İnsan en çok olmayacak bir hayalinin peşinde giderken karşılaştığı hayal kırıklığı canını acıtırdı.
umut fakirin ekmeği ise umutsuzluk ölüm değil midir? neden diye karşımdaki bu mardinin manzarasına bağırmak istiyordum. neden yine ben!
benim kaderimde neden bu kadar acı hüzün hayal kırıklığı vardı. benden ne istiyorlar?
esen rüzgar bedenimi yalayıp geçerken kesik bir nefes aldım ama o bile boğazımda düğüm oluyordu.
"aptalsın adal seni sevmeyecek bir adamı yine sevdin yine sevdin "diyerek başımı eğdiğimde konaktaki herkes uyuyordu. gece yarısına geliyordu saat.
babamın evine gelmiştim. biteni anlatmamıştım. sadece kavga ettiğimizi bir süre burada kalmak istediğimi söylemiştim. o da üstelememişti.
sanki en başa dönmüşüm gibi hissediyorum. bu kadarı fazla değil miydi artık. neden herkes beni aynı noktadan vuruyordu?
elimi boğazıma doğru götürerek ovaladım. avludaki sehpanın üzerindeki su bardağını alıp bir yudum içtiğimde derin bir nefes aldım.
bu zamana kadar bir aptal gibi kimseye güvenemeyeceğimi anlamam lazımdı fakat ben duygularıma bir kez daha salak gibi yenik düşmüştüm.
aşk bana zehirdi. bedenimi ve ruhumu tüketen düşmandı. ama ben her seferinde ona yeniliyordum.
başımı eğdiğimde gözümden bir damla yaş düştü. "aptal adal aptal aptal "diye kendime kızarken "aptal olan benim "diyen tandık ses ile başımı kaldırdığımda avluda bana doğru gelen adamın gözlerine çatık kaşlarım ile bakıyordum. ayağa kalktım.
"senin ne işi var burada "dediğimde bir kaç mesafe bırakacak şekilde karşımda durdu.
"ben seninle konuşmaya geldim "dediğinde ona ifadesiz gözler ile bakıyordum.
"boşanma işi için av-"sözümü kesti. "hayır boşanmayacağız "dediğinde ona bakıyordum.
"neden senin de istediğin bu değil miydi ?"dediğimde bir adım öne atarak bana doğru yaklaştı.
"ben senden ayrılmak istemiyorum adal "dediğinde gözlerine bakıyordum. "yine ne gibi oyunlar çeviriyorsun ne var aklında senin "dediğimde çakır gözleri gözlerime öyle derin bakıyordu ki kesik bir nefes aldım.
"oyun yok hatta yaptım hem de büyük bir hatta ama bunlar sana aşık olmadan önceydi "dediğinde duyduklarım ile karşımdaki adama affalayarak baktım.
"ne "diye şaşkın bir tepki verdiğimde dudakları buruk bir tebessüme ev sahipliği yaptı.
"ben sana öyle bir aşık oldum ki adal "dediğinde aramızdaki mesafeyi kapattı.
"sanki sen olmasan nefes almayacakmışım gibi "dediğinde başımı kaldırarak ona bakıyordum.
"ben sana bir daha inanamam "dediğimde gözlerime yapma dermiş gibi bakıyordu.
"ben bir kez daha beni sırtımdan vurmana dayanamam orhan zaten senin vurduğun darbe çok taze iken yenisi ile ölürüm "dediğimde telaşla elimi tutu avuçlarının içine sakladı.
"inan bana seni kandırmıyorum sana yalan söylemiyorum adal beni affetme ama beni sensiz bırakma "dediğinde ona dolu gözlerim ile bakıyordum.
"aşk intiharken kırılmış bir ihtimaldi affetmek "dediğimde karşımdaki adamın gözlerine acımdan kelimelerimi söylüyordum.
"ben aşk için bir kez ölüm ipini boynuma astım senin içinde mi bir daha öleyim orhan "dediğimde bana kıyamıyormuş gibi bakıyordu.
"adal"dediğinde ona yaklaştım. yavaşça elimi onun avuçlarından çektim.
"belki parçalanacağız belki çok defa kırılacağız ama bir umut sana güvenmemi sağlarsan sana geri dönerim orhan karaca "dediğimde bunlar son sözlerim oldu.
yanından geçip giderken derin bir nefes aldım. umarım bu sefer başarabilirdi. ne kadar inkar etsem de ben bu adamı seviyordum.
******************************************************************
BAYA İYİ BİR BÖLÜM OLDU HE. BU ARADA FİNALE YAKLAŞIYORUZ ONLARA VEDA EDECEĞİZ SON DÖRT BÖLÜM. BOL YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ESARET-BXB(TUTSAK AŞKLAR SERİSİ-3)
Teen FictionTAMAMLANDI. ölümün kıyısında dolaşan çocuğun hikayesi. sevdiği adam başka biri ile evlendiğini öğrenen adal depresyona girer. günlerdir evden çıkamaz. hayat onun için bitmişti. canına kıymaya kalkışır. babasının arkadaşının oğlu ile evlendirilen ada...
