Adalet Şafağı 14. Bölüm: Beyaz Çiçek

16 4 0
                                    

 Arkadaşlarr 700 izlenme... Hepinize ayrı ayrı teşekkür ederim. Hepinize de minnettarım. Benim için çook değerlisiniz. Normalde bölümü yazmayacaktım fakat aldığım övgüler tekrar yazmaya itti beni. Hikayenin yarım kalması da çok kötü bir şeydi tabii. Bu yüzden yeniden yazmaya karar verdim. Oy verip yorum yapmanız beni daha çok motive ediyor, oylarınızı esirgemeyin lütfen. İyi okumalarr



Kulaklarıma dolan alarm sesiyle bilincim açıldı. Gözlerimi kırpıştırdım. Aklıma dünkü yaşadıklarımız geldi. Dünkü yaşananlar o kadar riskli ve harika şeylerdi ki, bir an yaşanmamış gibi hissettim. Yavaşça gülümseyerek yataktan kalktım ve komidindeki telefonu elime aldım. Kıvanç'tan mesaj yoktu. Kaşlarımı çattım. Operasyona gitmiş olabilirlerdi. Parmaklarım klavyeye gitti. 

 Siz: Günaydınn


Mesajı yazdıktan sonra telefonu kapadım ve dolabımdan rahat bir şeyler alıp giyindim. Kapıyı açıp koridora yöneldiğimde birkaç kişinin koşuşturup Sezin Yarbayın odasına gittiklerini gördüm. Kaşlarım çatıldı. Neden gidiyorlardı? Kıvanç ile bizi öğrenmiş olabilirler miydi? O zaman neden diğer kızlar da gidiyordu ki? Sorularımın cevabını almak için ben de diğerleriyle yürümeye başladım. Merve'yi gördüm. "Merve!" Merve arkasını dönüp bana baktı. Gözleri endişeliydi. Anlamayan gözlerle ona baktım. Ne oluyordu? "Ne oluyor?" Merve durup elimden tuttu. "Hani bizim bir tabur arkadaşımız vardı. Gizem." Kaşlarımı çattım. Gizem birkaç ay önce bir anda neden belirtmeden sadece Sezin Yarbay ile konuşarak taburdan ayrılmıştı. Her şey çok hızlı geliştiği için ona sadece topluca veda mesajı yazıp unutmuştuk. "Ne olmuş ona?" dedim merakla. Aklıma kötü şeyler getirmek istemiyordum. Aklımda bir bir sıralanan düşünceleri kenara itip Merve'ye baktım. "O kız sanırım teröristmiş. Yani Sezin Yarbay emin değil ama çok sinirli. Bizi çağırdı. Seni de Cemre çağıracaktı ama uyanmışsın bile." Endişeyle ona ve diğer gidenlere baktım. Bu gerçek miydi? Hızlıca Merve'yle Sezin Yarbayın odasına doğru yürüdüm. 

Geldiğimizde Sezin Yarbay çok sinirliydi. İçimi bir korku kapladı. Sezin Yarbay üstleriyle konuşup durumu bildiriyordu. Konuşmasını bitirdikten sonra bize döndü. Selam durduktan sonra büyük masada toplanıp Sezin Yarbayın konuşmasını bekledik. Onu daha önce hiç bu kadar duygulu görmemiştim. Demek ki daha mühim şeyler vardı.

"Arkadaşlar, sizi burada toplamamın sebebini herkes biliyordur. Birkaç ay önce taburdan ayrılan ve sizin de arkadaş olduğunuz kız, Gizem. Onun terörist olduğundan şüpheleniyoruz. Geçenlerde sadece bizim bildiğimiz bir operasyonu teröristler öğrenmişti. Şüphelerimiz doğru çıktı. Sadece bizde olan bir şeyi başka kimse bilemezdi fakat teröristler bildiler. Biz de araştırmalara başladık ve sonuç olarak Gizem'i bulduk. Arama ekiplerimiz Gizem'i aramaya başladılar. Şu an hiçbir taburda değil. Ayrıca adının da Gizem olduğundan emin değiliz. Yani anlayacağınız, kızın bize büyük bir kumpas kurduğunu düşünüyoruz. Umarım düşündüklerimiz doğru çıkmaz. Sizden Gizem ile yakın ilişki kuran var mı?"

Etrafıma bakındım. Gizem ile çok konuşukluğumuz yoktu. O sadece kitap okuyan bir kızdı fakat biri elini kaldırdı. 

"Gizem'le konuştum. Bir gariplik vardı fakat çok kitap okumasındandır diye düşünmüştüm. Her şey çok normaldi. Gitmeden önce bana endişeli gözlerle bakıp bir şey demişti ama hatırlayamıyorum." Merve kaşlarını çatıp hatırlamaya çalıştı. 

Hepimiz Merve'nin hatırlamasını bekliyordu. Dakikalar süren sessizliğin ardından Merve sertçe dizine vurdu. "Hatırlayamıyorum." Hepimiz tekrardan arkamıza yaslanıp düşüncelere daldık. Sezin Yarbay konuşmaya başladı. 

Adalet ŞafağıWhere stories live. Discover now