39

71 2 0
                                    


Egemen'in oturduğu yerin biraz uzağındaki sağlık görevlisini kenara çektim "Oynayabilecek mi?" kısaca Egemen'e bakıp tekrar bana döndü "Bana kalırsa oynamamalı ama dinleyeceğini sanmıyorum."

Sonra bizim olduğumuz yerin tam tersine yani jurilerin olduğu yere baktı "Galiba jurilerde gelmiş-" cümlesini bitirir bitirmez böldüm.

"Ege'nin haberi yok." anladığını belli ederce kafasını salladı ve yanımdan uzaklaştı.

Egemen'e doğru ilerlediğimde arkamda bekleyen Ozan'da bana katıldı "Durumu ne?" gözüm Ege'nin üzerinden ayrılmazken sorusunu cevapladım "İyi... En azından şimdilik."

Yanına vardığımda sandalyeye uzattığı ve buz olan ayağını buzu kaldırarak kontrol ettim "Ne diyorum biliyor musun?" dedim ayağını iyiden iyiye süzerken.

Oda tek gözünü kırparak söylememi bekledi merakı karşısında ciddiyetimi bozmadım büyük ihtimalle ayağı bir darbe daha görürse kırılabilirdi ya da ciddi bir hasar alırdı.

Bir de... Sinirlenirse yaşanacaklar var oraya girmek istemiyorum çünkü faul yapacağını biliyorum ve bu sefer kart yemesi hiç iyi olmaz.

"Bugün en iyi oyununu oynamak için ayağını bile feda et." Egemen ilk önce şaşkınlıkla bana baksada sonra gülümsedi.

"Ne!?" arkamdan Ozan ve Barış'ın dehşet dolu sesleri ile onlara döndüm "Ne diyorsun Serce saçmalama." dedi Ozan uyarır tonda, onlara ciddi olduğumu anlatmak adına gözlerinin içlerine bakıyordum.

Egemen'in omzuma kolunu atıp kendini hafifçe bana bırakmasıyla güldüm "Biz maça gidiyoruz sizde gelirsiniz." Egemen'in sözleri karşısında onlara göz kırptığımda omzumu kaldırıp indirdim.

Maç düdüğü çalmadan önce Egemen sahaya çıkacağı sırada kolundan tuttum ilk önce kolunu tutan elime daha sonra anlayışla bana baktı "Sakin oyna tamam mı?"

Yüzündeki o masum gülümseme ile karşılık verdi bende devam ettim "Pişman olacağın bir şey yapmak istemezsin... Tekrardan." bu söylediğim üzerine yutkundu ve gözleri benim üzerimden yeri buldu.


3 YIL ÖNCE
"Maçım var. Hocalarda önemli bir maç olduğunu söyledi gelen kişiler çok iyi kulüplerde oynuyormuş." Egemen'in stresli hali üzerine önüne doğru çöktüm.

"11 numara... Tıpkı senin gibi forvet oynuyor tek hedefin onu geçebilmek olsun." diye tembihledim onu, bana kararsız gözlerle baktı bir süre.

"Benden iyi olmalarına alışmalıyım." bu saçma sapan kabullenişi sinirime dokunmaya başlamıştı  "Bu pes etmek demek. Kimseye kendin için yetersiz dedirtme." öylece etrafa göz gezdirdi ardından gözlerindeki hırsı görmeme izin verdi.

Maç düdüğü çaldığında herkes tüm dikkati ile oynamaya başladı benim gözüm ise tek tek tüm oyuncuları tarıyordu.

Oyun oynanmaya devam ederken sonunda iki on bir numara karşı karşıya geldi keyifle arkama yaslandım onların mücadelesini izlemek zevkli olacak doğrusu.

Egemen topu kapıp karşı takımın kalesine ilerlerken bahsettiğim on bir numaradaki kişi Ege'yi tutmayı başardı.

Egemen çelme atmak istese de pek başarılı olabilecek gibi görünmüyordu ama ne yalan söyleyeyim bunu başardı şık bir hamleyle on bir numarayı aştığında kale ile karşı karşıya kaldı.

Ama ayağına yediği sert darbe ile yere yığıldı olayın şokuyla gözlerim sonuna kadar açılırken Egemen'in bileğinden gelen sesi ben bile buradan duydum şu an nasıl bir acı çektiğini tahmin etmem çok zor.

Buna rağmen o ayağa kalkmayı seçti yaşadığı acı ve sızıyı bir kenara bırakarak hakeme doğru elini uzatıp her ne oluyorsa onu reddetti.

Attığı her bir adımda yüzü buruşuyor derin derin nefesler çekiyordu içine. Kafasını yerden bir kez olsun kaldırmadan kendi yerine gitti.

Oyun tekrardan başladığı için bende topu takip etmeye geçtim biraz sonra karşı takım atağa geçti ama bu sefer olaylar hiç beklenildiği gibi olmadı.

On bir numaradaki çocuk Egemen'in sert hamlesi ile acıyla inledi ve biraz sonra sesi kesildi  sağlık görevlileri çocuğu sahadan çıkardığında Egemen'in yüzündeki başarmışlığı görmem afallamama sebep oldu.

Bir an da bu denli değişmesi normal değildi ne yaptığının farkına varması ise sadece saniyelerini aldı mimiklerinin keyifli hali yerini dehşete ve telaşa bıraktı.

"Serce!" diye bağırdı gözleri tirübünü ararken ve direkt beni buldu ne yapacağımı düşünmeye bile fırsatım yoktu bu yüzden insanların oturmadığı yerlerden basarak aşağı indim.

Hafif yüksek duvardan atladım ve Egemen'e doğru ilerledim ona ulaştığımda suçlulukla gözlerini kapadı.

"Çok kötüydü." dedi öylece, kafamı salladım "Öyleydi." şişmiş olan ayağına baktı "Durmak istemedim ve şimdi futbol hayatı bitecek." ona doğru bir adım atıp ayağımla sakat bileğine bastım.

Acıyla bağırması bir olağandı ama o feryadını sımsıkı kapattığı gözleri ve sıktığı dişlerinde gösteriyordu.

"Her yaşadığın seni sen yapar." gözlerini biraz bile gevşetmedi "İnsanlara acırsan seni daha kötü hale getirirler." elimi uzatıp gözünden akan yaşı sildim.

"Bundan sonra her yapacağın hamlede bu acıyı hatırla çünkü attığın en ufak adımda sana bundan daha fazla acı veremeyecekler." ayağımı ayağından çektim.

Gözlerini hafifçe araladı o sırada açık kahve gözlerinin içi parlıyordu ama buruk bir şekilde gülümsedi "Senin verdiğin acıya ne demeli?"

Kurduğu cümle bana çok yakınımdaki birinin feryadını hatırlattı... Annemin. O da bizi terk eden adama aynı yakarışta bulunmuştu ama hiç bir şey değişmedi.

Bende mi o adam gibiyim? Ona benzememek için kendimce aldığım tüm önlemler beni onun gibi yapıyor.

Egemen'den bir kaç adım uzaklaştım ve etrafa baktım ne diyeceğimi toparlamam gerekiyor ama ben bir türlü bulamıyorum ona ne söyleyeceğimi.

Bizim gibi insanlar sevilmemeli, onun gibi biri sevilmemeli bu dünyada var olmamalı belki de.

"Zamanı geldiğinde bunların bir önemi kalmayacak." dedim içini rahatlatmak adına.

"Şu an kendine hakim olmak için çok uygun bir zaman Ege." sahaya çıkmadan son kez uyardım onu zaten oda yıllardır yaptığı şeyin pişmanlığını çekiyordu.

"Artık git!" elimin tersini ilerlemesi için öne doğru salladım kafasını sallayıp sahaya çıktı.

Ellerimi arkamda birleştirdiğimde dikleştim. O an da derin bir nefes verdim ve sol tarafımda kalan odadaki boğuk bağırışa göz devirdim.

"Amma da mız mız çıktın. Egemen ayağını kırdığında bu kadar bağırmadın amına koyayım!"

***

3.15 (GxBxG)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin