Selamm.
Bu bölüme ve bu satıra yorum yapın. Buraya ilk yorum yapana diğer bölümü ithaf ederim.
Hadi başlayalım. İyi okumalar.
_
"
Cenan yavaşla."
"Yavrum, kendini sıkma. Rahatla biraz."
"Ama acıyor cenan, sert olma."
"Sert değilim sana karşı."
"Dur geliyorum cenan."
Arif aynanın karşısına geçip kendine baktı boydan. Üstünde ki deri tişortu tam oturmuştu vücuduna.
Hemen cenana doğru adımlayıp etrafında dönüp kendini gösterdi.
"Nasıl oldum?" diye sordu cenana.
"Çok güzelsin." diye cevapladı.
"Ama çok sert bağladın arkada ki ipleri." diye yüzünü buruşturup konuştu arif.
"Ama sen dedin. Sıkı olsun ben ne desem de hafif olmasın dedin." cenan ona doğru adımlayıp konuştu.
"İyi yaptın aşkım. Sen beni beğendin mi peki?" diye sordu arif.
Arif, cenan için kendini hazırlıyordu. Altına siyah kumaş bir pantolon üstüne deri bir tişört arkadan ipli birşey giymişti. Aslında kendisi bağlayamadığı için cenanı çağırmıştı. Cenan da ona yardım etmeye çalışıyordu.
"Her halinle çok güzelsin ve ben beğenmesem olmaz ki." diye bir nevi arifi şımartmaya çalışıyordu.
"Yaaa cenan."
Cenan, arifin bu haline gülmeden edemedi. Arifin çenesini eliyle kavrayıp yana yatırıp öptü dudağının üstünü.
Arif bu durumda utansa bile bir şey yapamadı.
"Hadi şimdi sen çık ben makyaj yapacam biraz." diye neşeyle konuştu.
"Fazla yapma olur mu?" sesinde ki kıskançlık bariz bir şekilde belli oluyordu.
Arif kafasını hızlıca sallayıp "olurr" dedi.
Cenan, arifin önce sağ sonra sol yanağını öpüp geri çekildi. Ve odadan çıktı.
Arif bugün kendi isteğiyle dışarı çıkmak istedi. Yavuz bir hafta falan burda kalacağı için aşırı rahatsızdı. Ve bu günleri cenanla dışarda geçirmek istiyordu. Ve ikisi de onaylamıştı. Fakat bir sıkıntı vardı cenanın villa da işleri vardı ama arif ne yaptıysa ikna etmişti babasını.
Tabiki de babasıyla eskisi gibni samimiyeti yoktu ama yinede arif saygısını bozmayıp babasıyla konuşuyordu mesafeli bir şekilde.
Arif, tuvalet aynasının karşısına geçip gözlerine parlak bir sim sürüp, göz kapaklarına mavi bir boya sürdü. Yanak ve burnuna sahte çil yaptı. Dudaklarına da parlatıcı sürdü. Saçlarını öne doğru getirip şekillendirdi kendince.
Şimdi hazırdı.
Kendine boydan parfüm sıkıp odasından çıktı. Merdivenlerden yavaş yavaş inerken yavuzu karşısında gördü.
Yavuzu gördüğünde burun kıvırıp tam yanından gidecekken yavuz arkasından ona seslendi.
"Hayırdır bu ne güzellik arif?" diye sordu.
"Sanane yaaa." diye söylendi arif.
"Taatlı şey seni." diyince yavuz, cenan içeriye girdi o sıra.
Cenanı görünce yüzünde sinsi bie gülüş oluştu. Bir kere takmıştı cenana ne yapsın.
"Cenan nasılsın?" diye sordu yavuz.
"Sağolun." diye mesafeli bir tonda konuştu cenan.
Arif bu duruma sinir oluyordu yavaş yavaş.
"Bende iyiyim, sorduğun için sağol." diye konuştu küstahça yavuz.
"İyi olun hep." diye cevapladı cenan onu.
Tam arif ve cenan çıkacakken yavuz onların önüne geçip çıkmasına izin vermedi.
"Nereye?" diye sordu?
"Sanane. Seni ilgilendiren bir şey yok." diye konuştu arif.
"Dışarı çıkacaksanız eğer bende geleyim Diyecektim. İşim var dışarda buraları da pek bilmiyorum. Geleyim mi?" diye sordu ikisine.
"Çok isterdim ama tüh arabamızda yer yokmuş diye duydum. O yüzden alamayız üzüldüm." diye sahte dudak büzmeyle konuştu arif.
Cenan bu duruma dudaklarını birbirine bastırarak gülmesini engelleyerek durdurdu. Arifin o hallerini yalnız olsaydılar eğer pis bir şekilde seve seve gösterirdi ama şu an kalabalıktı.
"Tamam siz önden bende başka bir arabayla peşinizden gelirim." diye bir çözüm sunarken konuştu yavuz.
"Yaa sustum sustum ama yeter. İlla açıkça konuşturacaksın beni. İstemiyoruz seni rahatsız oluyoruz senden." diye şıp diye konuştu arif.
"İyi bee. Yemedim cenanı zaten." diye sinirle söylendi yavuz.
Bu söylediği şeyle hem arif hem de cenan anlamayarak yavuza baktı.
"Ne demeye çalışıyorsun?" diye sordu cenan.
"Diyorum ki ikinizi biliyorum." dedi bir nefes alarak. "Dün odanın önünden geçerken sizi duydum ve dinledim. Demek sevgilisiniz?" söyleyip güldü yavuz.
"Sen ne biçim bir insansın? Utanmadan kapıyı dinliyorsun birde." diye sinirle konuştu cenan.
"Korkma cenancım kimseye söylemem. Ama şartlarım var." diye tehtidte bulundu.
Cenan sinirle nefes alıp verirken arife döndü.
"Biliyor musun babamın bizi öğrenmesi zerre umrumda değil. Ha söyledin diyelim bize karşı çıkarsa o zaman ben ne diyeceğimi çok iyi biliyorum." diye korkusuzca konuştu arif.
Yavuzun sinirleri bozulsa bile o pis gülüşünü gizlemiyordu.
"Siz bilirsiniz." diyip sustu. Aklında çok değişik planları vardı. Ama o gün geldiği zaman uygulayacaktı planını.
Arif, cenanın elinden tutup dışarı doğru adımlayıp çıktılar.
Hiçkimse onların keyfini bozamayacaktı.
_
Nasıldı bölüm?
Sizi seviyor ve öpüyorum.
💜
tt:almiragrasss
Takip edin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Koruma bxb
General Fictionküçüklüğünden beri yaşadığı travmasını sebebini sadece o öğrenebildi...