BÖLÜM 55

96 15 25
                                    

EUN'DAN

Eve dönmüştük.

İçeri girdiğimizde rahatladık.

Bangchan, aynı bir baba gibi Hyunjin'i azarlarken uyumak için odama çıktım.

Dediğim gibi çok uykum geliyordu.

Cha:
–Nereye gidiyorsun?

Ben:
–Uyumaya

Cha:
–Tamam

Odama girdiğim gibi yatağıma atladım.

Gözlerim yavaş yavaş kapanmaya başladı.

Ve artık, hakkın rahmetine kavuştum...

CHA'DAN

Herkes odasına kapanmıştı.

Sadece Bangchan, Hyunjin ve ben uyanıktık.

Hyunjin:
–Tamam Hyung, bir daha olmayacak

Bangchan:
–Sana inanıyorum, neyse hadi yatmaya git

Hyunjin:
–Sonunda ya, torununa bir hikâyeyi iki defa istifini bozmadan okuyan dede gibisin, çok sıkıcı

Bangchan:
–Hadi dırdır yapma hadi, iyi geceler

Hyunjin:
–İyi geceler

Hyunjin bıkkınlıkla yukarı doğru çıktı.

Bangchan:
–Sende uyu, hadi

Ben:
–Uykum yok

Bangchan:
–Senin için ne yapabilirim?

Ben:
–Bilmem

Bangchan:
–Doğrusunu söylemek gerekirse şu aralar hiç yalnız kalmıyoruz

Ben:
–Evet, doğru

Bangchan:
–Ee...Ne yapmak istersin?

Şeytan:
–Cha uykum geliyor de, yoksa çok kötü şeyler olacak

Dur, bir dakika...Ne!?

Şeytan bile böyle düşünüyorsa yandık.

Ben:
–Neler düşünüyorsun?

Bangchan:
–Hiç...

Ben:
–Biliyor musun?Uykum gelmeye başladı...

Evet, şeytana uyuyorum.

Bangchan:
–Oradan bakınca kanacak gibi mi duruyorum?

Ben:
–Hayır

Tövbestağfurullah...Ben neyin içine düştüm böyle?

Ben:
–Tamam, ben gideyim

Bangchan:
–Kaçabilirsin ama kurtulamazsın

Ben:
–Nasıl yani?

Bangchan:
–Anladın artık, hadi iyi geceler

Ben:
–İyi geceler

Hemen odama doğru koştum.

Eun uyuyordu.

Yatağıma atladım ve yorganın altına girdim.

Biraz düşündükten sonra belki uykum gelirdi.

EUN'DAN

*Bir Süre Sonra...

Aniden uyandım.

Herkes uyuyordu.

Etraf karanlıktı, hemen yatağımdan çıkıp ışığı açtım.

Cha uykuya dalmıştı bile.

Etrafıma bakındım.

Konuşamıyordum, istemsizce balkona doğru yürümeye başladım.

Neler oluyor ya?

Balkonun kapısına yaklaştığımda birisinin korkuluklara yaslanıp manzarayı seyrettiğini farkettim.

Gecenin bu saatinde mi?

Hala konuşamıyordum.

Aniden kapıyı açtım.

Ve o kişinin yanına gittim.

Beni farkedince bana döndü.

Bu kişi Lee Know'du.

Ağzımdan tek bir cümle çıkabildi.

Ben:
–Lee Know

Sadece bunu söyleyebildim.

Tek ışık kaynağı ay ışığıydı.

Bir süre bana baktıktan sonra konuştu.

Lee Know:
–Hatırladıysan, seninle bir iddiaya girdik ve ben o iddiayı tahmin ettiğimiz gibi kazandım, biliyorsun ki kazanan kişi kaybedenden birşey isteyecekti

Lee Know iddiayı kazanmış mı?

Biz ne ara barıştık ki?

Biraz bekledikten sonra sözlerine devam etti.

Lee Know:
–Bana benden ne istiyorsun diye sormuştun, ben düşündüm ve kararımı verdim, senden istediğim şey...

Ben:
–Evet

İstediğim gibi konuşamıyorum...

Neden?

Lee Know:
–Her istediğimi vereceksin ama

Kafamı evet anlamında salladım.

Lee Know:
–Senden istediğim şey...

Aniden uyandım.

Ne!?

Rüya mıydı?

Nasıl ya?

Şimdi ben bir rüya mı gördüm?

Kafam karışmaya başladı.

O yüzden konuşamadım ya da istediğimi yapamadım.

Ah, şuan aklıma takılan tek şey bu değil, tabi ki de...

Lee Know iddiayı kazanacak mıydı?Ve benden ne isteyecekti ki?

Bilinçaltıma yatmıştır, diye düşündüm.

Ama içimi yiyip bitiren bir kurt vardı.

Çok merak etmeye başladım.

Resmen heyecandan öleceğim.

Rüyaların bu huyunu sevmiyorum.

Çünkü en heyecanlı bölümde uyanıyorsun.

Neler olacağını çok merak ediyorum.

Sizce Lee Know benden ne isteyecekti?

STRAY KİDS ~ İMKANSIZIN SAHİBİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin