Selam, bu bölüm de şiddet var. Ağlatabilir bu bölüm.
Günün üçüncü bölümü...
Bu bölüme fazlasıyla yorum bekliyorum, rica ediyorum.
İyi okumalar.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Arif...
_
Arif, bahçede uzanmış bulutları izliyordu. Bir saattir aralıksız burda uzanmış ve acısını unutmaya çalışıyordu.
Bir hizmetli bahçeye doğru adımladı ve arife yaklaştı. Arif hemen duruşunu düzeltti. Kadın, "arif bey, babanız sizi odanıza çağırıyor." dedi.
Arif hemen kaşlarını çatıp, "neden?" dedi.
Kadın, "bilmiyorum efendim. Sadece sizi odanıza çağırmamı emretti o kadar." diye söyledi.
Arif başını salladı, "peki sen gidebilirsin." dedi.
Arif, bir haftaya yakın babasıyla hiçbir şekilde konuşmuyordu. O olaydan sonra arif aşırı sinir olmuştu babasına. Ve haksızda sayılmazdı.
Giydiği kıyafetini çekiştirip ayağa kalktı. Arif, üstüne renkli bir tişört giymiş ve tişörtün üstüne de siyah bir tulum giymişti. Bileğinde de bileklikler vardı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Babasının odasına doğru adımladı ve kapısında durdu kapıyı çalıp içeri geçti ama boştu oda. Çalışma odasına doğru adımladı bu sefer. Tekrar kapıyı çalıp içeri geçti bu sefer babası odasındaydı.
Arif içeri geçip kapıyı kapattı. Ayakta dikilip, "beni çağırmışsın baba." dedi
Babası başını sallayıp,"otur oğlum." dedi eliyle deri koltuğu gösterip. Arif saygısından direkt geçip oturdu deri koltuğa.
Arif boğazını temizledi, "ne oldu?" diye sordu.
Babası dirseğini çalışma masasının üstüne koyup havada elini bitiştirip konuşmaya başladı. "Hemen hemen bir hafta oldu benimle konuşmayalı. Neden benimle konuşmuyorsun oğlum?" diye konuştu.
