24. Bölüm

219 11 7
                                    

Gözlerimi açtığımda yatağımda uzanıyordum, etrafa bakındım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.






Gözlerimi açtığımda yatağımda uzanıyordum, etrafa bakındım. Başım çatlıyordu resmen, ağır hareketlerle yataktan çıktım ve banyoya yöneldim. Sıcak suyu açıp dolapta duran bornozumu aldım ve sıcak suyun altına girdim.

Sıcak su tenime değdiğinde rahatlıyordum. Dün gece nasıl içtiysem hiçbir şey hatırlamıyordum. Biraz duşta oyalanıp pembe bornozumu aldım ve üzerime giydim. Odama yöneldiğimde dolabımı açtık ve içinden siyah bir sweat, lacivert bir eşofman aldım.

Kıyafetlerimi giyip elimde havluyla aynanın karşısına geçmiştim ki, aynadan kendimi görünce çığlık attım.

Dudağım resmen patlamıştı, şişmişti ve sanki ağır bir yumruk yemiş gibiydi.

"Kim bilir kiminle kavga etti" dedim kendi kendime. Saçlarımı kurulamaktan vazgeçip havluyu başıma dolayıp aşağıya indim.

Mutfaktan güzel kokular geliyordu ve adımlarım beni mutfağa yönlendiriyordu.

"Günaydınn" dedi Eda neşeli bir şekilde.

"Günyadın, çok neşelisin bakıyorum" dediğimde omleti çevirip bana baktı "evet karlı günler hep mutlu eder beni" dediğinde gülüp camdan dışarıya baktım. Kar düne göre daha sık yağmaya başlamıştı ve yerler baya kar tutmuştu.

"Eda biz kaç gibi geldik eve" dediğimde Eda bir an duraksadı.

"Baya geç olmuştu, siz geldiğinizde Savaş abi kucağına almıştı. Galiba biraz fazla içmiştiniz" dediğinde güldüm.

"Evet biraz fazla içtim galiba, baksana biriyle kavga etmiştim galiba onu bile hatırlamıyorum" diyip dudağımı gösterdim. Eda güldü ve çayı demlemeye koyuldu.

"Savaş abi bir daha sizi götürmemeye yemin etti. Galiba aksiyonlu geçmiş"

Kim bilir Savaş'ın başına ne tür dertler açmıştım.

Evin dış kapısı açıldığında kapıya yöneldim, Oğuz elinde ekmeklerle eve girmişti.

"Günaydın Elif hanım"

"Günaydın Oğuz"

"Her şey hazır hadi oturalım" dedi Eda.

"Ben Savaş'ı çağırıp geliyorum hemen"

"Umarım gelir" dedi Oğuz. Bir an duraksadım "neden gelmesin? Adam öldürmedik ya" dediğimde bir şey demeden masaya geçti.

Kapının yanında duran terliklerimi giyip evden çıktım ve koşarak yandaki evin önünde durudum. Zile basıp olduğun yerde hareket etmeye başladım çünki hava çok soğuktu.

Kapı açıldığında gözleri yarı açık bir şekilde Savaş bana baktı.

"Günaydın hadi kahvaltıya seni bekliyoruz "

Sıcak ŞarapHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin