1.Bölüm

1.7K 37 20
                                    


Şarkı: ✨Dedublüman-Çözemezsin✨

Dün akşam olanlardan sonra gözüme uyku girmemişti. Ezan sesini duymamla bir ürperme gelmişti, çünkü ben sabah ezanlarından hep korkardım. Gözlerim yeniden alyansımı bulduğunda aklıma Tuna'nın söyledikleri geldi. Korkutucu bir kişiliği olduğunu düşünüyordum. Aslında bunu herkes biliyordu, annem ve babam bunu bilmesine rağmen beni bile bile ateşe atıyorlardı. Peki neden bunu kabul ediyordum?

Siz hiç kendi aileniz tarafından tehdit edildiniz mi?
Ben edilmiştim. Hem de eğer bu evliliği kabul etmezsem, Kuzey ve Büşra canından olacaktı. Bunu kimse bilmiyordu, nasıl söylerdim can dostlarıma. Eğer evliliği kabul etmezsem siz ölürsünüz dediğim anda olacakları düşünmek bile istemiyordum.
Yataktan kalkıp banyoya yöneldim. Sıcak bir duş iyi gelecekti bedenime.

~~~~

Ben Elif Karahan, 23 yaşındayım. Tıp fakültesi öğrencisiydim bundan bir hafta önce kaydımı dondurmuştum. Elbet bu zamanlar geçecek ben de okuluma devam edecektim. Sözde köklü bir aileydik, babam sağolsun büyükbabamdan kalan bütün mirası yemişti. En sonunda şirketi batacağı sırada Tuna'nın babası ortaklık teklif etmişti. Elbette bunun bir karşılığı olacaktı. Karşılığı olarak Tuna'yla evlenmem istenmişti. Hiç benim ne istediğimi bile sormadan, okul kaydımı dondurup evlenmeme kadar vermişlerdi. Kendi hayatımda başrol olmak varken bunu başkaları yapıyordu. Onlara göre evcil  hayvandan bir farkım yoktu.

Duştan çıktığımda dışarıdan sesler geliyordu. Bu saatte kim uyanık olabilirdi? Havluyla başımı sarıp pencereden dışarı baktım. Bir adam etrafta dolanıyordu, gözleri pencereme kaydığında korkudan geri çekildim. Bu satte kimdi bu? Korkmama sebep olmuştu.Telefonumu alıp hemen Kuzey'i aradım telefon uzun uzun çalmıştı.
"Aç şunu Kuzey" Dedim kendi kendime.
"Alo" Sonunda açmıştı telefonu.
"Kuzey lütfen buraya gel biri penceremin önünde. Korkuyorum"

Ben geriye doğru adım atarken pencerem kocaman bir ses ile tuzla buz olmuştu. Kendimi tutamayarak içimde tuttuğum çığlığımı serbest bırakmıştım, korkudan telefonum yere düşmüştü. Siyah giyimli adam bir anda pencereden odama girdiğinde odamdan dışarı çıkmak için hareketlenmiştim. Ama o benden daha hızlıydı ve kollarımdan tutup beni durdurmaya çalışıyordu. O an içimde çok büyük bir korku vardı.

Ölecek miydim? Kalbim hızlı hızlı atıyordu, başımda duran havlum kayıp düşmüştü.
"Kimsin sen? Ne istiyorsun benden" Dedim titreyerek. Adam kollarımı serbest bırakıp elleri boynumu buldu. Çırpınıp ondan kurtulmaya çalışıyordum ama o benden daha güçlüydü. Nefes almakta zorlandıkça hareket etmekte de zorlanıyordum. Beni yatağa ittirip üzerime çıktı, elleri yeniden boynumu bulduğunda daha da çırpınmaya başladım. Galiba bu defa ölüyordum. Ölmek benim için bir kurtluş olabilir miydi? Elbette kurtuluş olacaktı. Aklımdan bunları geçirdiğim sırada çırpınmayı bıraktım, artık acı çekmek yok Elif.
Gözlerim kapanacağı sırada kapımın aşıldığını gördüm. Her şey bir anda gerçekleşmişti biri adamı üzerimden alıp yere yatırıp üst üste yumruklar savurıyordu, annem yanıma gelmişti ve bana sarılmıştı.

"Kızım iyi misin? " Dedi korkuyla. Neyden korkuyordu acaba? Kızını kaybetmekten mi? Hiç sanmıyordum.
Nefes almak istediğimde öksürük krizi tutmuştu. Kuzey masada duran suyu bana uzattığında suyu tek seferde içmiştim. Etrafa bakıldığımda Tuna'nın da burada olduğunu görmüştüm. Yerde yatan adamı kaldırıp dışarı çıkmıştı. Sahi onun nerden haberi olmuştu?
"Kızım üstünü giyin hadi üşüteceksin" Dedi annem. Konuşmadan dolabıma yöneldim ve kıyafetlerimi alıp banyoya geçtim. Aynadan yansımama baktığımda boynumda morluklar oluşmuştu. Kapımın kapanma sesi geldiğinde kendimi yere bırakıp ağlamaya başladım. Ben nasıl bir işe bulaşmıştım? Bundan sonra hep böyle mi olacaktı?

Gözümden akan yaşları silip siyah taytımı ve siyah oversize tişörtümü giyip banyodan çıktım. Tuna yatakta oturmuş bana bakıyordu. Ben herkesin çıktığını düşünmüştüm. Bana doğru geldiğinde donup kalmıştım, omuzlarımdan tutup beni yatağa yönlendirdi. Karşı çıkacak gücüm bile yoktu. Yatağa oturduğumda banyoya yöneldi ve bir saç havlusu alıp yanıma geldi. Havluyla saçlarımı kurutacaktı. Şaşkın bir şekilde ona baktığımda o arkama geçip saçlarımı kurutmaya başladı.

"Duştan sonra saçları kurutmak çok önemlidir doktor hanım. Bunu bilmeniz lazım" Dediğinde gözlerimden yeniden yaşlar süzüldü. Ne doktoru? Artık okumuyordum. Az önce ölecektim ben, o saçlarımdan bahsediyordu.
"Bana böyle hitap etme" Diyip burnumu çektim. Havluyu bırakıp bana döndü "neden ağlıyorsun? Kim seni ağlatan" Diyip yaşlarımı silecekken başımı sola doğru çevirdim.

"Beni ağlatan kim biliyor musun? " Diyip yatktan kalktım. O da aynı şekilde ayağa kalkıp karşımda durdu. Gözümden bir yaş daha akmıştı

"beni ağlatan sensin. Sırf seninle evlenmek için çok şeyi feda etmem gerekti. Neden her seferinde bedel ödeyen ben oluyorum? Neden" Dedim. Tuna dikkatli bir şekilde bana bakıyordu "ne feda ettin sen? " Dediğinde konuşmadım. Odamın kapısını açtım ve çıkmasını bekledim. Yanıma doğru geldi, tam bir şey diyecekken vazgeçti ve odadan çıktı.

Kapıyı kapatıp yatağın yanında duran komidine yaslandım, ellerimi saçlarımda gezdirirken kapım çaldığında hızlıca yatağa girdim. Kimseyle konuşacak durumda değildim. Uzun bir sessizlikten sonra kapım açılmıştı, gözlerimi kapatıp uyuma numarası yapmıştım.
"Uyumadığını biliyorum balım" Dedi sakin sesiyle Kuzey. Gözlerimi açtığımda dizlerinin üstüne çökmüş bana bakıyordu.

"Büşra'yla konuştum. Uçak bileti aldık üçümüze, yurt dışına gideceğiz" Dediğinde acı bir şekilde gülümsedim.
"Hayal dünyasında yaşamıyoruz Kuzey. Babam hemen farkeder, nereye gitsek bizi bulur" Dediğimde ellerimi tuttu "sahte kimliklerle kimse bulamaz. Polisim kızım ben, istersem izimi kimse bulamaz" Dediğinde gözlerimi kocaman açıp ona baktım.

"Sen ciddi misin? " Dediğimde başını olumlu anlamda sallamıştı. Uyandığım yerden kalkıp oturdum ve Kuzey'e sarılmıştım.

"Benim tek ailem sizsiniz Kuzey" Dediğimde daha sıkı sarılmıştı.
"Şimdi ortalık karıştı Elif. Eğer şuan çıkabilirsek çıkarız, çünkü Tuna koruma dikecekmiş bahçeye. Bir daha böyle şansımız olamayabilir" Dediğinde hızlıca ayağa kalktım ve dolabıma yöneldim.
"Çanta yapmam lazım"
"Hayır gerek yok Büşra her şeyi ayarladı. Ben aileni oylayacağım sen hızlıca mutfak kapısından çıkıp arabama bineceksin tamam mı? " Dediğinde başımı olumlu anlamda salladım.

Kuzey alnımdan öptüğünde kendimi az da olsa iyi hissetmiştim. Kapıyı açtı ve etrafa bakındı ardından bana bakıp çıkmamı işaret etti. Yavaş adımlarla peşinden gidip merdivenin başında Kuzey'i izledim. Annemleri salona geçirmiş konuşma yapıyordu. Kapı kapandığında yavaş ve sakin adımlarla aşağıya inip mutfağa geçtim. Mutfak kapısını açıp bahçeye geçtiğimde bir adam beni farkedecekken son anda arabanın arkasına saklanmıştım. Arka kapıyı hafifçe açıp kendimi içine attım. Bu iki dakikalık zaman içerisinde nefesimin kesileceğini hissettim.

Arabanın kapısı tekrardan açıldığında Kuzey'in olması için dualar ettim.
"Evet kaçak şimdi asla hareket dahi etmeyeceksin" Dediğinde hiçbir şey diyemedim. Çünkü yakalanmaktan korkuyordum. Arabayı çalıştırıp evden uzaklaştığımız sırada derin bir nefes aldım.

Rahatlık bana fazla gelmişti ki Kuzey aniden fren yapmıştı.

"Kuzey ne oldu? " Dedim sessizce.
"Arabadan çıkmıyorsun kafanı sakın kaldırma" Dediğinde kapıların kilitlendiğini anlamıştım. Silahın çekilme sesini duyduğumda kötü şeylerin olacağını çoktan anlamıştım.
"Bana bak polis bozuntusu, eğer nişanlımı bana vermezsen seni öldürürüm"
Bu ses Tuna'ya aitti. Kaçacağımızı nerden anlamıştı? Ellerimi ağzıma götürüp nefes almamak için kendimi zorluyordum. Eğer Kuzey benim yüzümden canından olursa kendimi asla affedemezdim.

✨✨✨✨✨✨

Eveet yeni bölümle geldim. Nasılsınız?
Umarım iyisinizdir.

Sizce Tuna Elif'in kaçacağını nereden öğrendi? Lütfen beğenip yorum atamayı unutmayın. Seviyorum sizi iyi akşamlar

Sıcak ŞarapHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin