Günde iki bölüm... Yine iyisiniz. Diğer bölümü okumayı unutmayın!!!
_
Arifin ağzından;
Yatağımda bir sağa, bir sola doğru dönüp duruyordum. Midemin bu kadar kasılması artık beni sinir ediyordu. Kötü bir şey de yememiştim oysa.
Sert bir soluk verip hızla oturma pozisyonuna geçtim. Yanımda tanıdık bir koku vardı hemen onu aldım ve kokuyu içime çektim. Huzur veriyordu.
Bilmiyordum cenana ne zaman, nasıl bağlandığımı ama iyiki de bağlanmıştım.
Bir kez daha kokuyu içime çektim ve katlayıp yataktan çeketle ayaklandım. Katladığım çeketi dolabımın benim için en özel yerine koydum. Takıların olduğu yere çünkü cenanın kokusu da benim için mücevherdi. Düzgünce oraya koyup kapıyı kapattım.
Banyoya doğru adımladım. Ve üstümde ki kıyafetlerimi çıkarıp duşa kabinin içine girdim. Suyu ayarlayıp yukardan akmaya başladı. İşim bitince aynanın karşısına geçtim.
Yüzüm oldukça pürüzsüzdü ve yumuşacıktı. Saçlarımda aşırı uzamıştı ama çok güzellerdi. Kesmeye asla kıyamazdım. Çünkü benim için saçlarım çok değerli ve iyice bakımlıydı.
Havluyu belime sardım ve odama geçtim. Dolabıma yöneldim, kahverengi ve beyaz karışımı uzun kollu bir crop çıkardım. Altıma da krem bir paraşüt pantolon giyindim. Siyah bir kemerde pantolonuma taktım. Takı olarak küçük küpeler ve iki katlı bir kolye taktım. Aşırı güzel olmuştum.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Aslında önceden böyle giyinemiyordum. Nedensiz yere çekiniyordum ya da benimle alay ederler diye giyinemedim. Ama bir ara tüm cesaretimi toplayıp giyindim ve üstüme de çok yakıştığı için artık giyinmeye başlamıştım.
Masanın üstünde duran kahverengi ojeyi gördüm. Ojeleri çok severdim ilk defa bugün sürecektim. Heyecanlıydım.
Ojeyi alıp yatağıma geçtim. Ojenin kokusu aşırı aşırı güzeldi. Koklayıp tek tek tırnaklarıma sürmeye başladım. Bir süre onlarla uğraştıktan sonra hepsine baktım uzaktan. Güzel olmuştu. Sıra kurumasında. Tırnaklarıma yavaş yavaş üflemeye başladım artık kurumuştu az çok. Simdi hazırdım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Telefonumu elime alıp aşağıya inecektim şimdi. Merdivenlere geldim ve seke seke indim. Sekmeyi seviyordum cidden. Zıplamak, koşmak, yürümek aşırı güzellerdi.
Salona doğru gittim. Ama yavuzu görünce geri dönmek istedim fakat yapmıcaktım. Ev benimdi o gitsin.
Hemen tekli koltuğa geçip oturdum. Yavuz elinde ki telefonu kenara atıp bana gülümseyerek baktı.
"Ne var, ne bakıyorsun?" diye konuştum.
Şimdi ne diye bana bakıyordu ki? Sinir oldum. Hemen gitseydi keşke buradan ama yok gitmiyordu.
"Güzelliğine bakıyorum, cenan şanslıymış." diye konuştu. Cenanın adını bile ağzına alınca sinir oluyordum şuna. Mala bak.
"Sanane." diye tersçe konuştum.
"Tabiki de banane senden. Cenan benim için önemli." diye söylendi.
Sinirden karnıma ağrılar girmeye başladı. "Bak yavuz seni döverim." diye tehtid ettim.
"Cenan korur beni." dedi. "Bak hala cenan diyor. Bak elim titriyor. yavuz döverim seni, yemin ederim döverim." diye sertçe konuştum.
Karşımda bu sefer kahkaha atmaya başladı. "Biliyor musun hiç korkunç değilsin." dedi.
Ama yeter artık döbecem.
Ayağa hızla kalktım oda bunu bekliyormuş gibi ayağa kalktı. Hızla ona adımladım çevik bir hareketle hızlıca elini tutup ters çevirdim. Bana sırtı dönük olunca arkasından biraz daha sıktım kolunu.
Bu hareketi bende beklemiyordum kendimden.
"Allahıma seni burda gebertiririm." dedim dişlerimin arasından.
Canı yanmasına rağmen sırıtıyordu. Acaba bu kafadan gidik olabilir miydi?
"Arif çok komiksin." dedi sinir bozucu.
"Orof çok komokson." dedim onun taklidini yaparak ve kolunu biraz daha sıktım.
Bu sefer kahkaha attı. "Komik seni." dedi.
Nerem komik benim it oğlu it.
Bir süre öylece durduk ama o konuşmaya başladı bu sefer.
