4 bölüm acı

1K 24 2
                                    

Gözlerimi bu yabancı odada açmıştım yine bir hafta olmuştu buraya geleli bu aileyle kalalı alışmaya çalışıyordum ama olmuyordu o kadar yabancıydım ki bu sevgi dolu yaşama derin bir soluk çektim ciğerlerime ayaklarımı yataktan sarkıtım
Ayağa kalktım çıplak ayaklarla banyoya doğru yürüdüm aynanın önüne geçip elimi yüzümü yıkadım ve aynadan bir süre kendime baktım
Saçımdan tutulmamla yere düşmüştüm her yerim kan içerisindeydi ağlıyordum yapma diyerek yalvarıyordum kulaklarımda çığlık seslerim
Birden irkilmemle kendime geldim aynaya olan bakışlarımı çektim eskiye dalmıştım yine derin bir nefes aldım banyoda işlerimi haledip dolaba yöneldim giyecek kıyafet çıkarıp yatağımın üzerine koydum gidip kapımı kilitledim ve yatağımın yanına tekrar geldim altımdaki geceliği bacaklarımdan aşağıya bıraktım ve yatağın üzerindeki siyah bol kumaş pantolonumu aldım
Sonra üstümdeki geceliğin eteklerinden tutup tek seferde çıkarıp yatağın üzerine atım dolabımda olan aynaya gözlerim kaydı belimdeki geçmişin izlerine göz gezdirdim elimi yaralarıma değdirdim elektirik çarpmiş gibi hemen geri çektim elimi sıkıca yumdum gözlerimi ve tekrar açtım üzerimi giyip saçlarımı taradım
Güzel bir makyaj yaptım parfüm sıktım takılarımı taktım yerdeki yataktaki kıyafetleri kirliliğe atım yatağımı düzeltim telefonumu aldım ve odadan çıktım saat daha çok erkendi mutfağa adımladım daha kimse yoktu saate baktım 6:05 di bı kupa çıkardım kısaca kendime bı kahve hazırladım bahçeye geçtim ordaki koltuğa bacaklarımı bağdaş yapıp oturdum kahvemi masaya bıraktım çantamdan bı dal çıkardım sabah sabah içmeyi sevmiyordum ama bu gün içmek istiyordum sigarayı dudaklarıma yerleştirdim ucunu alevlendirip dumanı ciğerlerime çektim
Telefonumu aldım kısa bir fon müziği açtım gözlerimi yumuş müziği dinliyordum arada sigaradan dumanı çekiyordum kafamı yastıktan kaldırdım karşımda beni sessizce izleyen fatih beyi gördüm gözleri bı yüzüme birde elimdeki sigaraya bakıyordu sesli bir soluk bıraktı dışarıya "günaydın kızım"
Çekingen bir sesle" günaydın" dedim
"Bir işin mi var bu saate ayaktasın"diye bir soru yönelti

"Uyku tutmadı bende buraya indim"dedim

"Bahçe huzur veriyor insana yağmur yağdıktan sonra burda oturmayı çok seviyorum o toprak kokusu insana özünü hatırlatıyor"dedi

"Bende çok severim yağmur sonrası o toprak kokusunu "hep hasret kalmıştım o kokuya
Fatih bey elimdeki sigaraya bakmaya devam ediyordu önümdeki külükte söndürdüm sigarayı derin bir nefes aldım telefonumdaki müziği kapatım

Fatih bey bacaklarını benim gibi bağdaş yapmış oturuyordu bu haline istemsizce gülümsemiştim" ne zaman başladın" diye sordu sigaradan bahsediyordu
"Bilmem uzun zamandır hayatımda var"
Yalan söylemek istemedim 14 yaşında başlamıştım geçmişim aklıma gelince boğazım düğümlendi
"Etme kızım bu zehri içme hayatına sana yazık değil mi"söyleyince olmuyordu bagzen bagzı şeyler için çok geçtir fatih Demirhan ben hayatımı kaybedeli çok oldu ben benliğimi kaybedeli çok oldu
"Alışkanlıklardan vazgeçmek zordur" dedim hep kendimi böyle şeylerden uzak tutmak istemiştim ne olursa olsun bı bataklığa düşmeyecektim ama olmadı bağzen olmayınca olmuyordu
Saate baktım 8:00 di "herkes kalkmıştır içeriye gireceğim" dedim ve ayağa kalktım oda benimle beraber kalktı yanıma doğru geldi yan yanaydık ama ben üç adım mesafe bırakmıştım aramıza

Herkes kahvaltı masasındaydı
" Nerdesiniz bende sizi arıyordum" dedi Zeynep hanım

" dışarda oturuyorduk Zeynep hanım kusura bakmayın" dedim ve demirin yanına gidip oturdum
"Yok kızım ne kusuru " dedi ve gülümsedi bana yanımdaki sandalye çekildi hayaldi bu "aslı bana kahvaltımı yedirirmisin" dedi keşke hala deseydi ne çok isterdim
" Kızım aslı değil hala,halan senin akranın değil ismiyle seslenmemen gerekiyor" dedi demir

"Hala sana hala diyimi" dedi bu haline güldüm

" De bitanem de " önündeki tabağı aldım ve kahvaltılık birşeyler koydum o sıra telefonuma gelen bir bildirimle irkildim
Telefonuma elimi atıp fatih beye baktım
" Telefona baksam sorun olur mu" diye sordum
"Ne sorunu kızım bak önemli biseydir "
Dedi
Elime aldım telefonu gelen bildirime baktım tanımadığım bir numaraydı

"Güzel karım ne çabuk unutun beni"

Gördüğüm mesajla nutkum tutulmuştu
Bulmuştu beni nefes alamadığımı hissetim
İkinci bir mesaj gelince kendime geldim ve mesajı okudum

"Kocanı özlemedin mi?"

" Bu gün sahilin oraya gel saat 14:00 de seni özledim"

"Eğer gelmezsen neler olucağını tahmin ediyorsundur"

Nefesim iyice daralıyordu gözlerimi sıkıca kapatım tüm gözler benim üzerimdeydi

" Kızım iyimisin" diye sordu zeynep hanım

  Kendime gelmeye çalıştım ve cevap verdim kekelememeye dikkat ederek

"İyim Zeynep hanım "

"Emin misin kızım rengin sap sarı oldu  hasta falanmısın" fatih beye baktım

" Yok iyim gerçekten"dedim

Hayale baktım bana garip bakışlar atıyordu ona bakınca gözlerini tabağına çevirmiş yemeğini yemeye başlamıştı

Yanımda demirin sesi geldi
" Yesene bişeyler"onu onaylayıp

Biraz yemeye çalıştım fakat tüm iştahim kapanmıştı

Lanet geçmişim beni yine bulmuş kıskacına almıştı

Telefonumu cebime sıkıştırdım çanta takmak  istemiyordum derin bir soluk çektim ciğerlerime  salona girdim
" Ben biraz dışarıya çıkacağım haberiniz olsun" dedim
Fatih bey konuşunca ona baktım
" Kızım şöförlerden biriyle git istiyorsan"

" Y yok ben tek gideceğim" dedim ve salondan çıktım

Şerefsiz herif benden ne istiyordu hala şuan ne kadar rahat konuşsamda onun yanında konuşamicaktım bunu biliyordum oldum olası o adamın yanında hep korkaktım

Sahil kenarına gelmiş onu bekliyordum
" Ooo benim güzeler güzeli karım da burdaymış hoşgeldin"dedi

" Ben senin karın değilim"

" Bir zamanlar öyleydin"dedi

" Ben senin hiç bir zaman karın olmadım"diye bağirdim

Üzerime bı adım atınca bende geriye gitmiştim istemsizce
" Ne istiyorsun benden"
Dedim

" Seni,seni istiyorum aslı ben seni  çok özledim kokunu herşeyini "

Korkuyordum kasılmıştım iki adım geriledim

" Sen o kadar iğrenç bir adamsın ki nefret ediyorum senden"

Bana iyice yaklaştı kolumdan tutup sarstı beni "sen unutun sanırım eski günleri "
Kollarımı o kadar sıkıyordu ki korkuyordum titremeye başlamıştım
Bu halime güldü

" Hiç degişmemişsin hala çok  korkaksın karıcım "

Kendimi geriye çekmeye çalıştım

Beni bırakmıyordu
" Bırak kolumu bağırırım yemin ederim ki seni burda linç ettiririm "

Güldü ve bıraktı beni

" En kısa sürede seni tekrar yanıma alacağım  karıcım"

" Alamazsın " dedim

"Eminmisin karıcım "

" Bana karıcım deme ben senin karın değilim selim hiç bir zaman olmadım da"

Daha 14 yaşındayken selime babam sandığım şerefsiz zorla vermişti küçüktüm aklım ermiyordu evlilik nedir bilmiyordum eski babam çok tanınmasada zengin bir adamdı Selim'le ticaretleri vardı hisse karşılığında selim beni babamdan istemişti babam hiç düşünmeden tamam diyip vermişti beni
Babam yaşındaki adama satılmıştım
Babamla ticaretleri bitince babam beni selimden almış sokağa atmıştı istemeden büyük bir iyilik yapmıştı bana

Taksiye binip eve gitmek istiyordum  derin derin nefesler alıyordum ağlamamak için zor tutuyordum kendimi

Evin kapısının önüne geldim ve zile bastım kapıyı açan kişiyle kala kalmıştım
Bunun burda ne işi vardı

Biliyorum bölüm çok kısaydı ama en kısa sürede uzun ve güzel bölümler düzenli bir şekilde gelecek

ölüm çiçeğimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin