19.

1.1K 60 74
                                    

Selam.

Bölüm şarkısı: unutmadım.

İyi okumalar.

İyi okumalar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Arif...

_

Cenan, çaresiz bir şekilde sırtını duvara yaslamış arifi bekliyordu. Hastaneye geldiğinden beri gözyaşları hiç durmuyordu.

Aklına o kanlı hali gelince içi gidiyordu. Daha kendisi ona dokunmaya, ellemeye kıyamazken, başka biri onun olan kişiye hangi cüretle vurabiliyordu?

Yoğun bakım kapısı açıldı, bir doktor çıktı içinden. Cenan hemen ayağa kalkıp onun karşısına geçip durdu.

"Doktor ne olur iyi olduğunu söyle." Diye yalvararak konuştu.

Doktor üzgün suratıyla, "odama geçelim." Dedi.

Cenan, merak içerisinde onu onaylayıp doktor önden o ise arkasından yürüdüler.

Odasına geldiklerinde kapiyi kapattı doktor ve yerine geçip oturdu. "Oturun şöyle." Diyip koltuğu gösterdi cenana.

Cenan onu onaylayıp yerine oturdu, "doktor durumu nasıl?" Bir süredir konuşmadığı için sesi çattalaşmıştı.

"Size nasıl söylerim bilmiyorum ama Arif 'in durumu hiçte iyi gözükmüyor." Diye söze başladı.

Cenan, "nasıl yani?" Diye sordu.

"Anlatıyorum. Arif için bilgisayar tomografisine baktık. Mide kanseri teşhisine yakalandığını gördük. Ve mide kanseri kaçıncı evre olduğunu bulmak içinde iler testilere baktık. Arifin mide kanseri evre 1'de midenin kas tabakası ve yakınlarda ki lenf bezleri tutulmuş. Yanlış olmasın diye bir kaç defa da kontrol ettik. Daha önce gelmesi iyi olabilirdi. Dördüncü evreye girmeden gelmiş olabilir ama önceden burda olunsaydı belki daha çok yaşama şansı olabilirdi. Şuan sağ kalım oranı yüzde yetmiş var." Doktor konuştu ve nefes aldı.

Cenan söylediği şeyleri aklında tartıp gözlerini yumdu. Bu çocuk ne zamandır mide kanseriydi?

"Birde üstüne şiddet görmüş, bu durum onun için kötü sonuçlanmış. Birde mide kanseri için tedavi görmesi lazım."dedi doktor.

Cenan boğazını temizleyip, "kurtulma şansı var ama." Dedi çaresizçe.

"Tabiki var. Tedavilerini aksatmaması lazım ve de benim size vereceğim ilaçlarını alması lazım." Diye umutla konuştu.

Cenan istemeyerek gülümsedi, "ne zaman taburcu oluruz." diye sordu.

"Bugün olursunuz. Yaralarını sardık zaten ama tedaavi için en yakın zaman da gelmelisiniz." dedi.

Cenan kafasını olumlu anlamda salladı, "sağol doktor bey." diyip ayağa kalktı. Elini uzatıp doktorun elini sıkıp odadan çaresizçene çıktı.

Arifin kaldığı odaya doğru adımladı ve kapı da bekledi. Eli varmıyordu açmaya. Kapı kulpunu tuttu ama indiremedi. Hemen elini çekip sırtını duvaraa yaslanıp ağlamaya başladı. Tüm suçu kendinde buluyordu. Nasıl anlamazdı? Kilo vermişti, yemek yemiyordu, halsizdi, sürekli karnı ağrıyordu, sürekli lavaboya gidiyordu. Ama cenan bunları gördüğü halde hiçbir şey yapmadı.

Eliyle gözyaşlarını silip, derin nefes aldı ve kapıyı çaldı. Kapı kulpunu indirip içeriye geçti. Odaya bakmadan hemen kapıyı kapattı ve arkasına döndü yavaşça. Elleri titriyordu.

Kafasını kaldırdı ve karşısında duran genci görünce ağlamaya başladı. Her iki gözü kızarmış ve çenesi morarmıştı. Onu öyle görünce kalbi durmuştu.

Adım atamadı ona.

"Gelsene." dedi arif ona zar zor gülümserken. Cenan onun bu haline hüzünle baktı. Sırf üzülmesin diye başını salladı ve gülümsedi. Elleriyle gözyaşlarını sildi.

"Geldim." aklından keşke babası onu döverken de hemen gelseydi, geçti.

Cenan kendine bir tabure çekti ve oturdu. "İyisin değil mi? Sancın falan da yok. Karnın acıyor mu? Acıyorsaa doktoru çağırayım." diye ard arda konuştu.

Arif başını salladı ve cenanın baş parmağını tuttu yine.

Cenan saatler önce artık onun parmağını tutamaz diye de ağlamıştı.

"Ben iyiyim cenan. Sadece canım yanıyor, ona da katlanmam gerek." dedi yutkunarak.

Cenan başını salladı, "taburcu edildin. Kıyafetlerini giydirip eve geçeriz. Güzelce istirahat edersin bebeğim." dedi.

"Güzel." dedi sadece arif. Babası evde miydi diye düşünüyordu. Cenan onu anlayıp konuştu.

"O evde değil, merak etme." dedi. Çünkü babasını bir depoya kapatmalarını arayıp, söylemişti. Onlar da hemen kapatmıştı. Cenan ona istediğini vermeyecek, yani ölümü vermeyecekti. Bu onun için ödül olurdu.

Yavuz, cenana gelmişti bir kaç gün önce ve olanları söylemişti. Arifin annesi ve babası iş birliği yaptığını, daha sonra annesinin abisine arifi sattığını itiraf etmişti ve en önemlisi onu da zorla bu duruma soktuklarını söylemişti.

Sonra ise yavuz artık buraya gelmeyeceğini söyleyip, gitmişti.

Cenan sinirle yukarı çıktı. Tesadüfen görmüştü babasının arifi dövdüğünü. Gelmeseydi ne olurdu diye düşünmek dahi istemiyordu.

Arif, cenanı dürttü, "daldın gittin aşkım." dedi.

Cenan bunları ona anlatmayacaktı tabi. Bu tedavi süreci onun üzülmesini istemezdi. Sadece kanser olduğunu söylemesi gerekiyordu o kadar.

"Bebeğim üstünü giydirmeden önce sana bir şey söyleyecem." dedi cenan.

"Söyle." dedi arif ona gülümseyip.

Cenan nefes alıp, "bebeğim s-sen kanser mişsin." dedi sesi titreyerek.

Arif duyduğu şeyle donup kaldı öyle. Cenan, "yani bebeğim tedavisi var ve üstesinden beraber gelecez." dedi onu biraz umutlandırmak için.

"Yani o kan kusmalarım, saç dökülmelerim hepsi bunun için miydi?" dedi gözyaşı dökerken. Cenan ilk defa bunları ondan duymuştu.

"İyi olacaksın arifim benim." dedi gözlerinden bir yaş akarken.

Arif ona döndü, "yaşayacağım değil mi?" dedi.

Hızla başını salladı cenaan, "tabiki evet. Beraber atlatacağız bu durumu." dedi ona yaklaşırken. "Şimdi eve gidelim." diyip ayaklandı.

Elbiseleri çıkardı ve arife hızlı bir şekilde dikkatlice giydirdi. Hastanede gerekli imzaları atıp, çıktılar.

Yarım saat sonra arabayla eve geldiler. Cenan, arifi kucağına alıp odasına çıkardı ve yatağa uzandırdı.

"Sen şimdi yat ben burdayım." dedi arifin saçlarına öpücük atarken.

"Beni yalnız bırakmayacağını biliyorum." mırıldandı arif. Cenan ona gülümsedi ve başını salladı.

Arif gözlerini kapattı bir süre sonra. Cenan, onun üstünü örtüp boynundan öptü. Ve eski yerine tekrar geçip oturdu.

Sadece onu izledi saatlerce...

_

Bölüm Nasıldı?

Mide kanseri ile ilgili pek bir şey bilmiyorum ama bildiklerimi de yazdım.

Yarın karne dağıtılcak, ne alacaksınız bakalım?
Ben takdir alıyorum :)

Koruma bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin