Siyahın içindeki beyaz

Beni yine bıraktı...

Kuzeyin ısrarları üzerine ben eve gittim. Hızlıca odama çıkıp kısa bir duş aldım. Daha sonra saçlarımı kurutup at kuyruğu yaptım. Altıma sarı pantolon üstüme de yeşil bir t-short giyindim. Karnım çok açıkmıştı. Bişeyler atıştırıp kuzeyi aramaya karar verdim. Ikinci çalışta açtı.

-kuzey

-deniz eve geliyorum bekle

-annem tek başına mı kalacak?

-koruma var yanında merak etme.

-tamam görüşürüz.

Suratıma kapattı telefonu pislik. Içime hiç sinmedi bu ya. Kadıncağız tek başına ne yapar orda. En iyisi kuzeyi beklemek daha sonra hastaneye gitmek. Çok geçmeden kapı çaldı. Hızlıca kapıyı açtım. Kuzey selam vermeden üst kata çıkmaya başladı. Bende salona geçtim. Çok geçmeden aşağıya indi. Büyük ihtimalle duş almıştı.

-kuzey bir sorun mu var?

-şimdilik Hayır para işiyle uğraşıyorum deniz doktorlar çabuk olmamız gerektiğini söyledi.

-anladım sana ne kadar teşekkür etsem az. Bunun karşılığını nasıl öderim hiç bilmiyorum.

-sen mutlu ol yeter neyse ben parayı almaya gidiyorum sonra da hastaneye gidicem parayı teslim edicem bu arada sen Anneni iyileştikten sonra görebilirsin. Çünkü zaman yok.

-tamam beklerim ben. Kendine dikkat et bişeyler yedikten sonra gitseydin keşke.

-yolda yerim ben sen merak etme hadi görüşürüz.

-görüşürüz

Hızlıca evden çıkıp gitti. Ona minnettarım. Annemin hayatını kurtarmak için çabalıyordu. Bu ona olan sevgimi çok daha fazla artmasına neden oluyordu. Belki bir gün o da beni sever. Ümidimi asla kaybetmeyeceğim.

Bugün çok yorulmuştum. Bende yukarıya çıkıp uyumaya karar verdim.

Sabah gözlerimi yavaş yavaş açarken yan tarafımda birinin olduğunu fark ettim. Burnuma dolan eşsiz kokunun sahibi tabiki de kuzeydi. Bir eli karnimda diğeri ise kafasının altındaydı. Bir bebek kadar masumdu. Bir çocuk kadar güzeldi. Bir o kadar da savunmasızdı. Tam anlamıyla kuzeyden uzak bir görüntüsü vardı. Sanırım izlediğini fark etmiş olacakki birden gözlerini açtı.

-beni mi izliyordun.

-ha....Hayır

-öyle olsun bakalım

-öyle zaten hem sen neden geldin.

-gece çok geç döndüm çok yorgundum bende kendimi senin yanına attım. Odan benimkinden daha yakın geldi bana.

-bir daha olmasın.

-merak etme zaten olur...

-ne demek şimdi bu.

-bana bir alışırsan bir daha ayrılamazsın.

-eminim öyledir kuzey hadi kalk kahvaltı yapalım.

-tamam

Yataktan kalkıp banyoya gittim. Elimi yüzümü yikadim. Saçlarımı yapıp üstümü giyindim. Altıma siyah Tayt üstüme mavi V yaka bir t-short giyindim. Daha sonra aşağıya indim. Kuzey çoktan inmişti. Masada bekliyordu.