Sıcak Şarap

14. Bölüm

✨Yunusemre:İmkansız bir aşk✨

O günden sonra tamı tamına 1 hafta geçmişti ve bugün duruşma vardı. Koltuktan kalkıp odama yöneldim. Bu bir hafta içinde Kuzey ve Büşra sürekli yanımdalardı. Beni hiç yanlız bırakmamışlardı.

Odamın kapısını açtım, Tuna'ya o kadar alışmıştım ki bir hafta göremeyince delirmek üzereydim. Bir haftanın sonunda ilk defa görecektim. Dolaptan siyah dizlerimde biten bir elbise alıp giydim. Saçlarımı tarayıp tepden topladım. Aynadan kendime baktığımda göz altlarıma bakındım gün içinde iki saat tek uyuyordum, bu sebeple koyu halkalar oluşmuştu. Kapatıcıyla morlukları kapattım. Gerekli rutin makyajımı yapıp ayağa kalkmışken, gözlerim kırmızı ruju buldu. Onun için sürecektim belkide hoşuna gidecekti. Dudağımdaki kahverengi ruju silip kırmızı ruju sürdüm. Ayağa kalktım ve omuzlarıma siyah ceketimi attım. Hava yağmurluydu, ekim ayı bitmiş kasıma girmiştik. Artık soğuk havalar geliyordu umarım hasta olmam.

Aşağıya indiğinde Kuzey yanıma geldi "hadi çıkalım" Dediğimde bir şey demeden kapıyı açtı. Büşra yoktu sabah erkenden işine dönmüştü.

"Kuzey sen bu akşam kalmasan da olur, çünkü Tuna bugün çıkacak" Dedim ve zoraki gülümsedim. Kuzey hiçbir şey demeden arabaya bindi. Yanıma geldiğinden beri benimle çok konuşmuyordu. Eski çok konuşan Kuzey değildi. Bu durum beni üzüyordu, ama elbet düzelecektik.

Yarım saat içinde adliye binasında olmuştuk. Arabadan indiğimde bir magazin ordusu karşılamıştı beni.

"Elif hanım, Tuna bey birini mi öldürdü?"

"Neyden yargılanacak? "

Bir sürü soruyu görmezden gelip yürümeye başladım.

"Hapis yatacağı söyleniyor. Doğru mu? " Aradan duyduğum o soru ile durdum ve arkama döndüm. O kadar sinirliydim ki gözlerimden ateş çıkacaktı.

"Tuna masum, en yakın zamanda gerçekler ortaya çıkacaktır" Dedim ve daha fazla konuşmayarak adliye binasına yöneldim. Sakin ol Elif, her şey yoluna girecek merak etme.

Kuzey yanıma gelip duruşmanın olacağı salona doğru yürüdük. Oğuz'u bir avukatla konuşurken gördüğümde bana baktı. Hemen yanıma heldi "Elif hanım, birazdan Tuna bey burada olur"

"Tamam" Dedim sadece. Daha fazla konuşmak istemiyordum. Çok geçmeden koridorda hareketlilik başladı. Elinde kelepçelerle polis korumasında Savaş ve Tuna geldi. Tuna beni gördüğünde tebessüm etmişti ama hemen ciddileşmişti.

Duruşma salonuna geçtiklerinde bizde peşlerinden girdik ve yerlerimize oturduk. Kapı kapanacağı sırada Barbaros bir anda içeriye girmişti. Tuna'ya baktığımda Barbarosa her an atlayacakmış gibi geliyordu. Umarım bir olay çıkmazdı. Barbaros'a baktığımda sinsice bana bakıp gülüyordu. Oturduğum yere doğru geldi ve yanımda boş olan yere oturdu. Bakışlarım tekrardan Tuna'yı bulduğunda iyi şeyler olmayacak gibi geliyordu.

Bunu bilerek yapıyordu. Sırf Tuna'ya daha ağır ceza verilmesi için bilerek yapıyordu. Solumda oturan Oğuz ayağa kalktı ve Barbaros'un karşısına dikildi.

"Kalk oradan" Dedi Oğuz ama Barbaros dinlememezliğe vurup etrafa bakındı.

"Neden kalkacam, boş değil mi? "

"Burada boş olan bir şey varsa o da sensin" Dedim. Barbaros gülmüştü "demek öyle" Dediğinde gözlerimi devirdim.

"Evet oturun yerinize duruşma başlayacak" Dedi hakim. Oğuz sinirli bir şekilde nefes verdi ve yerine oturdu. Sessizlik sağlanınca hakim konuşmaya başladı.

"Tuna Sancakbey, Burhan Kurt'u öldürmeye teşebbüsten yargılanıyorsunuz. Savunmanızı yapın" Dediğinde Tuna ayağa kalktı.

"Sayın hakim bu olanların benimle ve avukatım Savaş beyle bir alaksı yoktur. Tamamen bir iftiradır, oradaki herkes buna şahit olmuştur. Burhan'a sıkan ben değilim. Ha eğer ben yapsaydım da yalan söylemezdim"