25. Bölüm

212 7 0
                                    

Bora'dan;

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.




Bora'dan;

Onu gördüğüm ilk an aslında o toplantı değildi. Ya da Tuna ona ihanet ettiğinde evi yaktığı gün de değildi. Ya da evlendiği gün vurulduğu zaman hiç değildi. Onu gördüğüm ilk an, yanlışlıkla girdiğim toplantı salonunda sesini duyduğum an donup kaldığım andı. İlk görüşte etkilenmiştim, hep uzaktan bakmıştım ona. Hayatına Tuna girene kadar çok mutluydu, gözlerinin içi parlıyordu resmen. Evleneceğini öğrendiğim gün kendimden geçmiştim. Zoraki bir evlilik yaptırıyorlardı, hiç mutlu değildi. Haberi belki yoktu ama her anında ben yanında oluyordum uzaktan da olsa yanındaydım.

Beni ilk farkettiği ve gözlerimin içine baktığı gün sanki içimin eridiğini hissetmiştim.  Herkese öyle bakıyordu ama yanımda durması bile kalbimin hızlı bir şekilde atmasına sebep oluyordu. Ona haksızlık ediyordum galiba. Benden haberi yoktu ki, ben sadece onun için iş içinde olan biriydim. Duygularımdan haberi yoktu.

Beni öptüğü gece acaba benden hoşlanıyor mu diye içimden geçirmiştim. Ama sonrasında bana o  saçma cümleyi kurana kadar.

Hala onu unutamamıştı. Peki beni neden öpmüştü? Sinirlenip etrafımda dönmeye başladım. Evime ikinci defa gelmişti ve iki gelişi de beni şoka uğratmıştı. Çoğu insan aşkı inkar eder ama ben aşka inanıyordum. Acaba gerçekten ona aşık mı oluyordum? Gururumun ağır basması gereken yerde gurur bile yapamıyordum. Derin bir nefes aldım ve koltuğa uzandım. Uyumam lazımdı yoksa kafayı yiyecektim.

"Ondan uzak durman lazım Bora, uzak duracaksın" dedim kendi kendime sonra ayağa kalktım.

"Bu zamana kadar uzak durdum zaten, kim için ne için?"

Hızlıca evin anahtarlarını ve deri montumu alıp evden çıktım. Arabaya bindiğimde gideceğim yeri o kadar iyi biliyordum ki.

Evinin önüne geldiğimde merdivenlerin önünde Savaş'ı gördüm. Başını önüne eğmiş elinde bir kağıt vardı ve ağlıyordu. O an Elif'e bir şey olduğunu düşündüm ve koşarak yanına gittim.

"Savaş noldu? İyi misin? Elife mi bir şey oldu?" Başını olumsuz anlamda salladığında derin bir oh çektim ama onu be bu hale getirmişti.

"Ne oldu peki? Anlat bana" elinin tersiyle yüzünü sildi ve "burda anlatamam burada olmaz" dediğinde kollarından tutup ayağa kaldırdım. Hiç itiraz etmeyip evine doğru ilerledik. Anahtarıyla kapısını açtı ve salona geçti. Bende ardından kapıyı kapatıp onu takip ettim. Koltuğa oturmuş elindeki kağıdı inceliyordu.

"O kağıtta ne yazıyor" dedim tedirgin bir şekilde.

Bana baktı, sonra kağıdı bana uzattı. Kağıdı hemen alıp okumaya başladığımda, kağıt elimden düşmüştü.

"Sen ciddi olamazsın. Belki gerçek değildir bu. Sahte belge olabilir" dediğimde başını olumsuz anlamda salladı.

"Öyle bir şey olması imkansız çünkü her şey benim kontrolümdeydi"

Sıcak ŞarapHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin