Bayadır bölüm gelmiyordu. Nedeni ise ghost olmanız. Yorum yapın ve okuyun yaa.
Neyse iyi okumalar diliyorum.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Cenan...
_
Arif kapıda ki tıklanma sesini duyunca yavaş yavaş gözlerini açmaya başladı.
Uykulu sesiyle yatağındayken "gelebilirsin." diye söylendi.
Kapı kulpu yavaşça açılıp içeriye cenan girdi. Gözleri hemen karşısında ki çocuğu izliyordu. Boğazını temizleyip konuşmaya başladı.
"Arif bey günaydınlar öncelikle. Babanız tarafından buraya geldim. Sizi şirkete götürmem için görevlendirildim." diye kibar bir şekilde konuştu ela gözlü genç.
Arif eliyle gözünü bir güzel ovup ela gözlü gence baktı.
"Teşekkür ederim. Ama ben hazır değilim önce hazırlanmalıyım. Sende beni burda oturarak bekle, hızlıca hazır olacam. Olur mu?" diye sordu önde ki koltuğu göstererek.
"Sorun değil efendim. Ben beklerim burda." diye konuştu cenan.
Arif pembe ayıcıklı pijamasıyla yatağından güzel bir uyku almış şekilde ayaklanmaya başladı. Yatağın da oturur pozisyonuna gelmiş ve yarı uykulu bir şekilde tek gözle cenana bakıyordu.
İki ayağını yataktan sarkıtıp ayağa kalktı arif.
"Sen otur işte yaaa." diye huysuzca söylendi.
Kim ne derse desin ama arif uyandığı zaman aşırı huysuz biri olarak uyanırdı.
Cenan onu ikiletmeden hemen koltuğa geçip oturdu.
Arif onu öyle görünce birşey eksikmiş gibi hissediyordu. Hemen çözmek için odaya bir göz gezdirdi. Gözleri bir yere odaklandığında hemen oraya adımladı. Yatağın yanında ki hemen hemen arifle aynı boyda olan ayıcığı iki eliyle tutup sürükledi cenana doğru.
"Bunu da koltuğun üzerine koyar mısın cenan abi?" diye sordu arif.
"Tabi efendim." diyip ayıcığı tek eliyle taşıyıp yanına koydu cenan.
Arif onları öyle görünce yüzünde küçük bir tebessüm oluşmuştu. Cenan rahatsız olmasına rağmen ayıcıkla beraber öyle bekledi.
"Çok tatlı oldunuz. Şimdi bende pijamamı değiştirmem gerekiyor mecbur." diyip gardıropa doğru gitti arif.
Kıyafetlerine bir göz gezdirdi ve istediğini bulmuş gibi hemen eline aldı kıyafetlerini ve banyoya gitti.
Her zaman ki gibi renkli giyinmişti. Pembe bir pantolon üst olarakta beyaz crop giymişti. Üstüne de pembe bir hırka bağlamıştı giyeceği yerine. Takılarına baktı, gümüş bir zincir boynuna taktı ve gümüş küpeleri de. Saçına da beyaz- pembe karışımlı bandana takmıştı. Herşeyiyle mükemmeldi şu an.
Banyodan çıkıp cenana doğru adımladı. Cenan onu öyle görünce bir yutkundu.
"Nasıl oldum?" diye sordu cenana.
Cenan hemen kendini toparlayıp boğazını temizledi. "Güzel efendim." dedi sadece.
"Sende güzelsin." arif bunu söyleyip parfümünü eline alıp bir güzel sıktı kendine. Sonra da cenana dönüp ona da uzattı. Almayınca parfümü bu sefer de cenana kendisi sıktı.
"Hadi gidelim." diyip koşarak odasından çıktı arif.
Cenanda arkasından merdivenlerden aşağıya doğru adımladı.
Arif, "Günaydın herkese." diye enerjik bir şekilde bağırdı.
"Günaydın efendim."
"Günaydınlar efendim."
Herkes ayrı ayrı günaydın derken cenan da aşağıya indi.
"Efendim şirkette kahvaltınız hazır." diye söylendi arife.
"Tamam hızlıca çıkalım." diyip hemen evden çıktılar.
Cenan şöför koltuğuna arifte arka koltuğa geçip oturdu. Ve hızlı bir sekilde arabayı çalıştırdı. Arif bacaklarını kendine doğru çekip iki eliyle bacaklarını sarıp başını yasladı ve yolu seyretti şirkete kadar.
Şirketin önüne gelince cenan hızlıca arabadan çıkıp arka kapıya ilerledi ama arifte çoktan çıkmış ve kapıyı kapatmıştı.
Arif önden yürüyerek cenanda arkasından geliyordu. Arif tek tek selamları alıp ilerliyordu.
Kapının kulpunu çekti cenan ve ikisi içeriye geçti. Babası masada oturmuş.
Arif babasını görünce hemen gülümseyip ona doğru adımladı. Sımsıkı sarıldı babasına.
"hoşgeldin oğlum." dedi akif bey.
"Hoşbuldum baba." dedi arif.
Cenan ayakta kalıp onlara bakıyordu. Arifte deri koltuğa oturmuş babasına bakıyordu.
"Babacım ne için geldim buraya?" diye sordu arif babası akif bey'e.
"Bugün röportajın var o yüzden seni çagırdım." diye açıklama yaptı.
"Tamam baba. şimdi mi peki?"
"İki dakikaya başlıcak. Sen hemen geç odaya."
"Tamam." diyip odadan çıktılar.
Arif ve cenan yan yana toplantı odasına geçtiler. Arif koltuğa oturdu, cenan da arkasında herhangi bir ihtiyaça orda durdu.
Tek tek adamlar içeriye girdi. 10-13 kişilik bie gruptu. Tek tek sorular sormaya başlamışlardı da. 20 dakika boyunc tüm sorulara cevap vermeye çalışıyordu arif.
"Sorular bu kadardı sanırım." diyip tam ayağa kalkacakken tüm adamlar öne doğru adımlamaya başlamışlardı. Hepsi ayrı ağızdan konuşuyordu.
Arif bu durumdan aşırı derecede korkmaya başlamışti da. Bir iki adım geriye doğru gitti arif ve cenana çarptı.
Bir adam öne doğru gelecekken cenan, " şşş yanaşma." diye korkunç sesiyle konuştu.
"Röportaj bu kadar hadi dağılın." diye bağırdı cenan kalabalığa doğru.
Herkes yavaş yavaş çıkarken arif sulu gözüyle cenana baktı.
"Teşekkür ederim." diye konuştu arif.
Cenan başını salladı.
Arif olduğu yere tekrar oturdu ve bir süre kendine gelmeye çalıştı. Cenan da onu arkada öyle izliyordu.