18.Bölüm

322 11 4
                                    

Elif&Bora

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Elif&Bora

✨✨✨✨✨✨✨✨

Ellerimi masanın üstünde birleştirip masaya yaklaştım "siz şuan benim bu işlerden anlamadığımı düşünüyor olabilirsiniz. İş bilmiyor olabilirim evet ama aptal değilim. Kimin bana iyi niyetli kimin bana kötü niyetli davrandığını anlayabiliyorum. O yüzden herkes ayağını denk alsın. Bundan sonra bir sorun olduğunda Oğuz'a ulaşın, ve galiba önümüzde büyük bir sevkiyat var. Onun için hazırlıklar tamam mı? "

Hepsinin yüzüne teker teker baktığımda gözlerini kaçırdılar. En sonunda Burhan'a baktığımda kravatını hafif gevşetti "sevkiyat işini Bora'yla ben yapıyorum" Dedi Yusuf. Tek kaşımı kaldırıp ikisine baktım.

"Kimin yaptığını sormadım Yusuf. Hazırlıklar tamam mı dedim"

Yusuf başını olumlu anlamda salladı "iyi güzel, Tuna konusunda da kendisi artık masada olmayacak. Onun yerine Savaş devam edecek" Herkes şaşırmış bir şekilde bana bakıyordu.

Bir saatlik konuşmanın sonunda toplantı bitmişti. Odadan çıktığımda Bora yanıma gelmişti "bu akşam bir işiniz var mı? " Dediğinde durdum ve ona baktım.

"Bir konu mu var? " Daha da sırıttı "sizi daha yakından tanımak isterim"

Bora'ya biraz daha yaklaştım "o zaman numaranı yaz ben sana konum atarım" Dediğimde gülümsedi ve uzattığım telefonu alıp numarasını yazdı.

"Sizden haber bekliyorum" Dedi ve elimi tutup öptü. Sinsi bir sırıtışla elimi çektim ve mekandan ayrıldım. Arabama bindiğimde kapı açılmış içeriye girmişti "sen napıyorsun? Konuşmanızı duydum, adam sana asıldı resmen"

Arabayı çalıştırdım ve Savaş'a baktım "kemerini tak" Dediğimde kemerini taktı "sadece birbirimizi yakından tanıyacağız" Dediğimde güldü ve bu baya içten bir gülümsemeydi "kızım sen evlisin, eğer böyle bir şey düşünüyorsan önce ayrıl"

Direksiyonu daha da sıktım "oturup sohbet edeceğiz" Dedim ve hızlandım.

"Tuna gidiyor, engel olmayacak mısın? "

Tüm vücudumun titrediğini hissettim, boğazımı temizleyip daha da hızlandım.

"Gidebilir, kendi kararı. Dur demem bir şeyi değiştirmeyecek"

"Sende onun yerine beni getirdin. Neden peki? "

Ani fren yapıp Savaş'a baktım "çünkü şuan güvendiğim iki kişi tek var. O masadan kimseye güvenmiyorum, yanımda güvendiğim birinin olması lazım değil mi? " Savaş şaşırmıştı "iki kişi mi? Biri bensem, diğeri Kuzey ya da Büşra ikisinden birine güvenmiyorsun"

Derin bir nefes aldım, gözlerimi kapattım "hayır, ikisi uzun zamandır benimle iletişime bile geçmedi. Belkide bu olanlar onlara fazla geldi. Ben dostlarımı tehlikeye atamam, onlara güvenmiyorum ve canlarından olmalarını da istemem"

Sıcak ŞarapHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin