ilk defa korku...

663 43 11
                                    

Multimedia da KUZEY var ;))))

           KUZEY DEN ;

Içime durmadan bir sıkıntı giriyordu. Acaba denizi göndermekle hata mı ettim. Bu akşam denizle beraber yarım kalan oyunu tamamlayacaktık. Aslında ilk başta çok saçma geldi ama insan anlattıkça rahatlıyor. Denize derdimi geçmişimi anlatınca rahatlıyorum.

Daha fazla dayanamayıp telefonu elime aldım ve rehberden denizi buldum. Çalıyor ama açmıyor. Noldu bu kıza acaba. Yanında ki pic ne bokumu yapıyor acaba. Hele bir gelsinler gösterecem ben onlara. Babamın bana bıraktığı işler yüzünden denizle beraber gidemedim. Eğer başına bişey gelmişse kendimi affetmem.

18.aramamda telefon açıldı.

-nerdesin lan sen niye açmıyorsun şu telefonu.

- abi benim

-deniz nerde lan

-AVM nin otoparkında birileri tarafından darp edilmiş. Şimdi ambulansla ......... hastanesine götürülüyor.

-sen nerdeydin lan. Pic ben sana emanet ettim lan

-abi Özür dilerim

-dileme lan eğer ona bişey olursa kendini ölü bil

Telefonu kapatıp yatağa fırlattım. Biliyordum ona bişey olduğunu hissediyordum. Hemen evden çıkıp söylediği hastaneye sürmeye başladım. Yolda babama haber verdim. Iyice sinirlendi. denizi sevmeye başladı şimdi onun başına böyle bişey geldiğini öğrenince baya öfkelendi. Babam yine yurt dışında olduğu için herşeyle ilgilenmek bana kaldı. 

Hastaneye gelmiştim. Hemen danışmanın yanına gidip kaçıncı katta olduğunu sordum. Öğrendikten sonra asansöre koştum. Allahın belası bir türlü gelmek bilmiyordu. Merdivenlere yöneldim ve koşarak çıkmaya başladım.

Odanın karşısında ki koltukta Haluk vardı. Yani denizin yanında ki koruma. Yanına gidip ayağa kaldırdım ve yumruğumu suratına indirdim. Bir kaç tane daha vurduktan sonra

-siktir git lan burdan...

Dedim. Yerden kalkıp ilerlemeye başladı. Sinirim geçmiyordu. Deniz bana hayatımda ilk defa korkuyu tattırdı. Aylardır kendime hatırlatmak zorunda olduğum bişey var ben denize aşık değilim. Bunu kabullendim ama yinede başına bişey gelince üzülüyorum. Sanırım benim yüzümden olduğu için olabilir. Onunla bir geleceğimiz yok bizim olamaz.

Ben ona sadece mutsuzluk veririm. Hayatımda tek değer verdiğim kadını kaybettim ben. Ablamı kaybettim.  Onsuzluğa alıştım daha doğrusu alışmak zorunda kaldım.  Hayatımda ilk defa ablama benzeyen bir kız gördüm deniz... onun gibi bakıyordu. Onun kadar masumdu.

Odasının önünde öylece duruyordum. Iceriye girmeye korkuyordum. Acaba Nasıl bir halde. Ben öyle dururken kapı birden açıldı ve doktor çıktı.  Biraz geri gittim. Doktor da tam karşımda durdu.

- deniz nasıl

-şimdi bişey söylemek çok zor. Deniz hanımın kaburgasinda çatlak ve çok sayıda ezik var. Başına fazla darbe almış. Uyanmasini bekliyoruz. Umarım uyanir. Elimizden gelen herşeyi yaptık bundan sonrası deniz hanımın hayata tutunma gücünde.


- onu görebilir miyim?

- çok kısa bir süreliğine görebilirsiniz.


Başımla onayladım. Bir hemşire gelip odaya girmek için beni hazırladı. Şimdi onu görme zamanıydı. Odanın kapısını açtım ve yavaşça içeriye girip kapıyı kapattım.

Deniz makinelere bağlı yatıyordu. Suratinda bile morluklar vardı. Ona bunu kim yaptıysa öldürecektim. Kızı ne hale getirmişler. Dokunmaya korktum. Yanına yaklaşıp elini tuttum. Bir sandalye çekip oturdum. Elini elime kenetledim. Bırakmak istemiyordum.

-deniz uyan güzelim. Sana bunları yapanları bulacağım. Bu akşam oyunumuz var daha. Ben sana herşeyi anlayacaktım. Hadi güzelim uyan. Deniz eğer uyanmazsan seni asla affetmem. Beni duyuyor musun seni asla affetmem...

Deniz hareketsiz bir şekilde yatıyordu. Mavi gözlerini görmek istiyordum ama olmuyordu. Elimden gelen tek şey beklemekti. Ama bende sabır yoktu.

      3 GÜN SONRA

Koskoca üç gün geçti ama deniz hala uyanmadı. Ama bugün uyanma ihtimali çok yüksekmiş. Doktor ve yanında ki hemşire odaya girdiler. Denizin gözlerine ışık filan tuttular.  Daha sonra parmakları oynamaya başladı. Deniz uyanıyordu. Gözlerini yavaşça açtı. Nerde olduğunu anlamaya çalışıyordu. Hemen odaya daldım. 



Deniz beni görünce şaşırdı. Hemen yanına gidip elini tuttum. Doktor geçmiş olsun dileyip odadan çıktı. Deniz çok yorgun görünüyordu.


- iyi misin




Başını Hayır anlamında salladı. Içime bir acı girdi. Elimden bişey gelmiyordu. Çaresizdim...

-neren acıyor

-Karnım başım heryerim. Bana bunu kim yaptı.

-şimdilik bilmiyorum ama bulacağım. Sana söz veriyorum ikimiz beraber cezasını vereceğiz.


Gözlerinden bir damla yaş aktı. Sanırım canı çok acıyor. Nedenini bilmediğim bir sebep yüzünden o acı çektikçe bende çekiyorum. Sanırım ona acıyorum. Çünkü başka açıklaması olamaz değil mi?





- karnına bakabilir miyim?


Kafasını yine Hayır anlamında salladı. Bu sefer onu hiç dinlemeyip üstündekini yukarı doğru sıyırdım. Gözlerim resmen açık kaldı. Bunlar nasıl oldu. Karnı mosmordu. Bazı yerlerinde çürükler vardı. Insan bunların acısına zaten dayanamaz kızı şimdi anlayabiliyorum. Deniz biraz daha ağlamaya başladı.



Karnını kapatıp yanına yaklaştım. Hiç düşünmeden dudaklarına yapıştım. Bu onu üçüncü öpüşüm.  Hala ilk sefer ki gibi karşılık vermiyor. Biraz daha baskı yaptıktan sonra ağzını araladı. Kalbim hızla çarpıyordu. Benim kalp atışlarıma denizin kalbi eşlik ediyordu. 

Siyahın içindeki beyazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin