Yeni umutlar

2.3K 102 37
                                    

Belki hayal kurmak saçma olabilir ama yinede vazgeçmek mümkün değil. Insan hayal ettiği kadar yaşar. Ben deniz 18 yaşındayım. Lise son sınıfım. Bugun okulun ilk günü. Hızlıca hazırladım ve Kahvaltı mi yaptım. Evet tek başıma yaşıyorum. Ben çok küçükken annem ve babam beni terk etmiş. Onlara çok kizginim beni bu acımasız hayatta bir başıma bıraktılar. Küçücük yaşımda yetimhanede ayakta durmaya çalıştım. Hayatım boyunca kimseye baba ve en önemlisi anne demedim daha doğrusu diyemedim...

Bu benim seçtiğim bir hayat değildi. 18 yaşıma geldikten sonra yetimhaneden ayrıldım ve kendime yeni bir hayat kurdum. Yeni umutların olduğu bir hayat . Ben koskoca hayatta sıfırdım yaptığım tek şey tanıştığım diğer kişileri kendime esitlemek. Belki çok bencilce ama başka çarem yok.

Düşüncelere dalmış yürürken çoktan okula geldiğimin farkına vardım. Hızlıca okul bahçesine girdim ve sınıfıma doğru ilerledim. Herkes sıra olmuş müdürü dinliyordu daha doğrusu dinliyormuş pozu veriyordu. Müdür gereksiz onlarca konudan bahsederken kafamı ayaklarıma doğru eğdim. Ileri geri sallanarak zaman geçirdim ve en sonunda konuşma bitmişti. Sınıflar sıra sıra okulun içine giriyordu.

Ilk ders matematikti. En sevdiğim ders aslında. Çünkü çözerken beynim tamamen oraya odaklanıyor ve başka hiçbir dert beni meşgul etmiyor. Orta sıralardan birine oturdum ve hocayı beklemeye başladım. Çok geçmeden hoca ve yanında iki tane öğrenci sınıfa girdiler. Biri esmer diğeri sarışın olan öğrencilerden kendilerini tanıtmasını isteyen hocaya kısa ve etkili bir bakış attıktan sonra sarışın olan söze başladı

-ben onur. Bu senemi burada tamamlayacağım. Bu kadar

Diyerek hocaya döndü

-evet sıra sende

-adım kuzey

-eeee

-bu kadar

-biraz daha kendinden bahseder misin

-ne merak ediyor sunuz

-.........

Ben ve tum sınıf büyük bir şok yaşadık. Bu nasıl bir soguk kanlılıktır. Bir insanın sesi nasıl bu kadar soguk çıkabilir. Ve bir insan buzdan bir vücuda sahip olabilir mi ? Evet tip olarak cok iyiydi fakat biraz kendini beğenmiş birisine benziyordu. Neyse ne beni ilgilendirmez. Sınıfta ki tüm kızların dikkatini çekmişe benziyorlardı. Kimi sıranın üstüne avuç içlerine kafasını dayamış bir şekilde onları izliyordu kimileri ise saçlarıyla oynayarak onları izliyordu. Herkesin bir hayali vardı. Dedim gibi insan hayal ettiği müddetçe yaşar.

Hoca yerleştirmeye başlamadan önce sınıfa bir göz gezdirdi ve gözleri benim üzerimde durdu.

-kuzey denizin yanına geç

Neden ama ya sınıfta üç kişinin daha yani boşken neden ben. Çok uzatmanın anlamı yoktu ve bende uzatmadım. Çantami da alıp diğer tarafa kaydım ve Kuzeyi bekledim. Çok geçmeden yanıma geldi ve tereddütsüz bir şekilde oturdu. Oturmadan önce kısa bir bakış attı ama bu bakış sadece bir kaç saniyeydi. Kısacık bir bakış. Sanki o an tüm vücudum karanlık içinde kalmış gibi hissettim. Bozuntuya vermeden önüme döndüm. Ve hoca dersi anlatmaya başladı bile.

Sıkıcı bir günün ardindan hızlıca toparlardim ve Evimin yolunu tuttum. Ne kadar değişik geliyordu EVİMİN ...Bu kelime için yıllarca bekledim ben. Kaç gece hayaller kurdum. Kaç yastık ıslattım. Hepsi geride kaldı. Herşey bitti artık aç kaldığım günler bazen yediğim dayaklar. Ama en çok seni koruyacak kimsenin olmaması seni mahvediyor.

Bişeyler atistirdiktan sonra kısa bir duş aldım. Ve kısaca bu seneki konulara göz gezdirdim. Daha sonra yatağıma uzandim ve hayal kurdum aslında geleceği tahmin etmeye çalıştım. Fakat başarılı olamadım. Şu anda çalışmama gerek yoktu çok şükür üç tane bursum vardı. Ve aylık olarak bana yetecek kadar para elime geçiyordu. Peki ya sonra... bazen düşünmez insan geleceği. Oysa önemli olan gelecektir. Geçmişe takılı kalan bir insan değilim ve olmadım. Eğer öyle bir kişiliğe sahil olsaydım deli hastanesinde kalıyor olurdum. Birden gözlerim ağırlaştı ve yavaş yavaş kapandı....

Sabah yine sıkıcı bir kahvaltıdan sonra evden çıktım. Sokak ıssızdı. Köşeden sesler geliyordu. Kahkaha sesleri ve küfür eden iğrenç sesler. Malesef oradan geçmek zorundayım
Korkak adımlarla ilerledim. Beni fark etmemeleri için başımı önüme eğdim fakat başarılı olamadım arkamdan bir el hissettim. Ve bir anlık reflex olarak çığlık attım.hemen ağzımı kapadı ve beni diğer arkadaşlarının yanına götürdü. Akşamdan kaldıkları belli oluyordu. Les gibi içki ve ter kokuyorlardı. Bu midemin bulanmasina neden oldu ama yinede dayandım. Beni buraya getiren biraz daha yaklaştı ve kulağıma eğildi

-sabah sabah ne işin var senin

-sanane

-sert kizsin sevdim seni

-........

-hadi bakalım biraz eğlenelim

Tam çığlık atacaktim ki tekrardan ağzımı kapadı. Tek kelimeyle korkuyorum. Hemde deliler gibi. Bişeyler yapmam lazım ama ne. Ellerini karnimda hissettiğim an irkildim ve geri kaçtım. Aslında sadece çalıştım. Diğer iğrenç arkadaşları da ayaklanip yanıma geldiler ve ellerini vücudumda hissetmem için ellerinden geleni yaptılar. Gözlerimden yaşlar benden izinsiz bir şekilde akarken bir kişinin yardım etmesi için allaha yalvarıyordum. Gözlerimi kapattım ve kendimi bıraktım fakat üzerindeki eller geri çekilmedi. Bir eli bacağımda hissettiğim de çığlık attım. Ve ardından sıkı bir tokat yedim. Ruhum resmen çökmüştü. Yalvarıyordum ama beni dinlemiyorlardi. Üzerimdeki baskı birden azalmaya başladı. Gözlerim ağlamanin etkisi yüzünden bulanıkti ve net bir şekilde görmüyordu. Ellerimle gözlerimi sildim ve beni kurtaran kişiye baktım. Ağzım açık kalmıştı resmen

-kuzey

-......

Yerdeki adama bir tekme daha attı ve yanıma geldi üzerindeki ince siyah hirkayi benim üzerime örttü. Ağlamam giderek şiddetli bir hal aldı. Kuzey yanıma çöktü.

-geçti

-çok teşekkür ederim sen Olmasaydın

-sana bisey yaptılar mı

-ha...Hayır

-....

Sessizce ayağa kalktı ve beni de kaldırdı. Yavaş adımlarla evime doğru yürüdüm o da beni takip ediyordu. Ben bu şoku atlatabilecek miydim acaba. Külotlu Çorabim boydan boya yırtılmıştı. Bu bana çok büyük bir utanç veriyordu. Sabah sabah tacize uğradım ve Kuzey hariç kimse yardımıma gelmedi hatta sesimi bile duymadilar. Bu nasıl bir insanlikti. Neden tüm insanlar istedikleri zaman sağır oluyordu? Kuzeye çok büyük bir borcum vardı ve ben bunu nasıl ödeyeceğimi bilmiyorum.

Kuzey arkadan gelirken bedenim beni daha fazla taşıyamadı ve ayaklarım işlevini yitirdi. Son hatırladığım belimde hissettiğim güçlü kollar....gerisi karanlık....









Umarım beğenmiş siniz dir. Bu benim ilk Hikayem ve muhakkak yanlislarim olacaktır. Lütfen yorum ve votelerinizi eksik etmeyin. Seri bir şekilde bölümler gelecek. Şimdiden okuyan herkesi öpüyorum. Sizleri seviyorum<3

Siyahın içindeki beyazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin