin çıkışına giderken peşimden geldiğini görüyordum. arabanın önüne geldiğimizde arabanın kapısına açarak yan koltuğa geçip oturduğumda biraz sonra sürücü koltuğuna binen orhan kolumu tutuğunda ona kaşlarımı çatarak baktım.
"bu asi tavırların ölümün kıyısında dolaşan adam hikayesi beni senden soğutmuyor "dediğinde ona çatık kaşlarım ile bakıyordum.
"aksine seni bana birini hatırlatıyor çok yakından tanıdığım birini "dediğinde ona sinirle bakıp kolumu çektim.
"sen nasıl bir manyaksın ya "dedim. sırıttı. "zeki, seksi, zengin yakışıklı bir manyak "dediğinde ona kötü bir bakış attım.
"egon önünü geçiyor biraz çekersen orhan ile konuşacağım "dediğimde kahkahası arabanın içini inletti.
"bunlar geçekler güzelim "diyerek arabayı çalıştırdığında onunla konuşmanın bir faydası olmayacağı için sesiz kaldım.
on dakika sonra konağın önüne geldiğimizde arabadan inerek içeri girdiğimizde kimse yoktu ortalıkta.
merdivenlerden yukarı çıkarak odaya çıktım. biraz sonra içeri giren orhan birden kolumu tutarak beni kendisine çektiğinde ona kötü bakışlar attım. ama gülümseyerek bakıyordu.
"neden beni bu kadar kendine çekiyorsun yara izi "dediğinde kaşlarım kendiliğinde düzeldiğinde belimi saran elleri sıklaştı.
yüzüme doğru eğildiğinde onun bedenin yanında benim cüssem minyop kalıyordu.
"içime bu kadar kısa zamanda nasıl sindin anlamıyorum "dediğinde ona bakıyordum şaşkınca.
bundan faydalanarak dudaklarını yanağıma bastırdığında kalbimin sesini kulaklarımda ilk kez hissettim.
midem kasıldı bir anda. nefesim kalbimin soluğuna kaçtı sanki. bu belirtileri çok iyi tanıyordum.
*******************************************************************************
SEN ŞİMDİ AYVAYI YEMEDİN Mİ KHKJKJJ KURGUNUN İLERLEYİŞİ NASIL MİLLET. BOL YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ESARET-BXB(TUTSAK AŞKLAR SERİSİ-3)
Teen FictionTAMAMLANDI. ölümün kıyısında dolaşan çocuğun hikayesi. sevdiği adam başka biri ile evlendiğini öğrenen adal depresyona girer. günlerdir evden çıkamaz. hayat onun için bitmişti. canına kıymaya kalkışır. babasının arkadaşının oğlu ile evlendirilen ada...