23. Bölüm

313 9 7
                                    

1 Hafta sonra;

Doktorum son kontrollerimi gerçekleştirdi ve sonunda hastaneden taburcu olacaktım. Büşra çantamı toparladığı sırada kapı çaldı.

"Girin" dediğimde kapı açıldı ve Kuzey tekerlekli sandalyeye içeriye girdi.

"Savaş taburcu işlemlerini halletti, bende seni götürmekle görevlendirildim" dedi ve tebessüm etti. Bende gülümsedim, "Oğuz nerede?" Dediğimde koluma girdi ve beni sandalyeye oturttu.

"Arabada bizi bekliyor" dediğinde sustum.

"Biliyor musunuz aslında sorunun ne olduğunu buldum ben" dedi Kuzey. Büşra'yla Kuzey'e baktık.

"Kızlar of yaaa cidden mi?" Dedi ve başını olumsuz anlamda salladı.

"Bir haftadır Bora yok, hayatımız neredeyse normale dönüyor. Demekki tek sorun oydu"

Kuzey'in dediğiyle durgunlaştım. Ben yoğun bakımdayken yanıma gelmişti. Sonrasında yanıma hiç uğramamıştı. Kucağıma bir buket bırakıldığında bukete baktım. Bora'nın aldığı güller kurumuştu.

"Bu ne böyle Büşra kurmuş gülü at çöpe ben balıma yenisini alırım" dedi Kuzey.

"Hayır Büşra, bende kalsın" dediğimde Büşra başını olumlu anlamda salladı.

Odadan çıktığımızda etrafıma bakındım Bora nereye gitmişti, doktorum sonuçta abisiydi ve bugün taburcu olacağımı biliyordu. Yine de ne aramış ne de yanıma gelmişti. Bunu neden düşündüğümü bilmiyordum ama aklıma geldikçe sanki kalbim sızlıyordu.

Savaş yanımıza geldi ve tüm işlemleri halletiğini söyleyip bizi çıkışa yönlendirdi. Arabanın önüne geldiğimizde Kuzey beni kucağına alıp arabaya bindirdi.

"Aslında yürüyebilirim kucaklamaya gerek yoktu"

"Ayakkabıların ayağında yok üşütürsün balım" dedi Büşra. Başımı olumlu anlamda salladım.

"Bana gidiyoruz Oğuz" dedi Büşra.

"Hayır benim evim daha güvenli bana gidiyoruz" dedi Savaş Büşra'ya cevap olarak.

"Ne münasebet? Tabi benim evime gidiyoruz" dedi kavgaya katılarak Kuzey.

Aralarında kimin evi daha güvenli tartışırken araya girdim "Oğuz kendi evime gitmek istiyorum, lütfen beni evime bırakır mısın?" Dediğimde Oğuz tebessüm etti ve arabayı evime doğru sürdü. Yol boyunca Savaş söylendi ve Büşra pençelerini Savaş'a batırmaktan hiç çekinmemişti. Yol boyunca başımı cama yaslayıp bu gürültüden uzak durmayı çok istedim.

Sonunda eve geldiğimizde kapımı açıp çıkacakken Kuzey beni tekrar kucağına aldı. Büşra zile bastığında kapıyı Eda açmıştı.

"Hoşgeldiniz" dedi güler yüzüyle.

"Hoşbulduk nereye bırakıyoruz hastayı" dedi Kuzey gülerek içeriye geçtiğimizde Bora tam karşımızda duryordu ve sadece Kuzey'le bana bakıyordu. Çok fazla yakınımızda olmasa da sinirlendiğini anlamıştım. Ama sebebini bir türlü anlayamamıştım. Bora vestiyerden bir terlik çıkartıp önüme indirdi "biraz yürüyün isterseniz Elif hanım, ayaklarınız açılır" dedi Bora. Kuzey daha da inadına giderek terlikleri ayağıyla ittirip salona geçti ve beni koltuğa bıraktı. Eda koşarak yanıma gelip battaniyeyi üzerime örttü.

"Elif abla ben sana çok güzel çorba yaptım içer misin?" Dediğinde gülümsedim, bu kadar sıcak kanlı olmak zorunda mıydı?

"Şuan aç değilim, belki biraz sonra içerim olur mu?"

"Olur, olur tabi" dediğinde etrafımda bana öcü gibi bakan arkadaşlarıma baktım.

"Oğuz Eda ben iyleşene kadar yanımda kalacak değil mi?" Dedim Oğuz'a bakarak.

Sıcak ŞarapHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin