BÖLÜM 56

77 15 29
                                    

CHA'DAN

Sabah kalktığım gibi hemen aşağı indim.

Kahvaltı için sabırsızlanıyordum.

Ama kahvaltı hazır değildi.

Kendi kendime 'Nasıl yani?Daha kimse uyanmadı mı? Dedim.

Sanırım kimse uyanmamıştı.

Bende kendim hazırlamaya karar verdim.

Buzdolabını açtım ve elime gelen kahvaltılığı masaya yerleştirdim.

Masaya göz gezdirirken merdivenlerden ayak sesleri gelmeye başladı.

Arkamı dönüp merdivenlere baktığımda Bangchan'ın esneyerek geldiğini gördüm.

Ben:
-Günaydın

Bangchan:
-Günaydın uyanmışsın

Ben:
-Evet

Bangchan:
-Kahvaltı hazır mı?

Ben:
-Evet ama bunları yiyemezsin çünkü şuan rüyadasın

Bangchan:
-Rüya mı?

Ben:
-Evet

Uykulu olduğu için şaka yapmanın tam zamanı diye düşündüm.

Bangchan:
-O zaman bu en güzel rüyalarımdan biri

Ben:
-Ne yani?En güzel rüyan kahvaltının hazır olması mı?

Gülmeye başladım.

Bangchan:
-Hayır, sen

Küçük bir kalp krizi...

Ben:
-Şuan uykulu olduğun için öyle söyledin değil mi?

Bangchan:
-Yarım saat önce uyandım, ne yapacağını merak ettim

Çok daha küçük bir kalp krizi...

Ben:
-Tamam, hadi geç bakalım

Sandalyeyi açarak oturacağı yeri işaret ettim.

Bangchan:
-Bakıyorum da, iyice centıl olmuşuz

Ben:
-Tabii, ne sandın?

Bangchan:
-İyi, hadi yanıma otur

Ben:
-Karşına geçeyim

Bangchan:
-Yanıma otur

Ben:
-Tamam, oturayım öyleyse

Yanına oturdum.

Bana döndü.

Omzumu sandalyeye dayayarak ona baktım.

Ben:
-Ee...Böyle bakışacak mıyız?

Bangchan:
-Benim için sorun olmaz

Ben:
-Ee...Bangchan bey partide ne giymeyi düşünüyorsun?

Bangchan:
-Bilmem, sürpriz olsun hem sen ne giyeceksin?

Ben:
-Sürpriz olsun

Bangchan:
-Sürprizleri severim

Ben:
-Bende öyle

Bakışmaya devam ettik.

Gözleri çok güzeldi.

Nasıl kendini kötü görebilirdi ki?

Hâlbuki o dünyanın en yakışıklı insanıydı.

Tam bakışmaya devam ederken sesler gelmeye başladı.

Seungmin:
-Bana bak Jisung senin saçını başını yolarım

Jisung:
-Yolasana hadi, nasıl yapacağını merak ediyorum

Seungmin:
-Gösterim mi?

Jisung:
-Göster

Seungmin Jisung'un saçını tuttu.

Resmen çocuk gibilerdi.

Jisung ile saç baş girişirken Bangchan ile gülme krizine girmiştik.

Ama kavga Seungmin'in başına bir terliğin gelmesiyle bitti.

Seungmin:
-Ay ne oluyor be?

Hyunjin:
-Kavga etmeyin lan tırrekler

Bangchan:
-Beyler hadi sofraya daha şirkete gideceğiz, belli ki çok enerjiksiniz

Seungmin:
-Jisung yüzünden uykumdan oldum, üstüme atladı ya belki şirkete bile gelemeyebilirim

Jisung:
-Kaytar tabi

Ben:
-Tamam yeter, yiyin hadi

Changbin ile Jeongin de ardarda gelmeye başladılar.

Sadece 3 kişi kalmıştı.

Onlar da gelince Sivas kongresi tamamlanacaktı.

LEE KNOW'DAN

Yeni uyanmıştım.

Kimse mi uyandırmadı beni diye düşündüm.

Eun'dan sonra kimse beni uyandırmaya gelmemişti.

Ne yalan söyleyeyim onu özlüyordum.

Ve bu yeni seneye onunla küs bir şekilde girmek istemiyordum.

Ama her zaman ki gibi ne yapacağımı bilmiyordum.

Dalmış olmalıyım ki kapı çaldığında sarsıldım.

Gel diye seslendim.

Kapıyı çalan kişi Felix'ti.

Felix:
–Ne yapıyorsun burada?Kahvaltıya gelecek misin?

Ben:
–Geleceğim

Felix:
–Tamam, gelirken Eun'u da sen çağırırsın artık

Ben:
–O uyanmadı mı?

Felix:
–Hayır, uyandığı için uyandır diyorum

Ben:
–Hah, çok komik

Felix:
–Komik tabi, hem gelirken sohbet edersiniz

Ben:
–Bilerek uyandırmıyorsun onu, onunla konuşayım diye

Felix:
–O kadar belli oluyor mu ya?Herneyse...Evet, git onu uyandır konuş aranızı düzeltin ve kahvaltıya gelin

Ben:
–Başka ne istersiniz efendim?Çamaşırlarınızı da yıkayım mı?

Felix:
–Çok iyi olur ya, zaten yıkayamamıştım sana da zahmet olacak ama neyse

Felix'in esprisine güldükten sonra beraber odadan çıktık.

O aşağıya inerken bende Eun'un odasının kapısına bakıyordum.

Tamam, içeri gireceğim...Peki, konuya nasıl gireceğim?

STRAY KİDS ~ İMKANSIZIN SAHİBİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin