BÖLÜM 52

73 14 9
                                    

EUN'DAN

Saatler geçmişti artık.

Ama Hyunjin ortalıkta yoktu.

Jisung kendi kendine şikayet ederken Lee Know hiç konuşmuyordu.

Bende öyle...

Jisung:
–Ah, Hyunjin sen neden gittin ki?Kesin bilerek yaptın, çünkü sen hiç bir yere gitmek istemezsin özellikle bizim için sende bi halatlar var ama ne?Ben bulurum ya, sen görürsün gününü

Lee Know:
–Jisung susacak mısın?

Jisung:
–Hele sen hiç konuşma zaten ikinizde çok sıkıcısınız?

Lee Know:
–Ben şahsen sıkıcı olduğumu düşünmüyorum

Jisung:
–Ben düşünüyorum, hem siz hiç konuşmadığınız için ben burada kafayı yiyeceğim bari benimle konuşun

Lee Know:
–Tamam, konu aç bende konuşayım

Jisung:
–Olayınızı anlatın

Lee Know:
–Konu aç bende konuşayım

Jisung:
–Tamam, siz aranızda ki şu sorunu halledin ben bakmıyorum

Lee Know:
–Herneyse...Hiç konuşmamak daha iyi

Jisung:
–Tamam, hadi arabaya binelim biraz ilerledikten sonra tekrar inelim öyle aramaya devam edelim, bu arada Eun Hyunjin'i aramayı sürdürüyorsun değil mi?

Ben:
–Evet, aradım ama hala açmıyor

Jisung:
–Peki, gruptan mesaj var mı?

Ben:
–Dur, bir bakayım

Lee Know:
–Changbin bulamadık yazmış, Bangchan da öyle ve bende bizde bulamadık yazdım

Ben:
–Neden lafımı kesiyorsun?Bu benim işim...

Lee Know:
–Banane

Jisung kollarını açarak bağırdı.

Jisung:
–Yeter...Sizin kavganız ile uğraşacak kapasiteye sahip değilim şuanda tamam mı?Yeter, sakin olun...

Jisung'un lafından sonra Lee Know'a bir Bombastic Side Eye bakış attım.

Hak ediyordu ama...

Arabaya bindik.

Ben arkaya, diğer ikili de öne oturuyordu.

Lee Know arabayı sürerken Jisung etrafı gözetliyordu.

Bende gruba bakıyordum.

Felix:
–Hala yok

Seungmin:
–Bizde de yok

Siz:
–Bizde de yok maalesef

Herkes ümidini kesmişti.

Dizlerime sarıldım.

Ben:
–Hyunjin'in gidebileceği yerler neresi olabilir ki?

Jisung:
–Bilmiyorum

Jisung'un her ne kadar hiperaktif olsa da üzgün olduğu her yönden belliydi.

Camdan yansıyan görüntüsünde her an ağlayabilecekmiş gibi görünüyordu.

Hafif hafif kar yağmaya başlamıştı.

Zaten yılbaşına 18 gün kalmıştı.

Jisung:
–Çok isterdim yılbaşına kadar hepimizin bir arada mutlu olabilmesi ve birlikte olabilmemizdi...

Lee Know:
–Saçmalama Jisung, bulacağız onu

Jisung:
–Hayır, öyle değil ya Hyunjin'i bulduğumuz zaman kötü bir halde olursa ya da Bangchan'ın dediği gibi Hyunjin saçma sapan bir yerde çıkarsa ve ikisi kavga ederse ayrıca siz ikiniz konuşmuyorsunuz bide üzerine Hyunjin ile Bangchan kavga ederse daha kötü olacak

Ben:
–Hayır, öyle birşey olmayacak Jisung

Jisung:
–İçimden bir ses öyle demiyor ama

Lee Know:
–İçindeki sese inanma...

Jisung:
–Neden inanmayayım?İç sesim olmasa öldürdüm yalnızlıktan...

Ben:
–Sen yalnız değilsin Jisung

Jisung:
–Bunu yıllardır beraber olduğu ve artık ailesi gibi gördüğü insanlar arasında tartışma ya da başka türlü olaylardan dolayı birbirine küsmeleri ve birbirlerini görmemeleri gibi bir olay yaşadıktan sonra kendini yalnız hissetmiş bir insana söylemeniz çok güzel birşey olmalı

Bir süre sessizlik oldu.

İlk başta Jisung'un bizim barışmamızı istediği için böyle yaptığını düşünüyordum.

Ama öyle değilmiş, o tamamen ciddiymiş.

Ne yapacaktım ben?

Hyunjin'i bulacağımızdan adım gibi emindim.

Çünkü içimden bir ses ona daha çok yaklaştığımızı söylüyordu.

Ama aniden Lee Know'un sözü geldi aklıma.

"İçindeki sese inanma..."

Ben kendime inanmazsam, kim bana inanacaktı ki?

Belki de iç sesimin tek dostu bendim de her düşündüğünü biliyordum,
Belki de iç sesim tek dostumdu da her düşündüğümü biliyordu...

Ama ben kendime inanıyorum ve biz Hyunjin'i bulacaktık.

STRAY KİDS ~ İMKANSIZIN SAHİBİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin