Adalet Şafağı 12. Bölüm: Cilveli Ateş

27 6 12
                                    


Arkadaşlarr! 400 görüntülenme için çook teşekkür ederim. Bu benim için harika bir şey. Beni çok mutlu ediyorsunuz. Umarım bu sayıların yanında "k" görecek kadar büyürüz.❤ Medyada Elif var. Oy verip yorum yapın daa. skdskssdjs




"Kıvanç?!"

Birkaç adım geriledim. Olayı idrak etmeye çalışıyordum. Bir kez daha unutamadığım ve asla da unutamayacağım adını tekrarladım. "Kıvanç!" Doğrulup yüzünü buruşturdu. Karnını baya acıtmıştım. Birkaç adım ileriye yürüdü. "Bana başka şans bırakmadın matmazel."

Bir anda koşarak üstüme gelmeye başladı. Geriye gidemiyordum çünkü gerisi yataktı. Ya öpecekti ya da öldürecekti. Öldürmesi garip olurdu. Gözlerimi kapadım ve gelmesini bekledim. İki el belimi kavrayıp yukarı doğru kaldırdı. Gözümü açtım ve bacaklarımı sırtına doladım. Okyanus kokusunu çok özlemiştim. Onu hissetmeyi çok özlemiştim. Onu her şeyiyle özlemiştim işte. İmkansız diye bahsettiğim ve düşündüğüm adam şu an bedenimi tutuyordu. İkimizin de kalbi deliler gibi çarpıyordu. İki bedenin kalbi yeniden buluşmuş, dans ediyordu. Saatten ve ya kimin bizi duyduğundan haberim yoktu, önemsemiyordum. Kıvanç'a büyük bir özlemle baktım. Onu gerçekten özlemiştim. "Seni benden başka kimse öpemez. Beni senden başka kimse bu kadar sevemez. Bu altın oran." Gülerek söylediklerinin idrak etmeye çalışıyordum. Bu olanlar gerçek dışı gibi gözükebilirdi fakat gerçekti. "N'olur bunlar rüya olmasın." Kıvanç kaşlarını çattı ve güldü. "Test etmek ister misin?" Şimdi aynı şekilde ben duruyordum. "Nasıl test edecekmi-" Kıvanç bir anda dudaklarıma kapandı. Öpüşünü bile özlemiştim. Öpüşüne karşılık vermeye çalışıyordum. Sert öpüyordu ve bu gece ne olacağı çok mühim bir konuydu. İlerleyerek beni kendiyle duvar arasına sıkıştırdı. Onunla her zaman mutluydum. "Senden her şey için özür dilerim." Öpüşü yavaşladı. "Yaşattığım..." Artık tadını alırcasına yavaş öpüyordu. "Yaşatamadığım." En sonunda dudaklarından ayrılıp ona sıkıca sarıldım. Bu bir özlemdi. Annemin ölümünden sonra ilk defa bu kadar özlemi yaşıyordum. Bu iki aşığın tekrardan ateşlerinin yanması gibiydi. Aşk ateşi gibi, cilveli ateş gibi. Yavaş yavaş kayıyordum. "Kayıyorum." Güldüm. " Yere ineyim."

Kıvanç gülerek beni bir anda tekrar kaldırdı. Şaşkınlıkla kıkırdadım. Daha sonradan yavaşça beni yatağıma bıraktı. O an sadece ikimizin hayalini kurdum. Geleceğimizin, çocuklarımızın, evimizin... Kıvanç öylece bana bakıyordu. "Gelsene yanıma." Gülerek yanıma oturdu ve odayı incelemeye başladı. "Neye bakıyorsun?" Kalkarak iki elimi omzuna doladım. "Sevdiğim kadının unutmamak için odasına bakıyorum. Evine de aynı şekilde bakmak isterim." Çapkınca sırıttı. Sırtına küçük bir yumruk attım. "Şimdilik böyle Kıvanç Bey. Beğenemediyseniz gidiniz lütfen." Gülerek beni tuttu ve ikimizi de yatağa yatırdı. "Öyle mi Başak Hanım?" Kıkırdayarak cevap verdim. "Öyle." Bir anda beni belimden tutup kendine çekti. İkimiz de bir odada, aynı yatakta ve daha önemlisi yan yanaydık. Beni gerçekten seviyordu, bunu görüyor, hissediyor ve yaşıyordum. Bir kolunu belime dolayıp kafasını göğsüme koymuştu. Ben de saçlarıyla oynuyordum. İşte gerçek huzur buydu. Bunu kimseyle değişmezdim. "Keşke sonsuza kadar böyle kalsak Kıvanç." Kafasını kaldırıp üstten bana baktı. "Seni durduran ne güzelim? Bu akşamı böyle geçirelim." Kafiyeli konuşması beni gülümsetmişti. "Bu ışıkla mı uyuyacağız?" Kıvanç bir anda kalkıp ışık hızıyla ışığı kapadı. Kıkırdadım. "Baya da istekliymişsin." Kıvanç tekrar aynı pozisyonu aldıktan sonra bana bakmadan cevapladı. "Böyle bir kadını bulmuşum. Bundan sonra bu güzel kadın için öl deseler bana, senin için paramparça bile olurum." "Kafiyelerin müthiş." Güldü. İkimizde mırıltılı konuşmaya başlamıştık. Bu da birazdan uyuyacağımızı gösteriyordu. "Öyledir." Yavaşça gözlerimi kapadım. Uyku bu sefer benimle birlikte bir başkasını daha aynı odada ruhunu dünyadan uzaklaştırıyordu.

Adalet ŞafağıWhere stories live. Discover now