Bir Atlıkarınca Hikayesi - Mete'nin Doğum Günü (Özel Bölüm)

10 2 0
                                    

Ufak bir uyarı bu bir ara bölümdür. Diğer bölümlerle (17. Bölüm, Kış Güneşi hariç) alakası yoktur.

Bu bölüm doğum gününü tek başına kutlamak zorunda olan herkese

Bölüm içinde geçen şarkılar:

Teoman - Paramparça

Cem Karaca - Bu Son Olsun

Skapova - Son Arzum

"Bugün 29 Şubat 2024. Bugün benim 24. yaş günüm. Takvimde de tarihte de bir karşılığı olan doğum günüm."

29 Şubat 2024 (Perşembe)

Bugün benim doğum günüm. Bugün ben doğdum. Kimileri bu gün için lanetler eder, kimileri ise bu gün için şükürler eder Allah'a. Ben sanırım arafta kalıyorum böyle bir durumda. Annem ve babamın durumundan dolayı lanetler yağdırıyor. Fakat Derya için şükürler ediyorum Allah'a.

Doğum günüm için içimde fazla bir heyecan ya da telaş yok. Annem doğum günümü kutlamazdı. Babam zaten kayıplara karışmıştı. Kendi başıma pencereden yıldızları sayarak doğum günüme saniye sayardım. Saat 00.00 olduğunda bir dilek diler ve yıldızlara bakardım. Çocukken yıldız kayarsa dileğimin gerçekleşeceğini düşünüyordum. Bu yüzden her doğum günümde saat gece yarısına geldiğinde pencereden bakarak bir dilek dilerdim. Dileğim gerçekleşmezdi ama bunu yapmak hoşuma giderdi.

Hayatım boyunca sorguladım neden dünyaya geldiğimi. Sevmek için mi sevilmek için mi geldim? Yoksa kendi başına bir mücadele için mi? Hayat buydu. Sevmek ve mücadele. Hayatı ne kadar seversen o kadar mücadele ederdin. Ben mücadelemi kazanmıştım. O evden kurtulmuştum. Yeni bir hayatım olmuştu. Her zaman istediğim gibi. Doğum günüm her zaman kutlanmazdı. Kutlanamazdı. 4 yılda bir defa gelirdi doğum günüm. Tıpkı hayatımdaki güzel olaylar gibi. Güzel olaylar da arada sırada gelirdi.

İnsanlar dünyadan nefret eder. Halbuki yaşamak için fazlaca zamanımız yok. Yarınımız bile belli değilken neden dünyadan, bu yaşamdan nefret edelim ki? Dünya ondan nefret etmenizi sağlayabilir ama onu sevmemizi de sağlayabilir. Tek yapmak gereken olaylara pozitif olarak bakmak. Mutlu olmak. Dünya ufacık olaylara takılmak için çok kısa.

Hayatı dolu dolu yaşamak istiyordum sevdiklerimle. Geçmişte yaşanan şeylerle değil. Gelecekte yaşanacak şeylerle yaşamak istiyordum. Bunun için geçmişte bir sürü plan yapmıştım. Mesela çocukken doğum günümde bana hediye olarak bir nesne değil bir kişi gelsin isterdim. Hep tek başıma doğum günümü kutlardım. Yalnızlığıma engel olacak bir kişi. Ve olmuştu. Kısa bir sürede bir sürü arkadaşım olmuştu. Arkadaştan çok bir aile bir yuva olmuşlardı bana.

"Doğum günü çocuğu ne yapıyormuş bakalım?" Odamda aynadan kendime bakarken dışarıdan Açelya'nın sesini duydum. Pembe kısa ama şık bir elbise giymişti. Elbisenin kolları şeritler halindeydi. Sarı saçları bukleler haline getirmişti. Zarif bir kolye ile görüntüsünü tamamlayan genç kadın harika gözüküyordu.

"Seni gördüm daha iyi oldum. Fıstık gibi olmuşsun canım arkadaşım." Açelya söylediklerimin başını dinlerken gülümsüyordu. Canın arkadaşım dediğim zaman bana göz devirdi. Sanırım bu kelimeyi sevmiyordu.

"Canım arkadaşım dediğinde aklıma komik ve saçma şeyler geliyor. Kusura bakma." Ona sorun yok der gibi elimi salladım. "Her neyse. Hazır mısın bakalım?" Ne yapacağımızı bilmiyordum. Omuz silktim.

FevzHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin