Arkadaşlar neredeyse 900 izlenme. Şaka gibi ama gerçekk. Teşekkür ediyorum. Uzun bir bölüm var, ve yoğun. Umarım beğenirsiniz. Medyada da beğenebileceğiniz bir şarkı var. İyi okumalarr❤
Başak'tan...
Tüm planlamaları yapmış, Elif'in gelmesini bekliyorduk. Dolaşmak için bu kadar fazla saat harcamış olmazdı, gelince soracaktım. Düşüncelerimden arınıp bir kez daha time baktım. Bir şey diyeceğimi anlamışlardı. "Son kez tekrardan alıyorum, bu çok önemli." Hepsi onlarca kez anlatmamışım gibi tekrar ciddiyetle yüzüme bakmaya başladı. Benim kadar onların da Gizem'i önemsediğini biliyordum. Ne de olsa hepsi de Gizem'in kardeşiydi, kardeşten öte belki de. Umutla elimdeki mavi dosyayı diğerlerinin göreceği şekilde masaya koydum. "Evet... Cemre, ben ve Merve o arazi alanda kendimize bir yer bulup saklanacağız. Zehra, Pelin ve İlayda ise arazi alanın dışında bizi izleyecek, komut verdiğimde arazi alana gelecek. " Kafamı odanın kapısına çevirdim. Elif görünürlerde yoktu. Kötü bir şeyin olması düşüncesi içimi kemirmeye başlamıştı. Tekrar önümde döndüm. "Elif ise kendine bir yer belirleyip nişan alacak. Ben Gizem ile konuşmaya çalışacağım. O sırada Merve ve Cemre'ye işaret verip diğerlerinin dikkatini dağıtmalarını söyleyeceğim. Siz de ormanlık bölgeye doğru birkaç el ateş edeceksiniz. Birkaç kişi oraya gittikten sonra İlayda ve Zehra yanıma; Pelin ise Cemre ve Merve'nin yanına desteğe gidecek. Merve ve diğerleri ormandakileri hallederken buradakilerle de biz ilgileneceğiz. Herhangi bir olumsuz duruma karşı da Elif devreye girecek. Her şey anlaşıldı mı?" Hepsi aynı anda kafa salladı. Silik bir gülümsemeyle önüme döndüm.
O sırada ortak odanın kapısı açıldı. İçeriye giren Elif'ti. Yorgun ve bitkin görünüyordu, gözleri kırmızıydı. Hızlıca kalkıp yanına gittim. "Elif, iyi misin?" Elif yüzüme bakmadan koltuklardan birine oturdu. "İyiyim." Cemre endişeyle Elif'in gözlerini işaret etti. "Gözlerin kırmızı." Elif yavaşça Cemre'ye döndü. "Uykusuzluktandır." İlayda Elif'in yanına oturdu. "Neredeydin bu saate kadar?" Elif derin bir nefes aldı. "Arkadaşlar, ne bu böyle sınavdaymışım gibi?" Sesi biraz yükselmişti. Zehra ayağa kalkıp Elif'in yanına oturdu, ellerini tuttu. "Gezmeye çıkan bir insana göre fazla yorgunsun." Elif derin bir nefes aldı. Endişeli gözlerle bana baktı. "Sezin Yarbay beni fark edip bir şey dedi mi?" Kafamı iki yöne salladım. Gözleri tekrar Zehra'ya döndü. Ve yavaşça diğerlerine. "Ben iyiyim. Bir şeyim yok." Elif'e tekrar soracakken Cemre elimi tuttu. "Bırak sonra konuşalım." diyordu gözleri. Derin bir nefes aldım. "Elif yarın operasyona çıkacağız, sana ayrıntıları söylemedik, mavi dosyayı aç önüne." Elif yavaşça mavi dosyayı aldı ve Merve'yi dinlemeye başladı. Elif'e bir şey olmuştu fakat söylemiyordu. Hep böyleydi, hep böyleydik. Bir sıkıntı olunca birbirimize söylemezdik. Diğerlerimiz üzülmesin diye yansıtmamaya çalışır, başarısız olurduk. Derin nefes aldım. Timi toplamalıydım. Merve Elif'e operasyonu anlattıktan sonra hepsine birer birer baktım. Yorulmuştuk. "Arkadaşlar, hadi yatalım. Erken kalkmamız lazım. Hepsi ayaklandı. Yavaş yavaş çıkıyorlarken Elif'in kolundan tuttum. "Bana anlatmak istersen, dinlerim."
Elif'in yüzünde belli belirsiz bir gülümseme oluştu. Kafa sallayıp odasına yöneldi. Ben de odanın ışığını kapayıp çıktım. Odaya girdiğimde telefonumu komodinden alıp bildirimlere baktım. Kıvanç'tan mesaj gelmişti.
Kıvanç: İyi geceler aşk kuşum
Bir mesaj... Sadece bir mesaj günümün geri kalanını güzelleştirmeye, biraz olsun hayattan kopmama yetiyordu. Gülümsemem yayıldı.
Siz: İyi geceler yakışıklım
Son kez mesajlarımızı okuduktan sonra telefonu kapayıp tavanı izlemeye başladım. Yavaş yavaş gerçeklere geri dönüyordum. Gizem'i kurtaramazsak çok kötü olurdu. Resmi gözümün önünden gitmiyordu. Saçları... Saçları incelmişti. Gözlerimi sıkıca yumdum ve öbür tarafa döndüm. Erken kalkacağım için şimdi uyumalıydım. Umarım Elif yarın da böyle olmazdı. Yavaş yavaş uykunun kollarına kendimi bırakıyordum...
YOU ARE READING
Adalet Şafağı
Acak"Ben ölü toprağım Başak. Sen de o toprağın verimli olmasını sağlayacak tek fidan. Ben solmuş papatya tarlasıyım, sense o papatyanın solmasını engelleyecek bir su huzmesi. Ben evsiz biriyim, sense benim yeni evim." Ona döndüm. Gözlerinin içi gülüyord...