Bu kitap için son isteğim, bol bol yorum yapın. Patlatın buraları.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Arif...
_
1 yıl sonra...
"Cenan mezara gidecek miyiz?" diye sordu almira cenana.
Cenan ruhsuz gibi bir iç çekti sadece, "Almira korkuyorum. Ben nasıl bakacam onun yüzüne? Benim yüzümden öldü." diye konuştu cenan pişmanlık duygusu ile.
Almira başını sallayıp elini cenanın omzuna attı, "hiç biri senin suçun değildi cenan. Ameliyat oldu ama kurtulamadı. Hadi boş zaman kaybediyoruz gidelim mezarlığa." diyip cenanın kolundan tutup arabaya bindirdi.
Arabayı almira kullanıyordu, cenan da onun yanında oturuyordu. Mezarlığa geldiklerinde durdular.
Almira arabadan çıktı ama cenan çıkamadı bir göz yaşı düştü. Almira bir nefes alıp, "hadi hayatım böyle yıpratma kendini. Arif burda olsaydı eğer seni böyle görseydi fena ederdi." diye konuştu.
Cenan eliyle gözyaşlarını sildi ve arabadan çıktı. Mezarlığın içine girince o günler geldi aklına. O son mektubu geldi aklına.
Bir nefes alıp yürüdüler. Gördükleri mezarı görünce başların da durdular. Almiranın içinde bir burukluk vardı, nefesi daralıyordu.
Almira mezarlığın kenarında oturdu, cenan ise ayakta kaldı.
"Pişmanım, gerçekten pişmanım. Seni o gün kurtaramadığım için pişmanım hemde çok pişmanım." diyip nefes aldı. "Çok pişmanım yavuz."
Almiranın da gözünden yaş akmıştı.
O gün arifin ameliyat olacağı gün yavuz bir mektup yazmıştı. Ve mektupta şu şekildeydi;
'Sevgili cenan öncelikle merhaba. Bu mektubu yazacağım hiç aklıma gelmezdi. Bu mektup eline ne zaman gelir veya ne zaman okursun bilmiyorum ama belki de daha okumadan ben ölmüş olacağım. Biliyorsun abim senin yanından kaçtı ve beni bulacak. Ben ölmek istemiyordum. Bu zarf eline geçtiğin de arifin ameliyat sonucu da iyi gelecek, eminim. Sana olan hislerimden biraz bahsetmek istiyorum zaten konuşurak değil de yazarak anlatmak zorunda kaldım. Öncelikle sen ve ariften özür diliyorum. Ben sana o gün aşık oldum, arifin geldiği gün. Ariften önce ben sana aşık oldum. Ben burdan birşey çıkardım ilk aşık olan kazanır değil, ilk aşkını itiraf eden kazanır. Ve arif kazandı. İtiraf etme gibi bir derdim olsaydı, ederdim. Ama sana söylediğim gibi abim arifin peşindeydi, bende ona yardım edecektim. Ben küçükken annem öldü. Bana asla sebebini söylemediler ama beni buralara kadar abim getirdi. Ve ona birşeyler borçluydum, onun bir isteğini gerçekleştirecektim. Oda arifi ona götürmek... İyi ki götürmedim. Arifi taciz etmişlerdi ve bu kişi de benim abimdi. Onun adına da özür diliyorum. Cenan, sen çok güzel bir eş olursun çünkü ben seni kısa bir zamanda tanıdım. Beni sevmemene rağmen hep yanımda durdun ve derdimi dinledin. O anlattığım şeyler de bire bir yalandı. Ben sana yalanlarımı anlattım sen ise beni dinleyip, yanımda durdun. Elimde olduğu zamanlar sen ve arifi ayırmak için uğraşacaktım ve uğraştım da. Benim abim arifi, bende seni taciz ettim. Ben abime benzemişim istemeden. Onun için de özür diliyorum. Şimdi uzun lafın kısası söyle diyecem. Beni tecavüz ettiler ve bende bunu başkalarından çıkarmaya çalışmışım. Geriye gitme şansımız olsaydı eğer ben herşeyimi hatta hayatımı silerdim. Böyle hayat olacaksa olmasın daha iyi. Bende diğerleri gibi bir annenin benim saçımın okşamasını isterdim veya diğerleri gibi babamın bana geceleri masal anlatmasını... Maalesef olmadı öyle birşey. Neyse cenan ben seni çok seviyorum ve her zaman da sevecem. Bunu tek unutma. Hayatında başarılar diliyorum, arifle mutlu günler diliyorum.'
Ve o gün ameliyat sırasın da bu zarf gelmişti ve cenan orda ameliyat kapısının önünde okudu.
Kötü olan şuydu, abisi yavuzu bir yerde görmüş ve yakalamıştı. Üç erkeğin arasına atmış tecavüz edilmişti. Ondan sonra da dört el silah sıkmış ve arifin villasının önüne atmışlardı. Korumalılar direkt hastaneye getirmişti adamı ve ameliyata almışlardı.
Cenan o gün iki kişiyi ameliyat kapısının önünde bekledi. Bir süre sonra arifin kurtulduğu müjde gelmişti, daha sonra da yavuzun ölüm haberi.
Bu onun canını yakmıştı. Suçu kendinde buluyordu abisini hemen öldürecekti.
Mezarlıkta bir süre daha durduktan sonra ayaklanıp gittiler. Arabaya tekrar bindiklerin de derin bir nefes aldı cenan. Mutlu olması gerekiyordu.
"Cenan, arife bugün evlilik teklifi edeceksin. Toparlanman lazım." diye konuştu almira.
Evet arifin durumu iyiydi saçları da çıkmıştı ve bir yıldır toparlanmaya çalıştı ve başarmıştı da.
"Herşey hazır değil mi?" diye sordu cenan.
Almira başını salladı, "evet hazır." diyip arabayı çalıştırdı.
Evin önüne geldiklerinde kapıyı açtılar korumalılar. Dış kapıdan girip iç kapıya gelip kapıyı çaldılar. Bir süre sonra kapı açıldığın da karşısın da arifi gördü.
"Cenan, sevgilim." diye bağırıp cenanın kucağına atladı arif. Cenan da onun ne istediğini anlayıp kucağına alıp boynundan öptü.
İçeriye geçtiklerinde almira, "bizi de gör bizi de." diye sitem etti.
Arif omuz silkti, "banane yaa. Cenan ben seni özledim." diye heyecanla konuştu.
"Bende özledim bebeğim." diye oda ona doğru konuştu.
Arif onun yanaklarından öpüp yere indi ve cenanın baş parmağını tutup koltuğa geçip oturdular. Almira da onların karşısına geçip oturdu.
Almira bir öksürdü, cenan ve arif ona bakmıştı. Öksürüğü durmayınca arif konuştu, "ne oldu?" dedi.
"Su getirir misin arifim?" diye sordu. Arif bir şey demeden hızla ayağa kalktı ve mutfağa gitti.
Almira o gider gitmez cenana döndü, "ben gidiyorum. Odanız zaten hazır şimdi yüzüğü çıkar ve teklif et." diyip ayaklandı. Cenanın bir şey demesine izin vermeden evden ayrıldı.
Arif salona gelince almirayı göremeyince kaşlarını çattı. "Nerde almira?" diye sordu cenana.
Cenan, "işi vardı hemen gitti. Boşver onu zaten sen gelsene yanıma." dedi.
Arif anlamamış gibi koltuğa tekrar geçip oturdu. Cenanın şu an ne yapması gerekiyordu? Hiçbir fikri yoktu.
Elini cebine atıp kutuyu çıkardı. Ve hemen ardından diz çöktü.
Boğazını temizleyip yüzüğü ona doğrulttu.
"Arifim ömür boyu benimle yaşamanı ve hayat eşim olmanı istiyorum. Sana soruyorum benimle evlenir misin?" diye bağırdı cenan.
Arif ağzı açık izledi cenanı. Ondan sonra, "evet evet evet." diye çığlık attı.
Cenan yüzüğü onun parmağına takıp ayağa kalktı ve alnından öptü.
"Hayat eşim." diye fısıldayıp ona sarıldı.
Arifte ona sımsıkı sarıldı.
Bu gece onlar için özel olacaktı...
_
SON
Bir kitabımın daha sonuna geldik. Bu kitabı okuyan-okumayan, oy veren-vermeyen, yorum yapan-yapmayan herkese teşekkür ediyorum.
Bu kitap sizin için nasıldı? Son bir istek, cevaplayın...
İlk günden beri zaten demiştim angst ve texting olmayacak diye ve olmadı da sözümde durdum.
Almira sizi seviyor, öpüyor ve gelmemek üzere gidiyor...