17- Titreme

1.2K 112 78
                                    

Selamlar.

Çok çok çok çok yoğun dönemlere girdiğimden çok fazla bölüm yazamıyorum. Bir süre böyle olacak zaten daha da iyi çünkü bitirmek üzereyiz bu kitabı.

İyi okumalar diliyorum. Umarım beğenirsiniz...

-

Hande:

''Zehra sen misin?'' Gözlerimi ovarak doğruldum. Bulanık görüyordum hala...

''Hayır ben Saliha.'' Kıkırdadı. ''Güzel olmaz mıydı?''

''Oo hem de nasıl...'' Gülümsedim. ''Gelsene yanıma Saliş.'' Gülümsemem genişlerken ışığı açtı o an. Gözlerim kamaşmıştı, çatılmış kaşlarına bakakaldım Zehra'nın. ''Hadi ya tüh Zehra sen miydin?''

''Sen bir de utanmadan bu konu üzerinden espri mi yapıyorsun bana?''

''Bütün gece onunla fingirdeşen benmişim gibi konuşuyorsun şu an.'' Sinirle yaklaştı bana, dikildi yatağımın başına.

''Yalnız kalınca arkadaşımla takıldım o kadar.''

''Saliha senin arkadaşın olamaz.'' İyice doğruldum yatakta. ''Saçma saçma konuşma.''

''Neden olmasın?''

''Çünkü ben öyle istiyorum.''

''Bana kiminle takılıp takılmayacağımı söyleme.''

''Onunla takılamazsın.''

''Ne giyindiğime de karışacak mısın?''

''Hayır. Ama Saliha olmaz. Konu burada bitmiştir Zehra, bu gece onu son görüşündü.'' Birden bire yanıma oturdu sinirle, elim altta kalınca acıyla inlemiştim. ''Ah yavaş!''

''Bana bak Hande...'' Umursamadı bile inlememi. ''Yemin ediyorum benim bile bilmediğim bir yüzümü çıkartırım sana... Kiminle konuşacağıma, takılacağıma veya arkadaş olacağıma karar veremezsin. Hele de konu Saliha olunca ağzımı açtırtma şimdi benim!'' Sesi yüksek çıkmıştı.

''Alçalt sesini!'' Yükseldim yerimde. ''Ebrar kaçığı duyacak şimdi.''

''Umurumda değil.'' Kafasını endişeyle kapıya çevirmişti, daha çok umurunda gibiydi. ''Hem sanane ya? Senin takılmamı istemediğin kız grubu sizin mahalle mi?''

''Bunun için mi geldin Zehra?'' Sinirlenmiştim. ''Gece gece sinirlerimi hoplatmak için mi geldin buraya? Kavga etmek için mi? Saçma sapan imalarda bulunmak için mi?''

''Hayır.'' İç çekti. ''Olanlardan sonra uyuyamadım.''

''Güzel.'' Gülümsedim. ''Aradığın melatoninse bu odada yok. Bende de mevcut değil çünkü.''

''Benim yüzümden mi?''

''Yok ya papatya çayımı içmeyi unutmuşum ondan.''

''Merak etme zaten Saliha'yla görüşmeyeceğim bir daha, ama sen dedin diye değil.''

''Niyeymiş o? Kanki campi olmamış mıydınız?''

''Sana söyleyeceğim ama sakın yükselme.'' Suratını endişe almıştı. Çatıldı kaşlarım. ''Tamam mı Hande?''

''Tamam.'' Sinirlenmiştim ama belli etmiyordum. En azından belli etmemeye çalıştığımı umuyordum. Yutkundum... ''Söyle.''

''Titriyorsun.''

''Hayır titremiyorum.'' Anlamıyordum titremiyordum... Yorganı kaldırıp elimi tuttu hızlıca. Kolumdan kalbime doğru müthiş bir ısı hissettim... Anında sakinleşmiştim sanki. Tüm gerginlik yok olmuştu.

YABANCI #HanZeh gxgHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin